Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 'DEAŞ, FETÖ ve benzeri terör örgütlerine, radikal akımlara karşı dikkatli olmak zorundayız. Bölgemiz gerçekleriyle ve İslam anlayışımızla uyumlu olmayan bu örgütlerin ve radikal akımların Kazakistan'da az da olsa zemin bulmasına ne Kazakistan'da ne de Türkiye'de müsaade etmemeliyiz' dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Kazakistan Müslümanları Dini İdaresi arasında mutabakat zaptı imzalandı. İmzalanan anlaşma gereği var olan iş birliğinin artırılması ve geliştirilmesini amaçlayan adımların atılması kararlaştırıldı. İki kurum arasında gerçekleşen protokol, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş ve Kazakistan Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Başmüftü Nauryzbay Taganuly Otpenov tarafından imzalandı. Anlaşmanın imza töreni öncesi bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 'Ata yurdumuz, dost ve kardeş ülkemiz Kazakistan'ın bizim gönüllerimizdeki değeri gerçekten çok büyüktür. Başkanlığımız ile Kazakistan Müslümanları Dini İdaresi Başkanlığı arasında öteden beri var olan dostane ilişki ve iş birliği sebebiyle çok memnun olduğumuzu ifade etmek isterim. Önümüzdeki dönemlerde de bu birlikteliğin artarak devam etmesini Yüce Rabbim'den niyaz ediyorum' dedi.
'Barış dini olan İslam, terörizm ve aşırıcılık ile bir tutulmaya çalışılıyor'
Geçilen zor zamanlarda Müslümanların karşı karşıya olduğu sorunlar için iş birliği imkanlarını ele almak amacıyla bir araya gelindiğini ifade eden Erbaş, 'Bundan bir hafta önce Kazakistan Cumhuriyeti'nin 30. bağımsızlık yılı dolayısıyla gayet istifade ettiğimiz bir program gerçekleşti. Bu vesileyle Dini İdare Başkanı'nı ve heyetini bu anlamlı program için tekrar tebrik ediyorum. Kazakistan'da yaşayan soydaşlarımız ve dindaşlarımız bizler için çok kıymetlidir. Her zaman yanlarında olduğumuzu bir kez de burada ifade etmek istiyorum. Zor zamanlardan geçiyoruz. En kutsal değerlerimize dil uzatılıyor. Barış dini olan İslam, terörizm ve aşırıcılık ile bir tutulmaya çalışılıyor. İslam dünyası bu saldırılar karşısında maalesef birlik gösteremiyor. İslam dünyasını ilgilendiren temel konularda samimi bir çaba içerisinde olan Türkiye'ye karşı takınılan bazı hasmane tutumlar da ortadadır. Gelinen bu noktada DEAŞ, FETÖ ve benzeri terör örgütlerine, radikal akımlara karşı dikkatli olmak zorundayız. Bölgemiz gerçekleriyle ve İslam anlayışımızla uyumlu olmayan bu örgütlerin ve radikal akımların Kazakistan'da az da olsa zemin bulmasına ne Kazakistan'da ne de Türkiye'de müsaade etmemeliyiz. Sizlere ve bölge müftülerimize bu konuda büyük bir sorumluluk düşüyor' diye konuştu.
'Yanlış din algılarının sapkın ideolojilere dönüştüğüne şahit oluyoruz'
Yanlış din algılarının İslam'ın en temel değerlerini kötüye kullanarak sapkın ideolojilere dönüştüğüne ve bunların terör örgütlerince kullanıldığına şahit olunduğunu vurgulayan Erbaş, şunları söyledi:
'Bu örgütlerden İslam'ın temiz kavramları ile değerlerini suistimal eden FETÖ, takiyye anlayışı ile gerçek yüzünü ve niyetini gizleyerek gençlerin inanç, duygu ve zihin dünyalarını fesada uğratmıştır. İslam medeniyetinin önemli coğrafyalarından biri olan Fergana Vadisi'nde yetişen kadim ulemamızın çalışma azmine ve ruhuna bürünerek hep birlikte Kur'an ve sünnet yolunda çalışıp yeryüzünde iyilik egemen oluncaya kadar mücadele etmek zorundayız. Özellikle din eğitimi konusu, medeniyetimizin vazgeçilmez umdelerindendir. Bu doğrultuda Mart ayında zatınızdan gelen mektupta, Kazak öğrencilerin ülkemizde eğitim almak istemeleri vesilesiyle Başkanlığımıza bağlı resmi din eğitimi kurumları hakkında malumat talep etmeniz tarafımızca memnuniyetle çok karşılanmıştır. Dini Yüksek İhtisas Merkezlerinde, Hizmet İçi Eğitim Merkezlerinde ve Kur'an Kurslarında eğitim faaliyetlerinde bulunan Başkanlığımız tarafından ilgiyle değerlendirilmiştir. Zira bu talebin akabinde Dini Yüksek İhtisas Merkezlerimize Kazak öğrenciler için daha fazla kontenjan ayrılmıştır.'
'Kazakistan'da görev yapan din görevlilerimizin altı ayda bir ülkemize gelerek vize almak zorunda kalmaları problemi inşallah çözülür'
Erbaş, Kazakistan'da görev yapan din görevlilerinin altı ayda bir Türkiye'ye gelerek vize almak zorun kalmalarının çözülmesi isteğini de iletti. Erbaş, şöyle konuştu:
'Ne mutlu ki bugün Dini İdare Başkanlığı Kazakistan'ın en ücra köşelerindeki kardeşlerimize uzanabilen, kendi ayakları üzerinde durabilen, baskıya aldırış etmeyen özgüvenli bir kurum haline geldi. Bu bizi çok sevindiriyor. Buna destek verebilmiş olmak bizler için mutluluk kaynağıdır. Dini İdare Başkanlığı'nın kurumsallaşma noktasında eksiklerinin giderilmesi son derece önem arz etmektedir. Ne mutlu ki biz bu konuda sizlerle bu iş birliği protokolünü inşallah imzalamış olacağız. Bir diğer husus, Kazakistan'da halihazırda görev yapmakta olan din görevlilerimizin altı ayda bir ülkemize gelerek vize almak zorunda kalmaları. Bu zorunluluk Kazakistan resmi makamlarınca talep edilmektedir.'
Kazakistan Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Otpenov ise imzalanan iş birliğinden mutluluk duyduğunu kaydetti. Ülkesinde yapılacak çalışmalardan da bahseden Otpenov, Kazakistan'daki cami sayısının ve dini eğitim durumunun gelinen noktadaki durumuna değindi.