Diyetisyenler uyarıyor: 'Çocukları okula kahvaltı yapmadan göndermeyin'

Diyetisyenler uyarıyor: 'Çocukları okula kahvaltı yapmadan göndermeyin'

Okula yetişme telaşının bazen günün en önemli öğünü kahvaltının atlanmasına sebep olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Anıl Öztürk, çocuklarımızın sağlıklı beslenmesinin bir yandan büyüyüp gelişmeleri öte yandan da derslere olan konsantrasyonlarını sağlayıp başarılı olabilmeleri için çok önemli olduğunu söyledi.


Tüketilen besinlerin günlük hareketleri sürdürebilmek ve yapılan işlere konsantre olabilmek için gereken enerjiyi bizlere sağladığını söyleyen Medical Park Ordu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Anıl Öztürk, mini mini birlerin ilk kez okula adım attıkları bu günlerde okulda başarıyı artırmaya yardımcı olacak 4 önemli besin grubu hakkında bilgilendirmede bulundu.

'4 temel besin grubunu düzenli tüketmeliler'
Uzm. Dyt. Anıl Öztürk, günlük olarak 4 temel besin grubundan süt ve süt ürünleri, et-yumurta-kurubaklagiller, sebze ve meyveler, ekmek ve tahılların kişisel farklılıkların da (yaş, boy, kilo gibi) göz önünde bulundurarak yeterli ve dengeli bir şekilde tüketilmesinin; okul başarısının yükselmesi, derslere olan konsantrasyonun artması gibi birçok fayda sağlayacağına dikkat çekti. Dyt. Öztürk, 'Bu 4 temel besin grubunun dengeli tüketilmesi, metabolizması yetişkinlerden daha hızlı çalışan çocuklarımız için enerji kaynağı oluşturur. Boy uzaması ve kilo kazanımı ile büyüme ve gelişmeyi sağlarken, kasların güçlenmesine, dişlerin sağlıklı olmasına ve bağışıklık sistemlerinin güçlenmesine de yardımcı olur' dedi.

Hangi besin ne ölçüde tüketilmeli?
Uzm. Dyt. Anıl Öztürk hangi besin grubunun ne ölçüde tüketilmesi gerektiğini ve bu besin gruplarının çocuklara sağlayacağı faydaları şöyle sıraladı:
'Süt ve süt ürünleri: Süt, yoğurt, ayran, peynir gibi sütten yapılan besinlerdir. Günlük olarak 3-4 porsiyon tüketilmeleri gerekir. Günde 1 bardak süt + 1 kâse yoğurt +1-2 dilim peynir şeklinde tüketilmesi uygun olur. Sütte bulunan kalsiyum, kemik ve diş gelişimi ile boy uzaması için gerekli bir mineraldir. Riboflavin yani B2 vitamini ise deri sağlığı ve göz sağlığı için gerekli bir vitamindir. Et, tavuk, balık, yumurta ve kurubaklagil ürünleri: Et, yumurta, kurubaklagiller grubundan her gün en az 2-3 köfte kadar et, tavuk, balık, hindi, haftada 3-4 kez 1 adet yumurta, haftada 2-3 kez kurubaklagil yemeklerinden yenmelidir. Balık tüketimi ise haftada en az 2 kez olacak şekilde düzenlenmelidir. Bu grupta sinir ve sindirim sistemi ile deri sağlığı için önemli olan B grubu vitaminleri bulunur. Bu gruptaki besinler demir açısından da oldukça zengindir. Ülkemizde eksikliği özellikle okul öncesi dönemdeki çocuklarda ve okul dönemindeki çocuklarda sıklıkla görülen demir eksikliği anemisinin önlenmesi bu besinlerin tüketilmesi ile yakından alakalıdır. Bir yandan büyüme ve gelişmeyi desteklerken bir yandan da vücudu mikroplara karşı koruyan çinko minerali de yine bu grupta bol bulunan mineraller arasındadır.
Sebze ve meyve ürünleri: Sebze ve meyve grubundan günlük 5 porsiyon almak yeterlidir. Bir günde 3 porsiyon meyve ve 2 porsiyon salata ya da sebze yemeği yendiğinde günlük ihtiyaç karşılanmış olur. Bu grup bize özellikle A ve C vitamini sağlar. A ve C vitaminleri güçlü antioksidon vitaminler olduğundan bağışıklık sistemi içinoldukça önemlidir. Çocuklarımızı hastalıklardan korurlar.
Ekmek ve tahıl tüketimi: Buğday, pirinç, mısır, çavdar ve yulaf gibi tahıl taneleri ve bunlardan yapılan un, bulgur, yarma, gevrek ve benzeri ürünlerdir. Her öğünde 2 dilim ekmek ve öğünlerden birinde pilav veya makarna yenildiğinde günlük ihtiyaç hemen hemen karşılanmış olur. Bu grup, niasin ve tiamin gibi B grubu vitaminlerinden zengindir. Bu vitaminler sinir sistemi, sindirim sistemi, deri ve göz sağlığı için gereklidir. Bu görevlerine ek olarak besinlerdeki enerjinin vücutta güç enerjisine dönüşmesinde aldıkları görev de tüketilmelerini birkaç kat daha önemli hale getirmiştir.'

Okulda başarıyı artıracak 5 altın öneri
Uzm. Dyt. Anıl Öztürk, ailelere çocuğun okulda başarısını artırmak için pratik önerileri şöyle sıraladı:
'- Gıda seçimi
Okul çağındaki çocuklar kendi damak tadını keşfetmek için değişik yemekleri denemek isteyecektir. Burada önemli olan besin seçimi konusunda yukarıdaki ilkeler göz önünde bulundurularak çocuğa yardımcı olunmasıdır.Lifli gıda seçimlerinde 'yaş+5 gram' hesaplaması yapılıp çocuklar bu ölçüde yönlendirilmelidir.
- Kahvaltı mutlaka yaptırılmalıdır
Okula yetişme telaşı, zamanın kısıtlı olması gibi mazeretler ile kahvaltı öğünü sık sık atlanmaktadır. Özellikle kız çocuklarında bu yaşlarda şişmanlama korkusu yaygındır ve bu nedenle yetersiz beslenirler. Günün en önemli öğünü olan kahvaltı atlanınca ise devreye fast-food yiyecekler girer. Burada aileye düşen görev, fast-food'lardan hızlı davranıp devreye girerek bu yiyeceklerden çocuklarını uzak tutmaktır.
- Öğün aralarında abur cubur yasak olmalı
Öğün aralarında bol şekerli, bol yağlı besinlerden (cips gibi), asit içeriği fazla olan içeceklerden (kola gibi) uzak durulması gerektiği, bu besinlerin sağlıksız olduğu ve şişmanlığa yol açtığı, şişmanlığın da ileride daha büyük problemleri beraberinde getireceği öğütlenmelidir.
- Evi okula yakınsa mutlaka yürümeliler
Evleri okullara yakın olan aileler çocuklarını servis yerine yürüyerek okula gitmeye teşvik etmelidir. Okul dışında ise çocuklar kendilerinin severek yapabileceği bir spor aktivitesi seçerek ona devam etmeleri konusunda yüreklendirilmeliler.Özellikle fazla kilolu çocuğu olan aileler egzersizi artırma yöntemi ile enerji açığı yaratma yönünden spora mutlaka başvurmalılar.
- Boy ve kiloları düzenli ölçülmeli
Okul çağındaki çocuklar zaman zaman boylarının ölçülüp ilerlemelerini görmekten mutlu olurlar. Düzenli bir şekilde yapılan ağırlık ve boy ölçümleri, çocuklarımızın diyetlerinin yeterli olup olmadığı konusunda bize bilgi verir. Hangi yaş grubunun hangi ölçümlere sahip olması gerektiği bir beslenme uzmanına danışılarak öğrenilmeli, yetersizlik durumunda düzenli takip ile çocuğun diyeti iyileştirilmelidir.'