DÜZCE – Korona virüs salgını ile birlikte kripto para borsasına giren kişi sayısında da ciddi oranda artış yaşandı. Psikolog Serhat Erdoğan, son dönemlerde sürekli düşüş yaşayan piyasaya giren ve girmeyen kişilerde fomo kaygısı (kaybetme korkusu) görülmeye başladığını söyledi.
Pandemi ile birlikte evlerinde kalan vatandaşlar, ekonomik gelirlerini arttırmak için kripto para borsasına giriş yaptı. Son zamanlarda borsaya giriş yapan kişi sayısının ciddi oranda artmasının ardından çeşitli tedbirler alındı. Piyasa son zamanlarda düşüş göstermeye başlayınca, psikolojilerde de bozulmalar baş göstermeye başladı.
'FOMO etkisi giderek artıyor'
Piyasaya giren bazı kişilerde çeşitli psikolojik rahatsızların görülmeye başladığını belirten Düzce Sağlıklı Hayat Merkezi Psikoloğu Serhat Erdoğan, 'Kripto para borsasına girmeyen kesimlerde var. Bunlar, 'ne kazandım, ne de kaybettim' diyen bir kesim. Bu kişiler bir süre piyasadan uzak kalabiliyorlar. 'Bir şeyleri kaçırıyor olma korkusu' diyebileceğimiz bir fomo etkisi var. Fomo etkisi, insanların aldığı zevklerden mahrum kalma, fırsatları kaçırma odaklı bir kaygı durumu. Piyasaya hiç girmeyenler kendilerini bir kazançla tanımlayamayacak kişiler bile bunu hissediyorlar. Hiç kaybı yok ama çevresindeki insanların kazandıklarını görünce bu da doğal olarak bir kaygı oluşturuyor. Yani bir şeyleri kaçırıyor olma korkusu oluşuyor insanlarda. Bu kişilerde de kendini suçlama ve pişmanlık gibi şeyler oluşabiliyor' ifadelerini kullandı.
'Kaybetse de kazanacağını düşünüyor'
İnsanların borsaya girdiklerinde yatırdıkları paranın sürekli yükseldiğini görünce zihinlerinde bir şeyleri geliştirerek, sürekli kazanacağını düşündüklerini belirten Erdoğan, 'Bir olay art arda iki kez gerçekleştiği zaman o olayın bir kez daha gerçekleşebileceğine dair insan zihinlerin de gelişim oluyor. 1 kişi kripto para borsasına giriyor. Birinci hafta yükseliş, ikinci hafta yükseliş, üçüncü hafta bir belirsizlik olsa bile bir şekilde üçüncü haftanın da yükseleceğine inanıyor. Biraz da bu inanç insanların bu sektöre girmesine neden oluyor. Bakıldığı zaman son 1 yılda sürekli artan bir piyasa bu. İnsanlar doğal olarak bunun bu şekilde devam etmesine inanıyor. Bu şekilde devam edeceğine inanarak, kararlar alınıyor ve adımlar atılıyor' dedi.
'Kaybı önleyemediklerinde psikolojiler bozuluyor'
Piyasaya girenlerin eleştirilmemesi, yargılanmaması gerektiğini belirten Düzce Sağlıklı Hayat Merkezi Psikoloğu Serhat Erdoğan, sözlerini şöyle noktaladı:
'Çevremizde bu piyasa girip kazanç elde eden olabilir, kaybedenler olabilir. Burada önemli olan suçlamamak, eleştirmemek, yargılamamak ve kızmamaktır. Çünkü bu tür durumlar biraz daha olumsuz sonuçlara sebep olabiliyor. Kişinin zaten bir maddi kaybı var ise onun üzerine suçlamak, eleştirmek çok daha büyük sorunlara sebep olacaktır. Bunun dönem dönem sonuçlarını görebiliyoruz. Bu anlamda kaybı önlemek çok mümkün olmayacaktır. Kripto para piyasasında kayıplar olduğu zaman genellikle o kaybı telafi etmek adına yine insani bir refleks olarak daha büyük kayıplar oluşuyor. Kayıplar olabilir ama kendinizi hiçbir zaman suçlamak, eleştirmemek gerekiyor. Bunları yaparsak çok daha olumsuz sonuçlar çıkabiliyor. Bu o kaybı geri getirmediği gibi o insan üzerinde yeni bir baskı oluşturuyor'