Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Edip Sevinç, 'Kuldan utanmayanlar bir özür dileyecekler mi?' dedi.
Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Edip Sevinç, Bu kaçıncı defadır her sezon öncesinde yapılan yaygaraların, iddia sahiplerinin ellerinde ve dillerinde patlaması? Herhangi bir veriye dayanmadığı için hatalı olan uydurma rekolte tahminlerinin gerçekleşmemesinden kaynaklanan zararların faturasını, kaçıncı kez bir gün ihracatçıya, bir dış alıcılara, bir gün siyasilere ve hatta bazen fındığını pazara indirdi diye üreticiye bile kesmek cüretkarlığında bulunmaları…!" dedi.
Başkan Sevinç açıklamasını şu şekilde sürdürdü;
Bu güne kadar biz de çok üzerlerine gitmedik, kendileri yanlışlarını görüp anlasınlar diye. Ama nafile! Hatta yakın geçmişte tüketim miktarının kendi uydurma üretim miktarından fazla olduğu resmi rakamlarla ortaya çıkınca o kadar ileri gitmek zorunda kaldılar ki, Gürcistan’dan 150.000 ton fındığın bavul ticareti kapsamında Türkiye’ye girdiğini bile iddia etmekten dahi çekinmediler ve utanmadılar. Gümrük teşkilatını zan altında bıraktılar. Bir Ziraat Odası Başkanının çarpıtmaya çalıştığı gibi, insanların Allah korkusunu
ölçmek tabii ki bizim haddimiz değil! Ancak, günümüz itibariyle elde edilen verileri analiz ettiğimizde; 1 yıl gibi kısa bir süre önce tamamen spekülasyon ve popülist amaçlı mesnetsiz beyanlarda bulunup, başta üreticilerimiz olmak üzere kamuoyu ve sektör paydaşlarını yanıltan malum çevrelerin hiç olmazsa utanmaları gerektiğini yüzlerine vurmak, Allah’a şükürler olsun ki bu yıl da yine bize nasip oldu. Dileriz faydası olur.
Kamuoyunun hatırlayacağı üzere 2020 Ürünü Fındık Rekoltesi Temmuz 2020 ayında;
- Tarım Bakanlığı tarafından 665.000 Ton
- İhracatçı Birlikleri tarafından 670.000 Ton, olarak tahmin edilmiş idi.
- Bu rakamların açıklanması üzerine, kerameti kendinden menkul çevreler hemen kıyameti koparttılar. Zira o çevreler, rekolteyi suni olarak fiyat yükselmesini sağlayacak bir değer görüp, düşük göstermeyi kendilerine misyon edinmiş basitlikte düşünmekteydiler. Tabii yine o zaman da “baltayı taşa vurup” aynı davranışı sergilemişler ve bunun sonucunda hem yanılmışlar(!), hem de yanıltmışlardı. Sonuçta coşup aralarında 2020 ürünü rekoltesinin 500.000 ton bile olmadığını iddia edenler oldu. Hatta Tarım Bakanı Sn. Bekir Pakdemirli’ye olmadık nezaketsiz suçlamalarda bulunup, siyasi kriz çıkaranlara bile rastlandı!
Şimdi ise rakamların matematiksel sağlamasının yapılma zamanı geldi;
- 01 Eylül 2020 ile 31 Ağustos 2021 Aralığında gerçekleşecek ihracat : minimum 285.000 Ton iç fındık ( 570.000 Ton kabuklu )
- Aynı süre içinde iç piyasa tüketimi ise 120.000 Ton Kabuklu ( Bu rakam tahmini olsa da, yılların tecrübesi ile ve tüm ilgili kesimlerin mutabakatı ile bilinmektedir. Maalesef bu rakam kişi başına 1,5 Kg gibi düşük bir rakama tekabül etmektedir )
Bu iki miktarın toplamı 690.000 ton minimum kabuklu fındığa tekabül etmez mi?
Elbette 2019 Yılından 90.000 ton civarında bir stok devri de mevcut idi. Ancak şimdi 2020 Ürününden de bu çevrelerin ihracatımıza verdikleri zarar nedeni ile yine en az 80-90 bin ton civarında bir devir stokunun da yeni sezona kalacağı biliniyor.
Bu verilerden hareketle kimin doğruları söylediğini, kimin ise asparagas haberlerle kamuoyunu yanılttığını tespit etmek zor olmasa gerek! Hadi biz bir yana, devlet terbiyesi gereği bu ortaya çıkan gerçek sonrası Sn.Tarım Bakanından bir özür dilenmesi gerekmez mi ?
Aslında 2020 Ürünü için, hem biz hem de Tarım Bakanlığı bir miktar yanıldık. Zira şimdi 2020 Rekoltesinin 700.000 ton civarında oluştuğu anlaşılıyor. Bunun nedeni ise, tamamen, bahçelerine mükemmel bir şekilde bakım yaparak, bir evvelki büyük rekolteden sonra muhtemel periyodisite kaynaklı bir düşük rekolte yaşanmasını engelleyen Türk Fındık üreticilerinin başarısıdır.
Kimseyi rencide etmek, kimse ile polemiğe de girmek niyetimiz yok. Ancak gerçekleri de artık görelim. Çünkü aynı filmi tekrar izlemekten çok sıkıldık. Bazı makam sahiplerinin spekülatif demeçleri basında yer buluyor olabilir. Ama bizim için bu kabil beyanatlarının hiçbir değeri olmadığını bu vesileyle hatırlatmakta fayda var. İddialarına arada bir verdiğimiz cevaplar ise “sükut ikrardan gelir” algısı yaratmalarına izin vermemek içindir. Çünkü bunların işi gücü rekolteyi az göstermek gibi sığ bir düşünceye hizmet etmekten ibaret. Halbuki tüm sektör paydaşlarının asli görevleri, çiftçilerimizin verim ve üretimin artması için eğitilmesi, uyarılması ve ilgili destekler için kamunun aydınlatılması olmalıdır. Bu hatalı popülist tutum ve söylemler, fındıkta sağlıklı politikalar belirlenmesinin engellenmesi yanında, aynı zamanda ihracatı arttırmak için yeni pazar arayışlarına da engel teşkil etmektedir. Öte yandan rakip ülkelerdeki dikim alanları da sürekli genişlemektedir.
Şimdi yeniden tartışma konusu olan 2021 Rekoltesi için, elbette önümüzdeki yıl bu zamanlarda kimin haklı olduğu anlaşılacaktır. Rakamlar asla yalan söylemezler. Kamuoyu ve paydaşlarımızın tüm dünya gibi yine İhracatçı Birliklerine güvenmelerini tavsiye ediyoruz