Büyük Birlik Partisi, Bazı alacakların yapılandırılması ile bazı kanunlarda değişiklik yapılanmasına ilişkin kanun teklifini TBMM'ye sundu. BBP İş Dünyasından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı, 'Yeni normalleşme dönemine hazırlanan işletmeleri rahatlatacak, mali tablolarını uluslararası rekabete hazırlayacak, bununla birlikte kamunun s
Bu uygulamanın 1924 tarihinden bu yana otuz altıncısı, 2001 yılından bu yana da onuncu olduğunu ifade eden BBP İş Dünyasından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı, 'Yine bu uygulama kimine göre af, kimine göre yapılandırma, zamanında vergisini ve mali sorumluluklarını yerine getiren vergi mükellefleri için ise kendilerine yapılan haksızlıktır. Ancak bütün dünyanın üzerine çökmüş salgın kabusundan dolayı mali tabloları bozulan, yeni normalleşme dönemine hazırlanan işletmeleri rahatlatacak, mali tablolarını uluslararası rekabete hazırlayacak, bununla birlikte kamunun son dönemde oldukça fazla olan vergi gelir ihtiyacını da karşılayacak bir düzenlemeye de ihtiyaç var. TBMM'ye sunulan bu kanun teklifini bu çerçevede değerlendiriyoruz. Ülkemiz ve tüm mükelleflerimiz için hayırlı ve faydalı olması tek dileğimizdir. BBP olarak bu düzenlemede tespit ettiğimiz ve düzeltilmesini talep ettiğimiz düzeltmeler vardır. Kamu kurumu ve kamu kurumu niteliğindeki tüm kurumlara olan borçlar (Kanunların suç olarak gördüğü kazanımların hariç) bu düzenleme kapsamına alınmalıdır. Sadece vergi ve vergi benzeri borçların dışında, tüm vergi, resim, harç, idari para cezası gibi borçlar, (istisnaları hariç) bu kanun kapsamında ödenme ve taksitlendirme imkânı getirilmelidir. Bu düzenleme içerisine mutlaka varlık barışının da monte edilmesi gerekmektedir. Samimiyetle borcunu ödemek isteyen herkese devletin kapısı açık olmalıdır. Yapılandırmaya kabul edilmeyecek ödemeler belirtilmeli, bunun dışında kamu ve kamu kurumu niteliğindeki kurumlara olan tüm borçlara ödeme imkânı getirilmelidir' dedi.
Alfatlı diğer düzenleme tekliflerini ise şu şekilde sıraladı;
'Düzenlemede belli bilanço kalemlerinin gerçek hale getirilmesi düzenlenmiştir. Bize göre tüm bilanço kalemlerinin hesap bazında tamamının gerçek ve fiili hale getirilmesi sağlanmalıdır. Bu yapılmadığı sürece ülkemiz çok daha yapılandırma ve vergi afları yapma durumunda kalacaktır. (Hesaplarda gözüktüğü halde fiili olmayan, ya da hesaplarda gözükmeyip fiiliyatta olan kasa, banka, çek, senet, stok, makine, demirbaş gibi kapsam içine alınmalıdır.) Vergi oranları azaltılmalı, müracaat süresi 31.07.2021 tarihine yani 1 ay uzatılmalıdır. Finansal varlıklar, stoklar, duran varlıklar ve demirbaşlar ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Tüm düzeltmeler sonunda oluşan artı ya da eksi fark, işletmeden çekilebilecek bir unsur değil, sermayenin bir cüz'i kabul edilmeli ve şirketlerin sermaye yapıları da bu şekilde güçlendirilmelidir. Matrah ve vergi artırımlarındaki oranlar 10 ar puan indirilmeli, Kanuni yükümlülüklerini zamanında eksiksiz yerine getirenlere ilave indirim sağlanmalıdır. Nakit ve nakit benzerleri ille ilgili düzenlemedeki yüzde 5'lik vergi oranı oldukça yüksek olup bu oranı yüzde 2'lere çekilmelidir. İşletmelerdeki gayrimenkullerin, yeni güncel fiyatlar ile değerlemesine izin verilmeli, ancak değerlenmiş hali ile amortisman ve satış esnasında giderleştirme yapılmasına müsaade edilmemelidir. Burada Gayrimenkul için alınabilecek tutar varsa ekspertiz değeri, yoksa emlak vergi değeri olmalıdır.'
Detaylı bir düzenleme ile, bundan sonra bu tür düzenlemelere gerek kalmayacağını aktaran Alfatlı, 'Yükümlülükleri zamanında yerine getiren mükellefleri de üzmeyecek kapsamlı bir düzenlemenin meclisten geçmesi tek arzumuzdur. Özellikle küçük esnafımızın bu sıkıntılı dönemde oluşan vergi borçlarının tasfiyesi, taksitlendirme ile değil de tamamının silinmesi ile ortadan kaldırılmalıdır. Yapılacak yeni bir düzenleme ile vergi mükellefleri tüm gelirlerini beyan etmeli, bunun yanında tüm giderlerini de gelirlerinden tenzil edebilmelidirler. Aradaki müspet fark düşük oranlı bir vergi ile vergilendirilmelidir. Devletimiz tabii ki tüm mükelleflerin dolaylı ortağıdır. Ancak artık bu ortaklık küçük ortak olarak kalmalıdır. Toplum zenginleşir ise, devlet de zenginleşir. İnsanı yaşatacağız ki devletimiz de yaşasın' diye konuştu.