Muradiye Ergin'in kaleminden...ONUNCU KÖY...
Yine kafamda insani davranışlarla alakalı deli sorular... Yine cevabını bildiğim ama inanmakta güçlük çektiğim insan davranışlarındaki yakışıksız gerçekler...
Nasıl ki dünyaya geldikten sonra anne karnında geçen zamanı hatırlamıyoruz. Ebedi âleme geçtikten sonra (yâni öldüğümüzde) dünya âlemini de hatırlamayacağız...
İnanan ve Müslüman insanlar olarak biliyoruz ki dünya hayatında yaşadığımız ve yaşattıklarımız ile yüzleşeceğiz.
Bu gerçekleri bile bile tabiri caizse şu üç günlük dünyada ya da yarına çıkmaya senetimizin olmadığını bildiğimiz halde, bir saniyeyi dâhi geri getiremediğimiz şu âlemde neyimize güvenerek Allah’ın selamını vermeyi esirgiyoruz? Oysaki Selam vermek, selam almak, selam göndermek; duadır, rahmettir, berekettir, güvendir, saygıdır, barıştır, dostluktur, muhabbettir, gönül almaktır.
Belki çok basit gelecek sizlere ama hiç de hafife alınamayacak kadar önemli bir konu aslında. Selam vermek...