Fahrettin Koca'dan bilim kurulu toplantısı önemli açıklamalar; 'Yeni koronavirüs aşıları ne zaman gelecek? Kademeli normalleşme nasıl olacak?'
Vaka sayıları neden yükseldi? Yeni koronavirüs aşıları ne zaman gelecek? Kademeli normalleşme nasıl olacak? Öte yandan 'Bedava aşıya para veriliyor' iddialarıyla ilgili "Verilmeyecek hesabım yok" diyen Bakan Koca, bugünkü toplantı sonrası detaylı bir açıklama yapacağını ifade etmişti. Merakla beklenen Bilim Kurulu toplantısı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca konuşuyor.
Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları şöyle;
Dünya başarılı bir sınav vermedi. Ancak başarısızlığı üzerinden de salgınla mücadele etmek mümkün değil. Her ülke elindeki imkanlar nispetinde tedbirler almaya çalıştı. Biz de elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullanmaya çalıştık.
Dünya başarılı bir sınav vermedi. Ancak başarısızlığı üzerinden de salgınla mücadele etmek mümkün değil. Her ülke elindeki imkanlar nispetinde tedbirler almaya çalıştı. Biz de elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullanmaya çalıştık.
Riskten koruma tedbirlerinin tedaviden kat kat üstün bir değerde olduğunu yaşayarak öğrendik. Sahne önünde Bilim Kurulumuz önemli roller üstlendi. Pek karşınıza çıkmayan Toplum Bilimleri Kurulumuz ise sahnenin gerisinde önemli stratejiler geliştirdiler.
Elbette sağlık, tedavi ve hastalıkla mücadele konularında Bilim Kurulumuz çalışmalarına bütün hızıyla devam edecek ancak artık salgının sosyal hayata etkileriyle mücadeleye de odaklanacağız.
TOPLAM 8 MİLYON DOZ AŞI YAPILDI
Bugüne kadar aşılama çalışmalarında yaklaşık 1.5 milyonu 2. doz olmak üzere 8 milyon aşı seviyesine ulaştık. Aşılama planındaki ilk aşamanın sonuna yaklaştık. Küresel düzeyde en başarılı ülkeler arasındayız.
Temin attığımız aşıya rağbet artıyor. Bu tercihimizin doğruluğunu tasdik etsek de lojistik ile ilgili tehdidi artırıyor. Deyim yerindeyse aşı kıtlığı yaşanan bir zamandayız. Aşılama programında açıklanan veriler üzerinden haklı haksız eleştiriler yapılmaktadır.
"AŞILAMADA TEDARİK VE PLANLAMA SORUNUMUZ YOK"
Zaman zaman aşılama sayısında azalma ya da artış olması tamamen lojistik gerekçelerle bilinçli olarak planlanmaktadır. Bugün aşı temin edilebilirken yarın temin edilemeyeceğinin garantisini kimse veremez. Bugün itibarıyla bir tedarik ve planlama sorunumuz yok. Birinci doz aşısını olan tüm vatandaşlarımızın ikinci doz aşıları güvence altındadır. Ancak daha güvenli olanı, kendi aşımıza sahip olmaktır.
Aşı olduğumuz gün koruma başlamıyor. İkinci doz aşıyı olup üzerinden 14 gün geçtikten sonra aşılanmış oluyoruz. Yani ilk aşı olduğumuz günden 42 gün sonra. Bu 42 gün kendimizi daha iyi korumak zorundayız. Ayrıca tüm nüfusumuzun en az %60'ını aşılamadan aşı güvencesini elde etmiş olmuyoruz. Aşının ilk dozunu yaptırmış olmak bizi tedbire sevk etmeli. Her geçen gün sayısı artan mutasyonlu virüse de dikkat etmeliyiz. Bazı illerimizde buna yönelik özel planlarımız var. Vaka sayılarındaki artış bazı illerimizde diğerlerinden daha geç normalleşmesine neden olabilecek.
"YERİNDE KARAR DÖNEMİ"
Geçtiğimiz haftalarda iller düzeyinde yüz bin nüfusa düşen haftalık vaka sayılarını paylaşmaya başladık ve salgın yönetiminde yerinde karar dönemine geçeceğimizi duyurmuştuk. Bu verileri her hafta paylaşmaya devam edeceğiz.
Belirttiğim parameterlere göre illerimizin risk düzeylerini düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli olarak ilan edeceğiz. Alınan kabine kararlarını da kabine toplantısı sonrasında tensipleri halinde sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacaklardır. Yerinde karar dönemiyle birlikte güvenlik güçlerimiz denetimleri artıracak.
"BEDAVAYA AŞI VERİLİYOR İDDİASI"
Dün bahsettiğim, 'Yarın açıklayacağım' dediğim, ülkemize bedelsiz aşı geldiğiyle ilgili bir konuda açıklamaya yapacağımı söylemiştim. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bir açıklaması olmuştu.
Özellikle bu dönemde dünyada aşı savaşının yapıldığı bir dönemi yaşıyoruz ve ülkeler arası ticari sır olarak kalması gereken bilgilerin ifşa edildiğini görüyoruz. Ülkeler arasında bunun ilişkileri etkileyebileceğini ve ücret ve benzeri noktalarda bunun ticari sır olarak kalmasını sözleşmeye de konduğunu ve bu nedenle de fiyatı özellikle söylememiştim ama şunu ifade etmiştim: Biz aşıyı dünyadaki bütün ülkelerin aldığı fiyattan en ucuza alan ülkeyiz. Bu iddiamın halen arkasındayım. Bu, ülkeler arası karşılıklı sözleşmeyle de ticari sır olarak korunması gereken bir durumdu.
"AŞILARI EN UCAZA ALAN ÜLKEYİZ"
Rakamı söylediğimde bunun dünyadaki aşı fiyatlarından düşük olduğunu herkes biliyor olacaktı. Ama bu aşı sadece Türkiye'ye satılmıyor. Türkiye en ucuza alan ülke. Bunu aldığımız gibi biz bu dönemde bu aşıyı teminat olmadan almayacağımızı ifade etmiştim. Eğer faz-3 çalışması uygun çıkmamış olsaydı, devamında Türkiye kendi yapması gereken tetkiklerden olumlu sonuç almamış olsaydı bu aşıyı biz almamış olacaktık. Bununla ilgili teminatları dahi garantiye aldık.
İddia şu: Deniyor ki, üretici firma 1 milyon doz aşı üretti ve bu 1 milyon doz aşıyı Türkiye'ye aslında bedel almadan bağışladı. Ama distribütörü olan firma ise bunu devlet malzeme ofisine, yani devlete fatura etti. Üretici firmanın bağışlamış olduğu veya bedelsiz verdiği aşıyı üretici firma fatura ederek devletten 12 milyon dolar para aldı. Aşı savaşının olduğu bir dünyada üretici bir firma bir ülkeye aşıyı bedava bağışlar mı? Bunun akılla izahı var mı?