Suriyeli Sidra daha iyi bir hayat için üniversite eğitimine devam ediyor

Suriyeli Sidra daha iyi bir hayat için üniversite eğitimine devam ediyor

Suriye'deki savaştan 14 yaşında ailesi ile birlikte kaçarak Türkiye'ye sığınan 21 yaşındaki Sidra Kevvayi, Türkiye'nin sağladığı imkanlarla hayallerini gerçekleştirmek için Çukurova Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde eğitimine devam ediyor.


UNESCO verilerine göre dünyada 258 milyon çocuk ve genç okula gidemiyor. 617 milyon çocuk ve ergen okuyamıyor ve basit matematik işlemlerini dahi yapamıyor. Yaklaşık 4 milyon çocuk ve genç mülteci ise okula gidemiyor. Türkiye ise okuyup hayallerini gerçekleştirmeyi hedefleyen yüzbinlerce çocuk ve genç sığınmacıya eğitim imkanı sağlayarak ev sahipliği yapıyor. 21 yaşındaki Sidra Kevvayi de bu gençlerden biri. Suriye'den Türkiye'ye 14 yaşında gelen Sidra, çocuk yaşta evlendirilen annesinin de desteğiyle daha iyi bir hayat için üniversite eğitimine devam ediyor. Çukurova Üniversitesi İktisat Fakültesi 3. sınıf öğrencisi olan Sidra'nın hayali yüksek lisans ve doktora yapıp iyi bir iş sahibi olabilmek.
Suriye'de iç savaş başladığında ailesiyle birlikte Halep'te yaşayan Sidra, savaş yüzünden 2 yıl mum ışığında ders çalışmak zorunda kaldı. 14 yaşında annesi ve ablası ile birlikte Adana'ya göç ettikten hemen sonra lise 2. sınıfa başlayan Sidra, okulundaki Türkçe öğretmenini çok sevdiği için hem okula hem de Türkçe'ye kolay alıştığını söyledi. Eğitim hayatındaki en büyük destekçisinin annesi olduğunu anlatan Sidra, 'Annem ancak 6. sınıfa kadar okuyabilmiş. Türkiye'de dil kurslarına gidiyor. Kendisinden çok şey öğrendim. Bunlardan biri de pes etmemek. Üniversiteye girmek hedefimdi. Annemin en çok istediği şey, eğitimimi tamamladıktan sonra kendi ayaklarımın üzerinde durmam. Onun hayattaki motivasyonu ve pes etmemesi bana örnek oluyor' diye konuştu.
Yabancı öğrenci sınavına çok çalıştığını anlatan Sidra, çalışmaya başlayınca ailesine ev almayı istiyor. Eğitimin bir mültecinin hayatında ayrı bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Sidra, 'Eğitim sayesinde kişiler yaşadıkları zorlukların üstesinden gelebilir ve güçlü bir birey olabilir. Bu, hem kadınlar hem erkekler için geçerli. Buraya geldiğinde hiçbir şey bilmiyorsun ve kimseyi tanımıyorsun. Nerede kalacaksın? Nerede çalışacaksın? Eğitim alıp kendini geliştirdiğinde çalışıp kendine, ailene bakabilirsin ve ihtiyacın olan her şeyi kendin yapabilirsin' şeklinde konuştu.
Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği'nin (SGDD-ASAM) UNICEF ortaklığında yürüttüğü Al Farah Adana Çocuk ve Aile Destek Merkezi Yöneticisi Şeref Mert Yoleri ise, Sidra'nın Türkiye'ye geldiğinden bu yana merkezde psikososyal etkinliklere katıldığını, bu sayede Sidra'nın hem uyum süreçlerine hem de yeni bir ülkede güven hissinin oluşmasına katkı sağladıklarını söyledi. Eğitimin barış ve kalkınmadaki önemine dikkat çeken Yoleri, Al Farah Çocuk ve Aile Destek Merkezlerinde sığınmacı çocukların ve ailelerinin psikososyal iyilik hallerinin geliştirilmesine, sosyal uyumun teşvik edilmesine, günlük yaşamda ihtiyaç duyulan bilgi ve becerilerin kazandırılmasına yönelik çalışmaların yanı sıra çocukların eğitimlerine de destek olduklarını anlattı. Yoleri, 'Türkiye'de farklı illerde faaliyet gösteren Al Farah Çocuk ve Aile Merkezleri aracılığıyla okula gitmeyen çocukların eğitime kazandırılması için gerekli danışmanlık ve yönlendirme desteğini sağlıyoruz. Çocuğun okula başlamasının ardından okula adaptasyonunu ve akranları ile iletişimini güçlendirmesini amaçlayan psikososyal destek mekanizmalarından da yararlanması için gerekli yönlendirme veya danışmanlık hizmetini sağlıyoruz' şeklinde konuştu.
Yoleri, bunun yanı sıra istihdama katılımları için yetişkinleri mesleki eğitimlere yönlendirdiklerini, eğitimin önemi konusunda ailelere yönelik bilgilendirici seminerler düzenlediklerini anlattı.