BÜYÜK MÜSÜN ?...

BÜYÜK MÜSÜN ?...

Muradiye Ergin'in kaleminden...BÜYÜK MÜSÜN ?...

Çok ilginç ki şu hayatta herkes kendisinin büyüdüğünü zanneder. Her konuyu bilir, her konu hakkında konuşur. Güya ortak akla önem verir ama bildiğini yapar. Ya da direk direktif verir büyüdü ya. Ne iş yaparsa yapsın yada hiç bir iş yapmasın yine de büyüdüğünü, yetişkin olduğunu, her şeye kafasının bastığını, muhakeme yeteneği gelişti diye de her konuyu konuşma liyakatine sahip sanır kendisini insanoğlu...

Hele de para, mal, mülk, kariyer, makam sahibi , sağlıklı, taş gibi kuvvetli, nüfuslu bir kişi ise..Birde şöhret varsa var ya..! O koskoca biri olmuştur.

Maalesef ki kendilerini sadece zannederler...

Bu yazdıklarım çok yönlü açıklanabilir belki ama asıl varmak istediğim konu aslında hiç kimse kocaman yada koskocaman, büyük yada büsbüyük değil.

Hepimizi “büsbüyük”müș, “koskocaman”mış gibi gösteren yada hissettiren şey; yaslandıklarımız, güç aldıklarımız, güven duyduklarımız... Maddî manevi bizi besleyen, büyükmüş gibi gösteren onlardır aslında.

Bu işimiz, eşimiz, malımız, mülkümüz, oturduğumuz makam koltuklar, dostumuz, arkadaşımız, annemiz, babamız, kardeşimiz vs... Güç kaynaklarımız artırılabilir tabi ki. Emin olun elinizden birisi alındığında oyuncağı elinden alınmış çocuğa dönersiniz. Daha da beteri, okyanusta sandalda suya küreklerini düşürmüş, ölüm korkusu ile burun buruna gelmiş kişiye dönüşürsünüz. Güç kaynaklarımızı bilinç altında varmış gibi hissetseniz dahi hiç düşünmezsiniz ki küçücük bir kayıkla okyanusa açılmamanız gerektiğini...

Oysa ki asıl bizi güçlü kılan dünyada sahip olduğumuzu sandıklarımız değil, tabiki insanlık üzerine mana giydirdiğimiz değerler çok kıymetli çok değerli.

Bize o gücü verende, alanda, bahşedende yüce ALLAH ve onun varlığı...

Evet... Kaybetmek çok acı ama bunun Allahtan geldiğine inanabilmek çok büyük erdem ve sabrı artıran bir duygu...