Saç ekiminin mutlaka doğru uzman tarafından hastane ortamında yapılması gerektiğini vurgulayan VM Medical Park Samsun Hastanesi Dermatoloji (Cildiye) Kliniği'nden Uzm. Dr. Enkhjargal (Egi) Losol, 'Saç ekimi titizlik, özen ve ciddi el becerisi isteyen cerrahi bir işlemdir' dedi.
Saç ekiminin titizlik, özen ve ciddi el becerisi isteyen cerrahi bir işlem olması nedeniyle hastane ortamında ve hekim kontrolünde uygulanması gerektiğini belirten VM Medical Park Samsun Hastanesi Dermatoloji Kliniği’nden Uzm. Dr.Enkhjargal (Egi) Losol, “Saç ekiminde yapılacak yanlış bir işlemin sonuçlarının geriye döndürülmesi imkânsıza yakındır. Bu yüzden saç ekimi mutlaka doğru ellerde yapılmalıdır. İlk ve en önemli aşama olan doğru uzmanı seçmek hasta açısından büyük önem taşımaktadır. Saç ekiminde çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Hepsinde ortak yapılan işlem, sağlam donör alanlar dediğimiz genellikle en dirençli saçların bulunduğu ense bölgesinden kök alınarak saç kaybının yaşandığı diğer bölgelere aktarmaktır” diye konuştu.
Saç ekimi cerrahi bir işlemdir
Kullanılan yöntemler hakkında bilgiler veren Uzm. Dr. Enkhjargal (Egi) Losol, “Biz kliniğimizde FUE yöntemini kullanıyoruz. Bu yöntemin eski yöntemlere üstünlüğü; hem saçlı ve hem saçsız alanlarda fazla tahribata yol açmamasıdır. Dolayısıyla yara iyileşmesi daha hızlı ve daha güzel olmaktadır. İğnesiz, acısız, iz olmadan yapılabilmesi nedeniyle daha doğal sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Günümüzde en çok tercih edilen yöntemdir. Bu yöntemde saç kökleri lokal anestezi altında özel mikro uçlu motorlarla tek tek alınarak doğal saç çıkış açısı ve yönü dikkate alınarak ekim alanına tek tek özenle yerleştirilmektedir. Var olan saçların tıraşlanmasına gerek olmadığı için kadın hastalarda ise DHI yöntemi tercih edilmektedir. DHI yönteminde donör bölgeden seçilerek toplanan kaliteli saç kökleri özel kalem benzeri medikal aparat ile ekim alanına doğrudan yerleştirilmektedir. Yani DHI yönteminde greftlerin yerleştirilmesi kanal açma ve kök yerleştirme işlemleri ile aynı anda yapılabildiğinden, köklerin daha kısa sürede ekilmesini sağlamaktadır. Operasyonun sebep olduğu hasar minimum seviyede olduğu için iyileşme süreci oldukça hızlıdır” ifadelerini kullandı.
20 yaş üstü herkes için uygun
Saç ekimi için belli bir yaş sınırının olmadığını söyleyen Uzm. Dr. Losol, “20 yaş üstü olan kellik ve seyrelme sorunu yaşayan herkes için saç ekimi yapılması uygundur. Uygulama öncesinde ayrıntılı fizik muayene ile kişinin bu işlem için gerçekten uygun bir aday olup olmadığı değerlendirilir. Saç ekimi; uygun olan adaylarda doğal ve kalıcı bir çözüm yolu olduğu için tamamen kişiye özel planlanır ve kişiye özel uygulanır. Saç ekimi sadece kafa derisinde değil, kişinin şikâyetçi olduğu her yerde; yani kaş, bıyık ve sakal gibi seyreklik yaşanan her yerde başarılı bir şekilde yapılabilmektedir. FUE ile saç ekimi yapıldıktan sonra ortalama 1 ay içinde ekilen yeni saç köklerinden çıkan saçlar şok dökülme olarak dökülür. Bu evrede panik yapılmaması gerekir. Çünkü olması gereken doğal bir süreçtir. Ardından yaklaşık olarak 3-4 ay içinde kalıcı olmak üzere yeni saçlar ortaya çıkmaktadır.”
Ekim sonrası ilk 3 gün kritik
Saç ekimi sonrasının da yapılan işlem kadar önemli olduğunu anlatan Uzm. Dr. Enkhjargal (Egi) Losol, sözlerine şöyle devam etti: “Eğer korunmaya önem göstermezseniz, yaptığınız tüm emekler boşa gidecek ve geri dönüşü de olmayacaktır. Ekim sonrası 3 evre vardır. İlk 3 gün kritik evredir. 3-15. gün ara evre ve 15 gün-1. ay iyileşme evresidir. 1. yıla kadar ise tamamlanma evresi olarak geçer. Bu 4 evre birbirinden farklı özellik taşımaktadır. İlk günler en kritik günlerdir, çünkü ekilen saç kökler yeni yerlerine tutunmaya ve kaynamaya çalışmaktadır. FUE yönteminde ilk günlerde donör alanı ve ekim alanı tam iyileşmeyi henüz tamamlamamıştır. Kısacası bu ilk 3 güne istirahat süreci denmektedir. Bu dönemde bol bol dinlenip, ağrılar için ağrı kesici alınabilir. Ekim yapılan bölgeye kesinlikle sürtünme veya travma olmamalıdır. Baş bölgesi oldukça iyi korunmalıdır. İlk günlerde saç bandanası takmak gerekir. Günde 2-2,5 litre sıvı tüketilmelidir. Güneş ışınlarından kaçınılmalıdır. İlk 3 gün yıkama yapılmamalıdır. Alkol ve çok fazla kafeinli içeceklerden uzak durulmalıdır. Sırt üstü yatılmalı, ekim yapılan bölge yastığa sürtünmemelidir.”