Haftanın Kitabı - Mostarlı Meczup

Haftanın Kitabı - Mostarlı Meczup

Haftanın kitabında sizlere bu hafta Roza Yayınevi'nden çıkan, Mehmet Erdem imzalı bir roman olan Mostarlı Meczup'u anlatacağız.

Mostar, Bosna-Hersek’te bir şehirdir. Bosnalı Mimar Hayreddin tarafından yapılan, meşhur köprüsü şehre adını vermiştir. Zira Most-Mostar, Boşnakça ve Hırvatçada "Köprü" demektir. Bugün bile o köprüye yöre halkı Stari Most, yani eski köprü demektedir.

Eğer Mostar’a giderseniz. O muhteşem köprüden geçip, altından gürül gürül akan, o şahane Neretva Nehri’ni seyredebilirsiniz. Köprüye aşık bir halde eski şehri de gezebilirsiniz. Ancak biliniz ki, üstünden geçeceğiniz o köprü, orijinal köprü değil. Bosna Savaşı sırasında Hırvat askerleri tarafından, 1993 yılında top atışıyla yıkılmıştı köprü. Bir medeniyeti bombalayacak, yaşadıkları şehri tahrip edecek kadar gözü dönmüş fanatikler yıkmışlardı o köprüyü ve mecazi bütün köprüleri… O yüzden, köprünün başındaki bir taşa ‘Don’t Forget 93’ yazdılar. Köprü daha sonra UNESCO Dünya Miras Listesi'ne girdi. Türkiye’nin başını çektiği ülkeler tarafından orijinaline yakın bir şekilde yeniden yapıldı. Bugün sadece Mostar’ın değil, Bosna-Hersek’in de sembollerinden birisi…

Bu uzun girizgâhın sebebi, Mehmet Erdem imzalı, “Mostarlı Meczup” romanı içindi. Balkanlara ve Bosna’ya özel ilgi duyan bir okursanız kitabın adı dikkatinizi çeker evvela. Yazarın ilk romanı imiş; bir ilk roman için başarılı olduğunu söylemek lazım. Elbette bazı temel eksikleri var ancak yine de görmezden gelinebilecek şeyler bunlar.

Mostarlı Meczup, Bosnalı ünlü yazar İvo Andriç’in Drina Köprüsü romanını hatırlattı bir yandan. Orada Andriç, Vişegrad şehrinde, Drina Nehri üzerine, yine Osmanlı döneminde kurulan meşhur Taşköprü’nün romanını yazmıştı. Usta işi bir eserdi.

Burada ise Mostar Köprüsü’nün romanı var diyebiliriz. Mostarlı ve meczup bir Hırvat çocuk olan Antonio’nun hikayesi de tabii… Yazar, tarihi vakalarla biraz oynayarak bir kurmaca yapmış ve Mostarlı küçük Antonio’nun yolunu Kanuni devri İstanbul’una düşürüp, yıllar sonra ise memleketine geri dönmesini ve çocukluk anılarında pek çok hadise ile yer bulan Neretva üzerine bir köprü yapılmasında rol oynamasını anlatmış. Tabii, romanın kahramanı meczup bir karakter olunca, hayalle hakikat, rüya ile gerçek zaman zaman iç içe geçmiş. Yazarın zengin hayal dünyası, roman kahramanına da yansımış.

Kitaptaki kötü karakterin isminin Ratko olması bir tesadüf değildir büyük ihtimalle. Çünkü Ratko, dünyanın en adi katillerinden birisi olan Mladiç'in adıdır.

Özetle, o coğrafyaya ve döneme ilgi duyanlar için gizli kalmış, okunası bir roman olduğunu söylemek lazım.

 kitap  mostar