SAMSUN (İHA) – Diyetisyen F. Hüban Gönülol, mevsim geçişlerinde beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini ifade ederek, doğru beslenerek gripten kurtulmanın yolları hakkında uyarılarda bulundu.
Ani ısı değişiklikleri halsizlik, baş ağrısı ve yorgunluğa neden olabiliyor. Bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açan bu sorunlar; grip, soğuk algınlığı, bronşit gibi pek çok hastalığı da beraberinde getiriyor. Uzmanlar, sağlıklı kalmak için ise dengeli ve yeterli beslenmenin altın kural olduğunu dile getiriyor. Medicana International Samsun Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Diyetisyen F. Hüban Gönülol, doğru beslenerek gripten korunmanın yolları hakkında bilgi verdi.
'Taze sebze ve meyveler C vitamini deposu'
Beslenmede taze sebze ve meyvenin önemine değinen Diyetisyen F. Hüban Gönülol, 'Hem kış hem de yaz aylarında düzenli bir beslenme alışkanlığına sahip olmak gerekir. Bunun için; et, süt, sebze, meyve ve tahıllardan oluşan besin grupları dengeli bir biçimde tüketilmelidir. Özellikle taze sebze ve meyveler, soğuk havalarda da sağlıklı kalmak isteyenler için ideal besinlerdir. C vitamini vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlar ve savunma sistemini güçlendirir. Yeşilbiber, maydanoz, tere, roka, karnabahar, ıspanak, portakal, limon, mandalina, kuşburnu gibi besinler bol miktarda C vitamini içerir. C vitamini kaybını önlemek için salata ve meyve suları, tüketilmeden hemen önce hazırlanmalıdır' dedi.
'Balık, süt ve yumurta enfeksiyon düşmanı'
Protein ağırlıklı yiyeceklerin faydasına da değinen Hüban Gönülol, 'Yumurta, süt, balık, ıspanak, portakal, havuç, yeşilbiber, kayısı gibi sarı, turuncu ve yeşil sebze ve meyvelerde bulunan A vitamini güçlü bir antioksidandır. Bu besinlerin belirli ölçülerde tüketilmesi, hastalıklardan korunmada önemli rol oynar. Güçlü bağışıklık sistemi için fındık, ceviz, badem ve balık önemli. E vitaminin en önemli görevi antioksidan özelliğidir. En zengin kaynakları; fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, sıvı yağlar, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, tahin gibi besinlerdir. Balık, balık yağı, fındık ve cevizde bulunan omega-3 yağ asitleri güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Ayrıca zeytinyağı, fındık yağı gibi sıvı yağlarda bulunan omega-9 yağ asitleri de bağışıklık sistemini olumlu etkiler. Hastalıklara karşı yoğurt da etkilidir. Yoğurt prebiyotik olarak tanımlanmaktadır. Bunlar vitaminlerin emilimini artırarak hastalıklara karşı koruyucu bir etki sağlar' diye konuştu.
Diğer besinlerin faydalarından da bahseden Gönülol, şunları söyledi:
'Bal doğal şifa kaynağı olarak geçer. Bal, enerji veriminin dışında karasal iklime sahip ve gün içi ısı farkının fazla olduğu bölgelerde soğuğa ve soğuk algınlığına karşı, ağız, boğaz ve bronşlardaki rahatsızlıklarda ve enfeksiyonlarında doğal bir ilaç olarak kullanılmaktadır. Sarımsağın yapısında bol miktarda su, fruktoz içeren karbonhidratlar, kükürt bileşikleri, protein, lif ve serbest amino asitler bulunur. Sarımsak ayrıca yüksek miktarda saponin, fosfor, potasyum, kükürt, çinko, orta miktarda selenyum, A ve C vitaminleri ile az miktarda da kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir, manganez ve B kompleks vitaminlerini içerir. Bağışıklık sisteminin baskılanmasını önleyen sarımsak, kansere karşı da etkili bir silahtır. Maydanoz bir provitamin A (Beta karoten) kaynağıdır. Bu özelliği ile görme gücü, kılcal damar sistemi, adrenal bezin ve tiroid bezinin fonksiyonları üzerinde etkilidir. Yapraklarında uçucu yağlar, flavonoidler, protein, klorofil ve glikozit; köklerinde ise uçucu yağ, şeker, müsilaj ve glikozit vardır. Yapraklar vitamin ( A,C,K ), demir, potasyum, kükürt, kalsiyum ve magnezyum yönünden zengindir. Kayısı, mineral maddelerden potasyum ve vitaminlerden ß-karoten bakımından çok zengindir. A vitaminin öncül maddesi olan ß-karoten vücudu ve organları saran epitel doku, göz sağlığı, kemik, diş gelişmesi ve endokrin bezlerinin çalışması için gereklidir. Bunlara ek olarak; A vitamini üreme ve büyümede, enfeksiyonlara karşı vücut direncinin artmasında önemli rol oynar. Dünyada yoğun olarak tüketilen 26 meyve içerisinde yer alan kivi, besin maddesi yönünden de en zengin olandır. Kivi meyvesinin 100 gramında ortalama 100-400mg C vitamini bulunur. Ayrıca yüksek potasyum miktarı ve düşük sodyum ile magnezyum içeriği bakımından en zengin meyve olarak ön sıralarda yer almaktadır. E vitamini, bakır, fosfor, B2 vitamini ve A vitamini bakımından da iyi bir içeriğe sahiptir. Kivi, karotenoidler (beta karoten, lutein ve ksantofil), fenolik bileşikler (flavanoidler ve antosiyaninler) ve antioksidant içerikleri yönünden de oldukça önemli meyvelerdendir.'