Toplu kullanım alanlarından biri olan havuzların yanı sıra kirli deniz suyu da pek çok farklı enfeksiyona yol açabiliyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Yıldız Eren Çetin, Havuza kıyasla denizde yüzmenin çok daha az risk taşıdığını belirterek, denizde yüzdükten sonra da mutlaka duş alınması gerektiğini kaydetti.
Toplu kullanım alanlarından biri olan havuzların yanı sıra kirli deniz suyu da pek çok farklı enfeksiyona yol açabiliyor. Bakteri ve mantarlara bağlı olarak oluşabilen bu enfeksiyonlar sindirim sistemi, cilt, kulak, göz rahatsızlıklarının yanı sıra kadın hastalıklarına yol açabilir. Reaksiyonel su hastalıkları olarak da tanımlanabilen bu rahatsızlıklar, çoğunlukla uygun ve iyi şekilde temizlenmeyen ya da doğru şekilde bakımı yapılmayan havuzlardan kaynaklanır. Kronik hastalıklara zemin hazırlayabilen bu enfeksiyonlar, hareketli su kaynaklarından biri olan denizlerden de kaynaklanabilir. Havuz ve deniz suyundaki PH değerinin vajinal sağlık için risk oluşturmasının yanı sıra kalabalık olan deniz sularında görülebilen atık maddeler, kadın hastalıklarının oluşumunda rol oynar. Medicana International İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Yıldız Eren Çetin, yaz aylarında havuza ve denize girilmesine bağlı olarak gelişen enfeksiyonlara ilişkin açıklamalarda bulundu.
'Havuz suyuna girmeden ve çıktıktan sonra mutlaka duş alınmalı'
Havaların ısınmasıyla birlikte pek çok kişinin serinlemek için farklı su kaynaklarına girdiğini söyleyen Op. Dr. Yıldız Eren Çetin, 'Su parkları, site havuzları, otel havuzları, nehir, göl ve denizlerde yüzmek oldukça keyifli yaz aktiviteleri arasında olsa da özellikle iyi temizlenmemiş havuzlar ve temizliğinden emin olunmayan deniz suları, pek çok reaksiyonel su hastalıklarına yol açabilir. Erkeklere kıyasla kadınlar için çok daha fazla risk teşkil eden iyi temizlenmemiş ya da kirlenmiş sularda yüzmek, bu dönemde vajinal enfeksiyonların artmasına yol açar. Gün içinde pek çok kişinin yüzdüğü havuzlarda kişisel hijyene önem verilmemesi ve yüzme havuzlarının insan sağlığı için uygun şekilde temizlenmemesi, yaz aylarında artış gösteren vajinal enfeksiyonların başlıca sebepleri arasında yer alır.' diye konuştu.
Vajinal enfeksiyonların varlığında akıntı sık görülen semptomların başında geldiğine dikkat çeken Dr. Çetin, bu gibi durumların varlığında kişinin mutlaka hekime görünmesi gerektiğini belirterek, 'Havuz suyunun temizlenmesi için kullanılan klor miktarının doğru şekilde ayarlanması da son derece önemlidir. Uygun olmayan miktarda klor kullanımı, vajen sağlığı için önemli olan yararlı bakterilerin ölmesine yol açar. Bu gibi durumlarda mantar enfeksiyonları oluşur. Mantar enfeksiyonlarında kaşıntı ve batma hissi de oluşabilir.' ifadelerini kullandı.
'Denizde yüzmek daha az riskli'
Havuza kıyasla denizde yüzmenin çok daha az risk taşıdığını belirten Dr. Çetin, 'Denizde yüzdükten sonra da mutlaka duş alınması gerekiyor. Mantar enfeksiyonlarını önlemek için denizde yüzdükten sonra mutlaka kuru mayo giyilmesi gerekir' dedi.
Islak mayo kullanımına bağlı olarak uzun süre boyunca nemli kalan vajende mantar ve enfeksiyon gelişme riskinin arttığını belirten Dr. Çetin, bu gibi enfeksiyonlardan kaçınmak için vajinanın iç bölgesinin yıkanmasının da büyük bir hata olduğunu vurguladı.
Dr. Çetin, vajinanın iç kısmının PH dengesinin bozulmasına yol açan vajinanın iç kısmının yıkanması, kişinin enfeksiyonlardan korunmasına değil aksine enfeksiyonlara davetiye çıkarılmasına yol açtığını belirterek, 'Havuz ve deniz sularına girilmesine bağlı olarak kadınlarda idrar yolu enfeksiyonları da sıklıkla görülür. Bu durumun sistit oluşumuna yol açabilir. Vajinanın kirli su ya da klor ile temasına bağlı olarak gelişebilen kadın hastalıklarının, sabun gibi vajinanın iç kısmının PH dengesini bozan temizlik ürünlerinden de kaynaklanabilir.' şeklinde konuştu.