Tufan akçagöz'ün kaleminden 'Bedava Yaşıyoruz'
'Bayramda köprüleri ve otoyolları ücretsiz yapıyoruz.' dedi zâtı şahane..
Gözümüz aydın.
Allah razı olsun.
Sokağa çıkma yasağı var ama olsun!
Hükümetimiz bunu yapmışsa, vardır bir bildiği.
Gidemesek de, gezemesek de o köprüler, o yollar bizim değil mi?
Köprü ve yollar bedava, sokağa çıkmanın üç bin lira cezası var.
Ne güzel demiş Orhan Veli:
'Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava..'
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava..'
Bedava yaşıyoruz ve bedavadan ölüyoruz.
Çorlu tren kazasında ölüyoruz mesela, küçük Arda gibi..
Devletin hiç suçu günahı olmuyor.
Sokak ortasında bir polis kurşunuyla ölmek de mümkün, bir sokak kavgasında linç edilmek de..
Yandaş değilsen, dağ gibi sınavlardan geçer, mülakatlarda elenirsin.
Yandaşsan, mevki makam sana bedava.
Emine Erdoğan'ın özel kalem müdiresinin eşi TÜİK Başkanı olarak atanır mıydı yoksa?
Emine hanımın özel kalemi de mi varmış demeyin sakın, bu soruyu sorma hakkını hükümete geçen seçimde teslim ettiniz.
Özel kalemi de vardır, başka personeli de..
Bu sizi hiç ilgilendirmez..
Ve hatta TÜİK'e bizzat Emine Erdoğan'ın kendisi atansa, yine yapacak bir şeyiniz yok.
Siz, koronavirüse yakalanan ve bu nedenle 'Şirketin prestijini zedelediği' gerekçesiyle tazminatsız işten çıkarılan işçinin yerinde olmayın yeter.
Ağzınız laf yapıyorsa ve vicdanınız erozyona uğramışsa AK Parti'nin Çorum kadın kolu başkanı gibi, 'Allah çocuklarımın ömründen alsın, Tayyip Erdoğan'a versin!' dersiniz, size bütün kapılar açılır.
Yine Elazığ Milletvekili gibi, 'Erdoğan bizim için Allah gibidir' der, mânâ alemine dalarsınız.
Ve hiç bir Savcı kılını bile kıpırdatmaz.
Ama bu karışıklıkta işe yaramazın biri İzmir'de camilerden 'Çav bella' yayını yapar, yetmedi 'Yuh yuh' türküsü çığırttırır; Savcılar harekete geçer ve bunu yapan değil, sosyal medyada paylaşan kızcağız tutuklanır.
Şimdi ben bunu yazıyorum ya, korkmuyor değilim, ileri demokrasimizden nasibimi alırım diye..
Yok ama Mahkemede son sözüm sorulduğunda mutlaka, 'Allah benim ömrümden alsın, sokak kedilerine versin' diyeceğim.
'Kendimi mi yakarım?'
Aman be, ne olacaksa olsun; seviyorum sokak kedilerini..
Onlardaki kir, yıkayınca geçiyor.