Yeniçağ Gazetesi gazetesi köşe yazarından Samsunspor'un başarılı kalecisi Nurullah Aslan'a övgü dolu yazı.
Yeniçağ gazetesi köşe yazarlarındanMurat Taşkın kaleme aldığı yazısında Samsunspor'un kalecisiNurallah Aslan ile Trabzonspor'un kalecisiUğrcan Çakır'ı yorumladı. Özellikle Nurullah Aslan'a övgü dolu yorumlar yazan Murat Taşkın yazısında şu ifadelere yer verdi.
Uğurcan'ı görürken, Nurullah'ı unutmayın…
Sorsalar ki; "Trabzonspor'un geride kalan 23 maçında en başarılı ve istikrarlı oyuncusu kimdir?"
Çokları, 19 gol kaydeden Sorloth'u zikretmemi bekleye dursunlar tereddütsüz, "Bir numaralı başarılı kaleci Uğurcan'dır" cevabını veririm.
Kalesinde gördüğü 25 gol ile Süper Ligde en az gol yiyen 5 takımdan birisinin Trabzonspor olmasında en büyük katkısı olan Uğurcan'ın "yüzde yüz gollük pozisyon" diyebileceğimiz 60'ı aşkın kurtarışı bulunduğunu hatırlatmam yeterde artar sanırım.
Tamam; "Biri tutar (Uğurcan), diğeri atar (Sorloth)" gerçeği ile Trabzonspor, bu sezon şampiyonluğun en büyük favorisi olarak gözüküyor.
Ama, bordo-mavililerin geçtiğimiz sezonlardaki en büyük sıkıntısının kolay ve çok gol yemek olduğu gerçeğini hatırlayacak olursak, Uğurcan'ın yaptıklarının değeri çok daha iyi anlaşılır.
Onun için, "Bir kaleci takımın emniyet subabıdır" deniliyor. Uğurcan'da bunu, bu sezon en iyi şekilde ortaya koyuyor.
*
O ki, kaleden işe başladık, 26 maçtır Samsunspor'un kalesini istikrarını bozmadan kollayan Nurullah Aslan'dan söz etmez isek, hatta Nurullah dururken, Uğurcan'a önceliği verirsek haksızlık ederiz!
23 yaşındaki Nurullah'ın İkinci Lig Beyaz Grubunda en yakın rakibinin 10 puan önünde liderliğini sürdüren değil, nerede ise şampiyonluğu garantileyen Samsunspor'un kalesinde 26 maçta sadece 10 gol yediğini gözden kaçırmak hiç de adil olmayacaktır.
Samsunspor altyapısından yetişip, 2016'da Erbaaspor'a transfer olup 2019'un başında ise tekrar Samsunspor'a dönen Nurullah'ın babası da eski kalecilerden Abdullah.
2 metreyi aşkın boyu ile sadece hürriyetinin çok olduğu ceza sahası içini değil, oyun alanının her yanını görüp gözetleyen ve de eli ile bile asist yapacak kadar yetenekli olan Nurullah'ı milli takım teknik direktörü Şenol Güneş'in de yakından takip ettiği biliniyor.
Bu vesile ile Ertuğrul Sağlam'ın gelmesi ile 4 puan önündeki Manisa FK'yı 26'ıncı hafta sonunda tam tamına 10 puan geride bırakmayı beceren Samsunspor'un da Süper Lig için "dönüş yolculuğunu" başlattığını söylemek için kahin olmaya gerek yok. Çünkü, futbolun başarılı beyefendileri arasında ilk sıralarda yer alan Ertuğrul Sağlam'ın da yaptığı 3 yıllık sözleşme bunun göstergesi. Yani Samsunspor, Ertuğrul Sağlam ile 2021-2022 sezonunda Süper Lig'de maç yapacak şekilde bir plan ve proje ile yola çıktı. Planın tutması, projenin de hedefine ulaşması ihtimali bana göre yüzde 99'dur.
*
Yeri gelmiş iken ilk yarısını rakibi karşısında 1-0 mağlup kapatmasına rağmen, ikinci yarıda Nwakaeme faktörü ile maçın sonucunu 5-2 lehine tecil ettiren Trabzonspor'u tribünlerden izlerken, top Hüseyin Türkmen'e geldiğinde ben diyeyim "hırlayan", siz söyleyin "homurdanan" bir kısım taraftar diye geçinen seyirciye de iki kötü kelâm eylemeden geçemeyeceğim!
Hani bazı spor yazarlarının da "Rizespor karşısında iyi oynamadı" diye eleştirip, tribünlerde hırlayanların sesine tercüman oldukları tablo var ya! Hah ondan söz ediyorum!
Sanki Rizespor maçının ilk yarısında tüm Trabzonspor birden kötü oynamamış da, sadece Hüseyin kötü imiş gibi intibaa yaratılmasını anlamak mümkün değildir.
Bu kadar adaletsiz ve sabırsız (hem de kendi evladına karşı) bir taraftarlık olur mu? Sorarım homurtu sahiplerine; "Hüseyin'e hareketleri için homurdanırken, diğerlerinin yaptıkları aynı hareketleri içinize neden ve nasıl attınız?"
Ezcümle, Trabzon seyircisi, şu kendi evladına homurdanma, hatta hırlama hastalığından bir türlü kurtulamıyor. Allah, akıl ve sabır vermiş olmasına rağmen, kurtulmayı da beceremiyor. Adeta bu kötü alışkanlıktan kurtulmak için değil de, bunu depreştirecek en küçük fırsatları kolluyor gibiler.
Yapmayın, etmeyin, eylemeyin. Bu ne adalete uyuyor, ne de Allah'ın insan diye yaratıp akıl ile donatıp, kul diye niteleyip, irade ile donattıklarına yakışıyor. Benden hatırlatması!