Antalya'da yeniden birlikte olmaya zorladığı eski sevgilisinin evine bıçakla dayandığı gerekçesiyle intihar eden 19 yaşındaki Zehra Demir'in davasında yeni gelişme yaşandı. Duruşmada mütalaasını açıklayan iddia makamı sanık hakkında beraat istedi, mahkeme heyeti ise suçun unsuru oluşmadığı için sanığın beraatine karar verdi. Mahkeme salonundan çık
Kepez ilçesinde 28 Eylül 2018'de yaşanan olayda iddiaya göre Süleyman T., kendisinden ayrılan Zehra Demir'i sürekli tehdit ederek yaşadıklarını ailesine anlatacağını söyledi. Süleyman T. bir süre sonra genç kızın evine gelip kapı ziline bastı. Zehra'nın iki kardeşi kapıya inerek Süleyman T.nin gitmesini istedi. Süleyman T. ve aile bireyleri tartışırken Zehra Demir, olayları ailesinin diğer fertlerinin öğrenmesi korkusuyla dördüncü kattan beton zemine atladı. Genç kız, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
Olay günü Demir ailesine bıçakla saldırdığı iddia edilen Süleyman T., 29 Eylül'de 'intihara yönlendirme' suçundan tutuklandı. Antalya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, 4 Ekim günü, intihara yönlendirme suçuna 4 yıldan 16 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğünü ve davanın Asliye Ceza Mahkemesinde görülmesi gerektiğini vurgulayarak görevsizlik kararı verdi. Süleyman T., 'suçun mahiyetinin değişme ihtimali, delil durumu ve tutuklamanın tedbir oluşu' dikkate alınarak tahliye edildi.
Antalya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, maktulün annesi Gülten Demir, babası Hakim Demir, taraf avukatları ve kadın dernekleri katıldı. Mahkeme heyeti salondakilere, 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan tutuklu bulunan sanığın, tahliye edildiği bilgisini verdi.
Savcı beraat istedi
İddia makamı esas hakkındaki mütalaasında, sanığın unsurları açısından oluşmayan suçtan beraatini talep etti.
'Mütalaaya katılmıyoruz'
Mütalaaya katılmadıklarını ifade eden Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Pelin Konur, 'Sanığın iddianame doğrultusunda cezalandırılmasını talep ediyoruz, mütalaaya katılmıyoruz. Bu kadar delil varken sanığın beraat etmesi mümkün değildir. Takdiri indirim de yapılmadan cezalandırılmasını talep ediyoruz' dedi.
Demir ailesinin avukatı Hadi Cin ise, '2 satırlık iddianame ile insan hayatına mal olmuş bir olayda, bu kadar üstünkörü bir iddianameyle açılan dava sonucunda sanık tahliye olmuştur' diyerek, sanığın daha önce açılan davada tahliye edildiğini hatırlattı.
'Zehra bir kadındır'
Dosyaya beraat verilirse Zehra'ya işlenen suçların cezasız kalacağını kaydeden Avukat Cin, 'Bir kimse üzerinden kurulan baskı nedeniyle bir insan bundan kaçamayıp intihar ediyorsa bu suç tamamlanmıştır. Zehra'nın bu baskı nedeniyle intihara mecbur kaldığı sonucuna varmak için ne yapılması gerekir? Zehra bir kadındır ve fiziksel şiddete karşı koyamamıştır. Kendi kardeşinin önünde sanığın maktule hoparlörü açtırarak söylediği sözler ve bıçakla evine dayanması. 19 yaşındaki bir genç kız için bu olaya bakılması gerekir. Belki bu şekilde intihar eden ve cezasız kalan sayısız vak'a vardır. Bu meseleye vicdanen yaklaşılması gerekiyor' dedi.
Cin, buna benzer dosyalarda emsal kararın olmadığına dikkat çekerek, Zehra Demir dosyasının 'emsal karar' olabileceği kanaatinde olduklarını söyledi.
'Kendinizi benim yerime koyun'
Zehra'nın babası Hakim Demir de mahkeme heyetine seslenerek, 'Kendinizi benim yerime koyun. 9 kişinin ifadesine rağmen sanık benim kızımı tehdit etmiş, hakaret etmiştir' diye konuştu. Verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, suçun unsuru oluşmadığı için sanığın beraatine karar verdi.
Heyetin beraat kararına mahkeme salonunda tepki gösteren baba Hakim Demir, 'Aynı acıyı onlarda çeksin, bu ülkede yargı yok' dedi.
'Kamu vicdanı bunu kabul etmez'
Duruşma sonunda adliye önünde açıklamada bulunan Avukat Hadi Cin, 'Mütalaanın duruşmadan önce bize tebliğ edilmesini bekliyorduk. Demek ki mütalaa sanığın beraatı yönünde olduğu için bize gelmedi, bizde duruşmada iddia makamının sanığın atılı suçtan beraatine yönelik mütalaasını öğrenmiş olduk. Bunu kabul etmedik. Gerekli açıklamaları yaptık. Şuanda Zehra'ya karşı hiçbir suç işlenmediği sonucuna varıldı. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Kamu vicdanı bunu kabul etmez. Sanık konut dokunulmazlığı, hakaret ve basit suçlardan dolayı ceza aldı ama bu geride alan aile üyelerine işlenen suçlardan ceza almış oldu. Zehra'ya karşı yaptığı tüm fiiller cezasız kalmış oldu' ifadelerini kullandı.
'Bir baba olarak adalet bekliyorum'
Baba Demir ise bu kararı kabul etmediklerini ifade ederek, 'Avukatın dediği gibi, Zehra'yla ilgili sanık hiçbir gün içeride tutulmadı. Ben buradan hakime ve savcıya sesleniyorum. Vicdanı rahatsa, kendilerine benim yerime koysun. Empati yapsın. Bir baba olarak devletten, adaletten ne beklerdim? Ben adalet istiyorum. Bu işi sonuna kadar takip edeceğim. Tabi Zehra geri gelmez. Ama bu örnek olsun. Baba olarak üzerime düşen tüm görevi yasal olarak yapacağım' sözlerine ekledi.
'Her türlü şiddeti buyurun yapın, ceza almayacaksınız' cesareti verir'
Antalya Kadın Platformu adına açıklama yapan Songül Şarklı, 'Hem Zehra için hem de şiddete uğrayan tüm kadınlar için adalet talebimize devam edeceğiz. Çok açık hukuksuzluk ve vicdansızlık var. 19 yaşındaki genç kadın tehdit ediliyor darp ediliyor, takip ediliyor, sokağa çıkamaz hale getiriliyor. Bundan beraat çıkıyor. Bunu hiçbir yere sığdırmak mümkün değil. Sokaktaki herhangi birine sorsanız buradan beraat çıkmaz. Bu insan başka suçlarda işlemiş birisi, topluma zararı olan birisi. Bu insanı tekrar salıyorsunuz, 'Kadına yönelik her türlü şiddeti buyurun yapın, ceza almayacaksınız' cesaretini verir. Hem Zehra için, hem de saldırıya uğrayan tüm kadınlar için adalet mücadelesine devam edeceğiz' cümlelerini kullandı.