İslam aleminde recep, şaban ve ramazanı kapsayan manevi yenilenme ve arınma mevsimi üç aylar, bugün itibariyle başladı.
Müslümanlara oruç tutma, Kur'an-ı Kerim okuma ve sadaka verme gibi ibadetlere daha çok yönelmeleri tavsiye edilen 3 aylarda, Miraç ve Berat kandilleri ile Kadir Gecesi de idrak ediliyor. Peki, 3 aylar ibadetleri neler? işte 3 aylar duaları...
11 ayın sultanı Ramazan ayının da habercisi olan 3 ayların başlamasıyla birlikte gündeme gelen konulardan biri de ibadetler ve dualar oldu.3 ayları nasıl geçirmeleri gerektiğini merak eden vatandaşlar, internet üzerinden araştırma yapıyor. Peki, 3 aylar ibadetleri neler? Bu ayda okunacak dualar hangileri?
Manevi diriliş ve arınma mevsimi üç aylar başladı
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Üzeyir Öztürk, İslam inancında recep, şaban ve ramazan aylarının mukaddes kabul edildiğini belirtti.
Hazreti Muhammed'in recep ayı geldiğinde "Ya Rabb, recep ve şaban ayını bizim için bereketli kıl, mübarek eyle ve bizi ramazan ayına ulaştır." diye dua ettiğini hatırlatan Öztürk, ramazan ayında oruç tutmanın farz olduğunu, recep ve şaban aylarında ise Hazreti Muhammed'in diğer aylara göre daha fazla nafile oruç tuttuğunu söyledi.
Öztürk, İslam'a göre önemi ayet ve hadislerle vurgulanan bu zaman dilimlerine "üç aylar" ismini Türk milletinin verdiğine işaret ederek, "Bu da halkımızın bu ayları ne kadar sevdiğini ve ne kadar önem verdiğini göstermektedir." diye konuştu.
"Zilkade, zilhicce, muharrem ve recep ayları haram aylardır"
Recep ayının İslam'ın gelişinden önce de mukaddes kabul edilen bir ay olduğunu anımsatan Öztürk, bu ay geldiğinde Arap kabileleri arasında harp etme, baskın ve çapulculuk yapmanın yasaklandığını, herkesin kendisini bu ayda güven içinde hissettiğini anlattı.
Öztürk, İslam geldikten sonra da bu aya olan hürmetin devam ettiğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmaktadır, 'Allah'ın gökleri ve yeri yönettiği günkü yazısına göre ayların sayısı 12'dir. Bunlardan dördü haram aylarıdır. Bu, dosdoğru bir nizamdır. Öyleyse o aylar içinde kendinize yazık etmeyin'. Bu ayeti kerimede işaret edilen haram ayların zilkade, zilhicce, muharrem ve recep ayları olduğu Hazreti Peygamber'in hadisiyle sabittir."
Öztürk, insanlık için bir hidayet kaynağı olan Kur'an-ı Kerim'in ramazan ayında inmeye başladığını ve orucun da bu aya tahsis edildiğini bildirerek, şu ifadeleri kullandı:
"Üç aylar, günahlardan arınma, sevaplarla bezenme mevsimidir. Hayatımızda adeta otokontrol sisteminin kurulmasına vesile olan mübarek üç aylar ve kandiller, dünyevi meşguliyetlerimizden sıyrılıp yaratılış gayemizi düşünmemiz, Yaradan ve yaratılanlarla olan münasebetlerimizi de güçlendirmemiz için son derece değerli fırsatlardır. Bu müstesna zaman dilimi Yaratıcımıza, ailemize, çocuklarımıza, milletimize ve bütün insanlığa karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlamaya, hata, ihmal ve kusurlarımızdan dönmeye, gaflet uykusundan uyanmaya vesile olmalıdır. Bu manevi iklim aramızdaki çekişmeleri, tefrika ve ihtilafları, şahsi menfaat hesaplarını, basit düşünce farklılıklarını bertaraf etmeli, yüce dinimizin bizden ısrarla istediği barış, hoşgörü, kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin güçlenmesini, insani ve ahlaki meziyetlerin yeniden yeşermesini sağlamalıdır."
ÜÇ AYLARDA ORUÇ TUTULUR MU?
Diyanet İşleri Başkanlığı, üç aylarda oruç tutma konusunda bazı bilgiler verdi. İşte o bilgiler;"Halk arasında üç aylar diye bilinen Recep, Şaban ve Ramazan ayları mübarek aylardır. Nitekim Hz. Peygamber, Recep ayı girdiğinde “Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” diye dua etmiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 259). Ramazan ayında oruç tutmak farzdır (Bakara, 2/184-185). Recep ve Şaban aylarında ise; Hz. Peygamberin (s.a.s.) diğer aylara oranla daha fazla nafile oruç tuttuğu, ancak Ramazan’ın dışında hiçbir ayın tamamını oruçlu geçirmediği hadis kaynaklarında yer almaktadır (Buhârî, Savm, 52-53; Müslim, Sıyâm, 173-79). Bu itibarla, Recep ve Şaban aylarının aralıksız olarak oruçlu geçirilmesinin dinî bir dayanağı yoktur. Kişi, sağlığı müsait olup güç yetirdiği takdirde bu aylarda dilediği kadar nafile oruç tutabilir."
Niyet etmek orucun şartlarındandır. Niyetsiz oruç sahih değildir. Kalben niyet etmek yeterli ise de niyeti dil ile ifade etmek menduptur. Oruç için sahura kalkılması da niyet sayılır.
Ramazan orucu, belli günlerde tutulmak üzere adanan oruçlar ile nafile oruçlar için niyet etme vakti, güneşin batması ile ertesi gün tepe noktasına gelmesi öncesine kadarki süredir Ancak imsaktan sonra yapılacak niyetin geçerli olması için bu vakitten itibaren bir şey yenilip içilmemiş, oruca aykırı bir iş yapılmamış olması gerekir. Aksi takdirde gündüz niyet caiz olmaz (Kâsânî, Bedâî’, II, 85). Bu oruçlar için, “yarınki orucu tutmaya” şeklinde mutlak niyet yeterlidir. Bununla birlikte geceden niyet edilmesi ve “yarınki Ramazan orucuna” şeklinde orucun belirlenmesi daha faziletlidir. Ramazanın her günü için ayrı niyet edilmesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 397, 400).
Kaza, keffaret ve bir zamana bağlı olmaksızın adanan oruçlar için gün batımından itibaren en geç imsak vaktine kadar niyet edilmiş olmalıdır. Bu tür oruçlara niyet edilirken, “falanca kaza, keffaret veya adak orucuna” şeklinde belirtilmesi gerekir.
Şafiî mezhebine göre ise nafile dışındaki tüm oruçlara geceden niyet edilmelidir. İmsak vaktine kadar niyet edilmemişse o günün orucu geçerli olmaz. Nafile oruçlara ise güneş tepe noktasına gelmeden öncesine kadar niyet edilebilir (Şirâzî, el-Mühezzeb, I, 331-332).
ÜÇ AYLARDA İBADET
Recep ayında dini hayatta önemli yeri olan iki mübarek gece bulunuyor. Bunlardan biri recep ayının ilk cuma gecesine denk gelen Regaip, diğerinin de yine bu ayın yirmi yedinci gecesine denk gelen Miraç Kandili'dir. Bir gelenek olarak öteden beri bu geceler ihya ediliyor. Bugünlerin gündüzünde oruç tutulurken özel olarak bir ibadet şekli ise yoktur.
Üç ayların ikincisi ise şaban ayıdır. Hz. Peygamber, bu ayı 'Ümmetimin ayı' olarak ifade etmiştir. Hz. Ayşe validemiz 'Peygamberimiz şaban ayında bazen o kadar oruç tutarlardı ki biz Peygamber şaban ayının tamamını oruçlu geçirecek zannederdik. Bazen de bu kadar tutmazlardı' derdi.
Din adamları, bu gecelerde kaza namazları kılınabileceğini, Kur'an okunabileceğini, tövbe edilebileceğini vurgulayarak Kadir Gecesi'nin ise bu aylardan ayrı olarak Kur'an-ı Kerim'de bildirildiğine işaret ediyor. Bu aylarda, her ayın 13, 14, 15'i, ayın dolunay şekliyle olduğu günlerde oruç tutmak da Peygamberimizin sünnetleri arasındadır. Nafile ibadet olduğu için gücü yetenler oruç tutabilirler, Kur'an-ı Kerim'i daha çok okuyabilirler, çevrelerine, fakir fukarayı daha çok gözeterek yardımda bulunabilirler.
Önemli olan bütün bu ibadetleri, Hz. Peygamber'in bize gösterdiği ölçüler içinde yapmak gerekir. İslam, her türlü bidat ve hurafeyi yasaklamıştır. Bizim her konuda ibadetleri yerine getirirken örneğimiz Peygamber Efendimizdir. Bu aylarda işte 'Kandil gecesinde şu kadar namaz, şu kadar zikir, şu kadar tesbihat' gibi ifadeler doğru değil. Resulullah bu gecelerde bol bol ibadet etmiş. Özel bir ibadet şekli yoktur, Peygamberimiz nasıl ihya ettiyse biz de öyle ihya edeceğiz. Peygamberimiz mümkün olduğu kadar oruçla, Kur’an-ı Kerim okuyarak bu ayları ihya etmiştir. Biz de Peygamberimizin yolunu takip etmeliyiz.