Dünyada son yıllarda görülen iklim değişiklikleri özellikle gıda sektörünü olumsuz yönde etkiliyor. İklim değişikliğinden Türkiye’de nasibini alırken özellikle son yıllarda üretilen bal oranında ciddi düşüşler yaşandığı gözleniyor. Trabzon’da yaklaşık 20 yıl öncesinde bir kovandan 25-30 kilogram bal alınırken, bu oran son yıllarda neredeyse yarı y
Türkiye bal üretimi bakımından Çin’den sonra ikinci sırayı alırken, dünyada bal üretiminin yüzde 6 buçuk kadarını üretiyor.
Trabzon Arıcılar Birliği Başkanı Zekeriya Aydın, son yıllarda yaşanan iklim değişikliği nedeniyle bal üretiminin neredeyse yarı yarıya azaldığını belirterek buna rağmen bal üretimi bakımından dünyada en iyi yere sahip olduklarını söyledi.
İklimin arılar için çok önemli olduğuna işaret eden Aydın, “İklim arılar için çok önemli. Trabzon ve çevresi ilkbaharda genelde yağmurlu geçer. Dolayısıyla ilk baharda çiçekler açtığından bu durum arıların gelişmesini olumlu yönde etkiliyor. Durum, bunun tersi olduğu zaman da arılar gelişemeyeceğinden bal yapamaz hale gelir. Bu bakımdan iklim çok önemli. Normalde ilkbaharda yağmurlu geçecek ki mevcut çiçekler açsın arı da ondan istifade etsin. Aynı zamanda gezginci arıcılık yaptığımız için gittiğimiz yerlerdeki mevsim çok önemli. Eğer o sezon havalar yağmurlu geçer bal dönemi de sıcak geçiyorsa bal üretimi artar. Ancak son zamanlarda iklim değişiklikleri her yeri etkilediği gibi bal üretimini de etkiledi. 15-20 yıl önce ortalama bir kovan, 3 tane oğul verirken bir tenekede ortalama 25-30 kilo bal olurdu. Şimdi ise bir tenekeden ortalama 10-15 kilogram bal aldıysak; iyi bal aldık diye düşünüyoruz. Bu oran, senelere göre değişiyor bazen 7-8 kiloya kadar bile düştüğü oluyor. Yani eskisi kadar bal alamıyoruz. Bu sene üretim düşük geçti” dedi.
”Trabzon’da il genelinde 3 bin ton bal üretiliyor”
Trabzon genelinde yaklaşık 3 bin ton bal üretildiğini kaydeden Aydın,” Yaptığımız araştırmalara göre, ilimizde yaklaşık 2 bin tonun üzerinde bal üretildi. Ancak gerek birlik üreticileri gerekse dışardaki aracılarla birlikte bu rakam yaklaşık 3 bin tonu buluyor. Bunun çoğu, gezginci arıcıların ürettiği bal. Bal sadece Trabzon’da üretilmiyor. Trabzon’da, genelde kestane balı üretiyoruz. Diğer çiçek ballarını arıcılarımız, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Ağrı, Van gibi şehirlere arıcılarımız giderek orada üretiyor. Çoğu zaman sonbaharda Antalya ve Muğla tarafına giderek burada çam balı üreten arıcılarımız da var” diye konuştu.
”Türkiye’nin balının dörtte biri Karadeniz bölgesinden”
Türkiye’deki bal üretiminin 4’te 1’nin Karadeniz bölgesinden sağlandığını ifade eden Aydın, “Türkiye genelinde bal üretimi yaklaşık 114 bin ton civarında. Bunun yaklaşık dört biri Karadeniz bölgesinde üretiliyor. Karadeniz bölgesi bal bakımından Türkiye’nin lokomotifi. Ülkemizde bazen sık aralıklarla arı kovanlarına rastlamak mümkün. Bu durum bal üretimi olumsuz etkiliyor. Arının çiçeklerden toplayacağı bal, miktarıyla ilgilidir. Dolayısıyla 2 ya da 2 buçuk kilometre arayla 200 kovandan fazla koymamak lazım. Çünkü verimi etkiliyor. Yurt dışında buna çok önem veriliyor ancak Türkiye’de maalesef bu durum muhtarların ve ilçe müdürlüklerin eline bırakıldığı için bu da verimi düşürüyor. Örneğin muhtar, 10-15 metre arayla arıcı koyuyor. O aracı kovan başına 7-8 kilogram bal aldığını söylüyor . Hâlbuki normal gitse en az kovan başına 15-20 kilogram bal alır. Dolayısıyla oradaki arı popilasyonu yüksek olduğu için yeteri kadar da bal üretemiyor” şeklinde konuştu.
”Bal üretiminde Çin’den sonra ikinci sıradayız”
Dünya bal üretimi bakımından Türkiye’nin ikinci sırayı aldığını kaydeden Aydın, “Dünyada Çin ilk sırayı alıyor. Türkiye bal üretimi bakımından dünyanın yaklaşık yüzde 6 buçuğunu oluşturuyor. Dünyada ikinci sıradayız. Gerek kovan sayısı, gerek se bal üretimi bakımından bizden sonra Hindistan geliyor. Bal üretimi bakımından dünyadaki yerimiz çok iyi. Arıcılık konusunda dünyanın bir çok ülkesini gezdim. Uzakdoğu’ya Amerika’ya kadar bir çok ülkeyi dolaştım. Türkiye çok iyi bir yerde. Bakanlık bize yeterince destek verirse, sahaları açarsa, muhtarların eline bırakmazsa; inanıyorum şu anda üretilen balın iki katını üretiriz ve dışarıya satarız. Böylece hem devlet hem de arıcılar kazanır. Endemik bitkiler açısından Türkiye çok zengin. Yaklaşık 3 bin 700 civarında endemik bitkimiz var. Bu bakımdan dünyanın en zengin endemik bitkilere sahibiz. Karadeniz bölgesi endemik bitki açısından çok zengin. Ancak bunu yeteri kadar kullanamıyoruz. Dünyaya da bunu tanıtamıyoruz. Bu yönde eksikliklerimiz var. Gerek Türkiye Arıcılar Birliği gerekse devlet olarak tanıtamadık” ifadelerini kullandı.