Samsunspor - Kırklarelispor Maç Analizi / Sadece Bir Maç

Samsunspor - Kırklarelispor Maç Analizi / Sadece Bir Maç

Samsunspor'un Kırklarelispor'u 4-0 mağlup ettiği maçın teknik analizini sunuyoruz.

Sadece Bir Maç...

Şampiyonluk mu önemli, sıradan bir maçı kazanmak mı?

Cevabı basit; elbette şampiyonluk önemli.

Maç kazanmadan da şampiyon olunamayacağının farkındayım tabii ki, ama yine de doğru oyun oynamadan kısır futbolla kazanılan maçların aslında şampiyon yapamadığını da geçen sene kanlı canlı müşahade ettik hepimiz.

Bazen bir maç kaybı sonrasında ortaya çıkan enerji bile takımları şampiyon yapmıyor mu?

Futbol bir takım oyunu ise, başarının öncelikli anahtarı takımın tüm fertleri ile bütün olabilmesi ve takım olarak hareket edebilmesidir.

Bu konuda belli ön koşulların doğru kurgulanması futbol yönetiminin, eldeki oyuncu grubunun takım olarak hareket ettirilebilmesi de teknik direktörün ve ekibinin işidir.

Doğru takım mühendisliğini yapmak, şehir ve arzulanan takım kimyasına uygun oyuncuları yeter sayıda olacak şekilde bir araya getirmek futbol yönetiminin işi, bu oyuncuları belli bir felsefe ışığında hareket ettirmek teknik ekibin işidir. Futbolcuların uygun ortamda maçlara hazırlanmasını sağlamak, finansal olarak beklentilerini karşılamak futbol yönetiminin işi; futbolculardan maksimum verimi alacak disiplini, adaleti ve iletişim beceresini tesis etmek teknik yönetimin işidir.

Futbol yönetimi tüccar, teknik ekip terzi, futbolcu ise kumaştır, ne eksik ne fazla.

Futbol yönetiminin ve özellikle de İrfan Buz'un yaptığı yanlışların veya yapamadığı doğruların, salt futbolcular üzerinden okunmasının ve yalnızca futbolculara tepki gösterilmesinin hatalı olduğunu çok kez ifade etmeye çalıştım. Çok basit bir soru sorayım; İrfan Buz, twitter hesabı üzerinden her maç öncesinde, kendi hırsını yansıtan özel tasarım görseller ile süslenmiş "match day" diye paylaşımlar yaptı Manisa maçı da dahil olmak üzere her hafta. Sonra ne oldu da kesti bu paylaşımları; niye kesti? Amed maçında da yoktu, dün oynadığımız Kırklareli maçı öncesinde de yapılmadı bu paylaşımlar! Sahaya 11 kişilik bir oyuncu grubu çıkıyor ve hoca olarak İrfan Buz çıkmıyor. Bu kadar PR odaklı hareket etmeye devam ettiği sürece, kendisi için savaşacak bir takım oluşturamaz İrfan Hoca.

Maçın taktiksel kısmına dönersek; klasik 4-2-3-1 formasyonu ile sahada yer aldık. Hücum aksiyonlarında da Oğuz'un öndeki hucum bloğuna katılması ile 4-1-4-1 şeklinde rakip sahaya yayıldık. Takım yine gole kadar beklenilen tempodan ve üretkenlikten uzaktı. Cılız bir iki atak dışında net bir pozisyonumuz yoktu. Kenar ortalar ile ürettiğimiz gol sonrasında zaten zayıf olan rakip iyice bocaladı.

Rakibin iki stoperinin de evlere şenlik olması farkın bu kadar açılmasına neden oldu.
Oyuncu tercihleri üzerinden oyunu okumayı çok sağlıklı bulmuyorum. Takımın öncelikli probleminin kadro tercihleri olmadığını, problemin aslında başka olduğunu bir kez daha ispat eden bir maç oldu, bu maç benim gözümde.

Yazıyı sonlandırırken; bir kaç gün evvel Önder Özen'in Beinsports'ta yapılan yayında, teknik direktörlerin yapıları hakkında çok güzel bir konuşması vardı. İzlemenizi tavsiye ederim.
Özetle şöyle diyor; İki tip teknik direktör vardır. Birinci grup sezgisel, ikinci grup metodik.
Son derece katıldığım bir görüş ifade etmiş Önder Özen.
Biz maalesef sezgileri düşük sezgisel karakterdeki hocalar ile yol almaya çalışıyoruz senelerdir. Lakin uzun vadeli başarı için ihtiyacımız olan kesinlikle metodik bir hoca...

@Tactician55 twitter