Samsun'da yapımı devam eden Biyokütle Enerji Santralı ve Piroliz yöntemi ile Karbon Üretme tesislerinde tarımsal atığın tam yanmasını sağlamak için tehlikeli tarzda atık kabul edileceğini söyleyen SAMÇEP Sözcüsü Mehmet Özdağ; 'BES zararlıdır' dedi.
Samsun Haber: SAMÇEP Sözcüsü Mehmet Özdağ, yaptığı yazılı açıklamada “Samsun’da yapımı devam eden Biyokütle Enerji Santrali ve Piroliz yöntemi ile Karbon Üretme tesislerine kabul edilecek biyokütle atıkları, proje tanıtım dosyalarında belirtilmiş olup tehlikeli atıkların yakılacağı ön kabul olarak belirtilmiştir” dedi.
Özdağ açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Zaten Biyokütle yakıtın tanımı; 5346 sayılı ilgili kanunun 3. Maddesinin 9. Fıkrasında net olarak belirtilmiştir. İthal olmamak kaydıyla, bu yakıtlar arasında işlenmiş lastik ürünleri, bitkisel yağ atıkları, kentsel atıklar, sanayi atık çamurları, arıtma çamurları açıkça belirtilimiştir. Ve her iki projenin tanıtım dosyalarında da bu durum açıkça ifade edilmektedir.
Dolayısıyla yasa maddesinden de görüleceği üzere tarımsal atıklar tehlikeli atıklarla harmanlanmak suratiyle ısıl değerleri yükseltilerek yakılma işlemi yapılacaktır.
Tarım Arazileri Geridönüşümsüz Kaybedilmektedir
Eğercili BES’in hammadde açık depolama sahasının büyüklüğü 147 dönümdür ve 11 Ekim Cuma günü sahada yaptığımız incelemede bu alanın büyük bir kısmı harman yeri yapılmak üzere zemin tesfiyesi yapılmış, betonlanmak üzere taş-mıcır ile kaplanmıştır.
Eğercili BES için Enerji Piyasası Düzenleme Kurulundan (EPDK) üretim lisansları alınmadan, inşaat faliyetlerinin başaltılması açıkça kanunsuzluktur.
Bu projenin kazananları; elektriği üretecek olan şirket ve ona hizmet sunan paydaşları olacaktır. Kaybedeni ise bizler olacağız.
Tarım topraklarının geri dönüşümsüz betonlanması, lisansız, ruhsatsız inşaat faliyetlerinin bütün itirazlara rağmen sürdürülüyor olması, belediye meclis toplantılarında Mecitözü BES gibi orantısız örneklemelerle projenin savunulması ister istmez akla bu firma kim tarafından kollanıyor, korunuyor sorusunu getirmektedir.
SAMÇEP olarak Çarşamba Ovasının bu tür kirli yatırımlarla parça parça yok edilmesine seyirci kalmayacağız, yöre halkımızla birlikte meşru ve hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanarak yaşam alanlarımızı korumak için direneceğiz.