Türkiye'de yaklaşık 2.5 milyon skolyoz hastası var ve hastalık kız çocuklarında daha sık görülüyor. Omuz seviyeleri arasında eşitsizlik, bel çukurlarındaki asimetri, bel kemiğinde bir tarafın öne çıkıntı yapması ve sırtta bir tarafta kemik kabarıklığı görülüyorsa bunlar hastalıkla ilgili en önemli belirtilerdendir.
Skolyozun, tamamen düz olması gereken omurganın sağa veya sola doğru eğilmesiyle ortaya çıktığını belirten VM Medical Park Samsun Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği'nden Prof. Dr. Turgut Nedim Karaismailoğlu, özellikle ailesinde skolyoz hastası olanların daha dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.
ERKEN TEDAVİ İLE BAŞARILI SONUÇLAR ALINIYOR
Prof. Dr. Karaismailoğlu, “Skolyoz belin veya sırtın yana doğru eğriliğine denir. Skolyoz toplumda yüzde 4-5 oranında gözükür. Türkiye'de şu anda 2.5 milyon civarında skolyoz hastası mevcuttur. Skolyoz hastalığı doğuştan gelebildiği gibi her yaşta ortaya çıkabilir” diye konuştu. Çocuklarda en sık 10 yaşlarından sonra görüldüğünü belirten Prof. Dr. Turgut Nedim Karaismailoğlu, “Kızlarda görülme oranı 8-10 katta daha fazladır. Hiç bir şikayeti olmayan çocuğun bile 10 yaşından sonra skolyoz olabilme ihtimali vardır. Büyümenin hızlanması ile eğrilikteki artma miktarı hızlanır. Bu artış 16-17 yaşına kadar devam eder. Skolyozun yüzde 80'inin nedeni bilinmemektedir. Bazı ailelerde skolyoza daha sık rastlanmaktadır. Bu nedenle skolyoz hastası olan aileler daha dikkatli olmalıdır” dedi.
Prof. Dr. Karaismailoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Skolyozun erken dönemde egzersiz, korse gibi tedaviler ile artması bir miktar engellenebilir. Eğriliğin artmaya devam etmesi durumu cerrahi müdahale gerektirir. Cerrahi ile daha küçük yaşlarda, daha küçük girişimlerle skolyozun tedavisi yapılabilir. Yaş büyüdükçe ve eğrilik arttıkça ameliyatın büyüklüğü de artar. Başarılı bir ameliyat geçiren hastalarda ileride skolyozun tekar artması beklenmez.”