Avrupa Adalet Divanı'ndan Belçika'ya nükleer uyarı

Avrupa Adalet Divanı'ndan Belçika'ya nükleer uyarı

Belçika'nın Doel-1 ve Doel-2 nükleer santrallerinin etkinlik sürelerini uzatma kararı, Avrupa Adalet Divanı tarafından yasa dışı kabul edildi. Uzatma kararı, Belçika Anayasa Mahkemesine bırakıldı.


Doel-1 ve Doel-2 nükleer enerji santrallerinin ömrünü uzatma kararı alan Belçika hükümeti, Avrupa Adalet Divanı ile karşı karşıya geldi. Belçika'nın bu kararı Avrupa Adalet Divanı tarafından yasa dışı kabul edildi. Avrupa Adalet Divanı, Belçika'nın aldığı bu karar için gerekli çevresel değerlendirmelerin yapılmadığı uyarısına bulundu. Açıklamada ayrıca, 'Elektrik arızası yaşanması durumunda ciddi ve gerçek bir tehdit olabilir. Bunu da göz önüne alarak uzatma kararı üzerinde yeniden düşünülmeli' denildi.
Adalet Divanı, sürenin uzatılmasıyla ilgili durdurma kararını Belçika Anayasa Mahkemesine bıraktı. Avrupa Adalet Divanı, Belçika Anayasa Mahkemesini nükleer enerji santralleri tarafından elektrik üretimi süresini uzatan sözleşmelerin yanı sıra bu alanda Avrupa Birliği yönergelerine göre karar alması gerektiği uyarısını yaptı. Nükleer santrallerin endüstriyel elektrik üretim süresini uzatan yasanın çevresel etki değerlendirmelerine tabi olup olmadığının belirlenmesi talep edildi.
Adalet Divanı, Doel-1 ve Doel-2 enerji santralleri üzerinde büyük ölçekli çalışmaların söz konusu olduğunu, bu durumun santrallerin fiziksel gerçekliğini etkileyebileceğini açıkladı. Projenin çevresel etki riskleri açısından tesislerin ilk işletmeye alınmalarına benzer boyutta olması gerektiği belirtildi. Çevresel Etki Çalışması (EIE) Ofisi direktifinde öngörülen çevresel etki değerlendirmesine ve sınır ötesi değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğinin de altı çizildi.
Belçika Enerji Bakanı Marie Christine Marghem ise, 'Çevre yasası gereklilikleri ile bölgenin güvenliğine ilişkin konular arasındaki denge sorununa karar vermek Belçika Anayasa Mahkemesine kaldı' demekle yetindi. Bakan Marghem, hükümet olarak 2025 ve sonrası da dâhil olmak üzere ülkenin güvenliğini sağlamak için yasal çerçeveyi oluşturduklarını ve uyguladıklarını savundu.