Dr. M. Emin DİNÇÇAĞ kaleminden
Safranbolu ,Beypazarı ; kime sorsanız bilinen bir yerleşim yeri haline geldi.Neydi,Safranbolu'nun sihiri,neydi Beypazarı'nı Ankara'nın ilçeleri arasında öne çıkaran ?
Safranbolu,insan elinin bozamadığı,korunmuş yapısı ve doğal hali ile kendine özgü bir Anadolu kasabası olarak ,kimlikli ve özgün binaları ile özlediğimiz ve beğendiğimiz bir yerleşim yeri olarak gönlümüzde yer ettiği için turizmin,halkın,gezginlerin,dünyayı göreyim tanıyayım diyenlerin uğrak yeri oldu,birden ekonomik yapısı değişti,birden ilçe sakinlerinin geliri arttı veAnadolu kasabaları arasında bir farkındalık yarattı.
Aynı şekilde Beypazarı,kendine özgü sokakları,evleri ve korunmuş kültürü ile ülke turizminin gözbebeği haline geldi.Safranbolu gibi,turistik faaliyetleri arttı,halkın geliri arttı ve eskiye göre turizm,Beypazarının zenginleşmesine yol açtı.
Günüzümde,turizm,bacasız sanayi olarak en önemli ekonomik alanlardan biridir.Ancak gelişen şartlar,insanların iletişim olanaklarının artması,beğenilerinin çeşitlenmesi,televizyon ve görsel medya insanoğlunun daha seçici daha çok talepkar olmasını sağladığı için,turizm günümüzde en rekabetçi en acımasız ekonomik alanlardan biri olarak karşımızdadır.Para kazanmak için daha çok yatırım,daha çok reklam daha çok harcama gerektirmektedir,bu şartlar altında herkes turizmden çok para kazanamaz,bu bir gerçek ! Ne yapmalı : özgün,kimliğini ve kültürünü iyi pazarlayan, Ben farklıyım diyen, turiste ve gezgine beni görmen sana değişik ve daha güzel zaman geçirtebilir diyen, lüksü,konforu daha çok sağlayabilen ,bu alanda para kazanabilir.
Dünyada,farklı ve insanların ilgisini çekebilecek,kültür mirası çok zengin ve fevkalade tarihsel birikimi olan Anadolunun bu zenginliğini turizm alanında keşfeden ve korunma bilimcini hayata geçiren ÇEKÜL bu konuda övgüye ve takdire değer eşsiz çalışmaları ile hayatımızda yer açtı.Safranbolu ve Beypazarı Çekül'ün çabalarının Türk Turizmine somut katkılarının sonucudur.
Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) 1990 yılında vakıf statüsünde kuruldu. Doğa-Kültür-İnsan arasındaki yaşamsal uyuma dikkat çeken çalışmaları ile Çekül,hem yeni değerler üretti,hem de fakına varmamız gereken değerlerimizi bize hatırlattı. Doğa ve Kültürle varız diyen Çekül, somut ve kültürel mirasımızı korumanın ortaya çıkarmanın,kullanmanın,tanıtmanın bizi biz yapan değerlerin,özgün kimliğimizin, çok değerli olduğunu ispat etti,çalışmalarıyla.
Prof.Metin Sözen ve arkadaşlarına Türkiye,çok şey borçlu.Yaşa varol ÇEKÜL. Bir tarihi eseri korumanın,ortaya çıkarmanın,elimizdeki kültürel yapıları yıkmamanın,onu doğal haliylekorumanın kimliğimizi korumak ve dejenere olmadan kalmak olduğunu biz ancak anladık !
Çevre ve kültür; bizi biz yapan en asal değerlerimizdir.