İSTANBUL seçimlerinde Ekrem İmamoğlu ile arasındaki oy farkını açıklayan Binali Yıldırım, 'Ekrem İmamoğlu ile aramızdaki fark 12 bin 200. Bizim aldığımız bazı oylar karşı tarafa yazıldı' dedi.
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, AK Parti İstanbul İl Başkanlığında basın mensupları ile bir araya gelerek açıklama yaptı. "Anormallik, şaibeler gündeme geldi. Yargısal süreç devam ediyor" diyen Binali Yıldırım, 'seçim murdar oldu' dedi.
'Seçim yenilenirse aday olacak mısınız?' sorusuna ise Yıldırım, "YSK'nın kararına göre yol haritası çizilecek" yanıtını verdi.
Yıldırım'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
-CHP adayı rakam vererek kazandığını ilan etti. 29 bin oy farkı ile. Biz de aynı gece 23.25'te eldeki bilgilere göre kazandığımızı söyledik. YSK Başkanı Sadi Bey bir açıklama yaptı, 27 bin 880 oyla İmamoğlu'nun önde olduğunu ifade etti. İlk bilgilerle beraber seçim esnasında seçim tamamlandıktan sonra ortaya çıkan anormallikler, şaibe ve yolsuzluklar gündeme geldi.
"Rakam 12 bin seviyesine çekilmiştir"
-Seçimleri ikiye ayırmak lazım. İdari işler ve seçim sonuçlarına göre itirazların değerlendirildiği yargısal süreç. Şu anda yargısal süreç devam ediyor. Biz milli iradenin sandıkta iç edilmesinin önüne geçilmesine çalışıyoruz. Başta 29 bin olarak açıklanan rakam 12 bin seviyesine çekilmiştir.
"Murdar olmuş bir seçimdir"
-Bu sayımlarda o kadar eksikler olduğunu gördük ki insan hayrete düşüyor. Bu seçim murdar olmuş bir seçimdir. Murdar olmuş etin kavurması olmaz. Oyların iç edilmemesi için uğraşıyoruz. YSK'nın kararı herkesi bağlayan bir karar olacak. İtiraz etmesek o oylar gitmişti. Oyların yerli yerine geçmesinden mesulüz. Bu seçimde organize bir kötülük yaşanmıştır.
"Oylar sandıkta iç edildi"
-Bu oylar sandıkta iç edildi, bu kadar açık. Bizim oylarımız karşı adaya yazılmıştır. Bugüne kadar oyların yüzde 10'u sayılabilmiştir. Oyların tamamı sayılsaydı, CHP rıza gösterseydi seçimin sonucu böyle olmayacaktı. Seçimin bu şekile dönüşmüş olması tatsız bir şey.
"YSK işin sahibi ve patronudur"
-Biz başından beri hukuk vurgusu yapıyoruz. İşleyen süreç bundan ibarettir. YSK işin sahibi ve patronudur. Seçimle ilgil itirazları YSK yönetmektedir. Neticede bir sona yaklaşmış bulunuyoruz. Maltepe'deki sayım da tamamlandığında bu süreç bitmiş olacak. YSK bir karara varmış olacaktır.
"Seçimi kazandık, mazbatayı verin"
-Ben bu noktada şunu anlayabilmiş değilim. Tahammülsüzlük var ortada. Seçimi kazandık, mazbatayı verin... Bunun kararını sen mi vereceksin. Seçimin kazanıldığının kararını veren YSK'dır.
"Bunu da ilk kez paylaşıyorum"
-Seçimden sonra bizi yüzlerce insan aradı. Bunu da ilk kez paylaşıyorum. Sandıklarda üç pusula yerine iki pusula verildiğini söylüyor insanlar. Yani ilçe belediye başkanı adayına pusulası, belediye meclis adayının pusulası, büyükşehir adayının pusulası verilmiyor bazı sandıklarda.
SEÇİM YENİLENİRSE ADAY OLUR MUSUNUZ?
-"Süreci YSK yönetiyor. Dolayısıyla YSK'nın vereceği kararlar ortada yokken böyle bir süreç yaşanmamışken bu şekilde bir öngörüde bulunmak anlam ifade etmez. Bekleyelim, YSK'nın vereceği karar neyse ona göre herkes durumunu değerlendirecek ve bir yol haritası çizecek."
"YSK yeniden seçim kararı alırsa zaten sorun kalmayacak"
-Defalarca İstanbul'da açıkça seçimi kazandı AK Parti. Şahsen ben de öyle düşünüyordum. Geçen seçimde Kadir Topbaş, Sarıgül'e 600 bin fark attı. Bu seçimde bu fark sıfıra indi. İzmir İl Başkanı başarısız gördü kendini istifa etti. İstanbul İl Başkanı istifayı düşünüyor mu acaba?
İkinci sorum da şu, olay Büyükçekmece'de düğümleniyor. Fakat Büyükçekmece Belediye Başkanı mazbatayı aldı. YSK yeniden seçim kararı alırsa zaten sorun kalmayacak. İmamoğlu'na mazbata verilseydi, ondan sonra olağanüstü itiraz etseniz doğru olmaz mıydı? Böylece mağdur olarak miting fırsatı verilmemiş olurdu…