Sakarya Nehri'nin kirlilik seviyesinin en üst seviyede olduğunu belirten Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Çevre ve Şehircilik Komisyonu Başkanı Mehmet Tuncer Açan, nehrin temizlenmesinin milli bir sorun olduğunu söyledi.
Eskişehir'den doğan toplam 824 kilometre uzunluğu ile Türkiye'nin en uzun 3. akaryusu olan Sakarya Nehri'nde yaşanan kirliliğe önlem alınması için uzmanlar uyarılarda bulundu. 9 ilden geçe, 53 bin 800 kilometrekare beslenme havzası bulunan Sakarya Nehri'nde kirliliğin en üst seviyeye çıktığını belirten SATSO Çevre ve Şehircilik Komisyonu Başkanı Mehmet Tuncer Açan, nehrin temizlenmesinin milli bir sorun olduğunu belirtti.
'Ne yazık ki şuan akan Sakarya nehri 4'üncü seviyede kirliliğe sahip'
Sakarya Nehrindeki kirliliğin en üst seviyede olduğunu belirten Mehmet Tuncer Açan, 'Suyu 4 derece de değerlendiriyoruz ve en kirli derecede. Birinci derece içme suyu, ikinci derece belli bir işlemden sonra içilebilir su, 3'üncü derece kirli su belirli işlemlerden sonra sadece belirli noktalarda kullanabilir su, 4'üncü derece ise en üst seviyedeki kirli sudur. Ne yazık ki şuan akan Sakarya nehri 4'üncü seviyede kirliliğe sahip bir nehrimizdir. Kirliliğin pek çok sebebi var yani bu kadar büyük ve uzun bir nehri kirletebilen tek bir noktadan sebep söylemek çok doğru değildir. Onun için bunun temizlenmesi milli bir sorundur ve bunu tek bir kurumdan tek bir noktadan halletmek mümkün değildir. Milli bir sorun olarak ele alınmalı ancak bu şekilde bir çözüm yoluna ulaşılır diye düşünüyorum' dedi.
'Yaşam verebilecek bir nehir haline geri getirmeliyiz'
Başkan Açan sözlerinin devamında, 'Yaz-kış sürekli aynı debide akan bir nehri biz kirletmiş durumdayız. 824 kilometrelik Türkiye'nin havza olarak yüzde 7 buçuk bir alanını kirletmiş bulunuyoruz. Biz sadece Sakarya nehrini kirletmiyoruz, tarlaları, sulama alanlarını, nehrin içindeki yaşama formlarını da kirletmiş durumdayız. Sakarya iline, Sakarya nehri giriş yaptığı andan itibaren 4. derece kirli su olarak giriş yapıyor. Buradan ise şehir içinden geçerek Karadeniz'e dökülüyor. Bir milli mesele olarak ele alınmalı, Sayın Cumhurbaşkanımızın himayesinde bu olabilir. Veya başka devlet kurumlarının ortaklaşa olarak çalışması olarak bu olabilir diye düşünüyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 2014 ve 2016 yılları arasında yaptığı çok kapsamlı bir çalışma var. Bu kapsamlı çalışmada mevsimine göre farklı yerlerden numuneler alınarak yapılan bir çalışma ve biz bakanlığımızın çalışmalarından bu bilgilere ulaştık ve bu eksende neler yapılması gerektiği düşünülebilir ve bir hareket noktası olabilir. Bu nehir bir turizm yeri ve daha birçok şeye kazandırılabilir bunu bir an önce toparlanması gerekir çünkü bu nehir kadim bir nehir efsanelere konu olmuş bir nehir ve bize yaşam verebilecek bir nehir haline geri getirmemiz gerekiyor'diye konuştu.