Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, şirketin önümüzdeki dönem hedeflerini ve teknoloji vizyonunu paylaştı. Türkiye'nin teknoloji alanında başlattığı atılımın aynı ivmeyle devam etmesi için ortak altyapının şart olduğunun altını çizen Erkan, Turkcell'in bambaşka bir müşteri odaklılık vizyonu ile yeniden yapılandırıldığını anlattı.
Dünyanın ilk dijital operatörü Turkcell'in önümüzdeki dönem izleyeceği yol haritası ve odak alanları kamuoyu ile paylaşıldı. Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, müşteri odaklı hizmet anlayışlarını daha da geliştirerek sürdüreceklerini belirtirken, Türkiye için en önemli konulardan biri olarak ortak altyapı sorununun altını çizdi.
'Türkiye'nin Turkcell'i olarak insanımıza ve ülkemize değer katmayı sürdüreceğiz'
Bu yıl 25'inci yaşını kutlayan Turkcell'in, kurulduğu günden bu yana en önemli odağının müşterileri olduğunu vurgulayan Murat Erkan, 'Önümüzdeki dönemde müşteri odaklı yaklaşımımızı güçlendirerek, yeni akıllı teknolojilerimizle müşterilerimizin hayatlarına değer katmaya devam edeceğiz. Satış kanalımızı bireysel, kurumsal ve uluslararası olmak üzere 3 ana odak üzerinde yeniden şekillendirdik. Temel değişim amacımız müşterimizle daha güçlü bir duygusal ilişki içinde olduğumuz bir organizasyona ulaşmak. Bunun yanı sıra yerli ve milli uygulamalarımızla, şu an 39 ülkeye ulaştığımız dijital ihracat vizyonumuz aynen devam edecek. Ayrıca Dijital İş Servisleri şirketimiz ile sektörleri dijitalleştirmek için çalışacağız. Finansal hizmetlerin dijitalleştirilmesi ve bu alandaki yeni fırsatlar da diğer odağımız' dedi.
'Türkiye hızla 'ortak altyapı'ya kavuşmalı'
Toplantıda altyapı yatırımlarının önemine değinen Murat Erkan, 'Turkcell olarak yıllardır ortak altyapı konusunun önemini her fırsatta dile getiriyoruz. Ülkemizde yaklaşık 20 milyon hane var. Şu anda fiberin ulaştığı hane sayısı ise yaklaşık 5 milyon. Acilen 15 milyon haneye daha fiber ulaştırmamız gerekiyor. Maalesef bu alanda atalet (eylemsizlik) içerisindeyiz. Sektördeki tüm oyuncuların sahip oldukları fiber altyapıları paylaşarak bundan sonra yapacakları altyapı yatırımını ortak yapması gerekli. Bu altyapıları bizlerin ayrı ayrı yatırım yaparak tamamlamasının maliyeti 13-15 milyar dolar olur. Bu da ülke kaynaklarının israfı demek. Halbuki hem mevcut altyapıyı paylaşıp hem de bundan sonraki yatırımları beraber yaparsak bunun maliyeti 2-2,5 milyar dolar olur' dedi.
'Erişimle değil, servislerle ve hizmet kalitesiyle rekabet edilmeli'
Murat Erkan sözlerine şöyle devam etti: 'Maalesef geldiğimiz noktada fiber yatırımlar tamamen durdu. 2 yıldır fibere yatırım yapılmıyor. Bu konuda acilen aksiyon alınmalı. Türkiye'nin bekleme lüksü yok. Zaten beklemek istemeyen müşterilerimiz, bizim mobil internet üzerinden yüksek hızlar sağlayabildiğimiz Superbox hizmetimize büyük ilgi gösteriyor. Şu an geldiğimiz noktada yaklaşık 55 bin Superbox abonemiz var. Ancak bu aslında insanımızın fiber internete ilgi ve ihtiyacını gösteriyor. Mevcut durumda Vodafone ve TÜRKSAT ile altyapıyı paylaşmaya başladık. Birbirimizin altyapısını kullanarak vatandaşlara fiber hizmet götürüyoruz. Ancak halen Türk Telekom'u bekliyoruz. Artık altyapıyı paylaşmanın ötesine de geçerek Türkiye'nin iletişim altyapısını dünyanın en iyilerinden biri haline getirmek için ortak altyapıyı konuşmalıyız. Erişimle, altyapıyla değil, servislerle ve hizmet kalitesiyle rekabet etmemiz lazım. 5G için de fiber olmazsa olmaz. Kuracağımız 5G, Endüstri 4.0'ın altyapısı olacak. Elektrik ne ise bu da aynı önemde. Dolayısıyla burada öncelikli olan en hızlı şekilde Türkiye'nin bu altyapıyı kurması. Sonucunda Türkiye kazanacaksa Turkcell olarak her adımı atmaya hazırız'.
'1 Nisan'da 5G alanında dünyada bir ilke imza attık'
4.5G'nin 3'üncü yılının kutladığı 1 Nisan 2019'da 5G alanında da dünyada bir ilke imza atmanın gururunu yaşadıklarını kaydeden Erkan, 'Dünyada ilk kez 4.5G şebekesi üzerinden kendi frekanslarımızla İstanbul, Ankara ve İzmir'de örnek canlı sahalarımızda 5G sinyali verdik. Sahalarımız İstanbul Tuzla Orhanlı Lojistik Sanayi Bölgesi, İzmir İTOB Organize Sanayi Bölgesi ve Ankara Söğütözü'nde yer alıyor. Kullanıcı terminallerinin olgunlaşmasıyla birlikte, tüm müşterilerimiz 5G'yi deneyimleyebilir hale gelecek. Burada 4.5G'de ULAK baz istasyonu geliştirilmesi sürecinde olduğu gibi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile BTK öncülüğünde 5G'de de yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi için gerekli adımlar atılıyor. Biz de teknolojik birikimimizle ülkemizin bir an önce 5G ile buluşması için var gücümüzle çalışıyoruz' diye konuştu.
'Fintech servislerimizin büyüme potansiyeli çok yüksek'
Murat Erkan, Turkcell'in finansal alanda imza attığı başarılara ve stratejilerine de değindi. Erkan, 'Fintech dünyada en çok yatırım yapılan alanların başında geliyor. Fintech sektöründe, 2010 yılında sadece 2 milyar dolarlık yatırım gerçekleşirken bu tutar 2017'de 50 milyar dolara ulaştı. Geçen yıl ise Fintech sektörüne bir önceki yıla göre iki katın üzerinde artışla 111,8 milyar dolar yatırım yapıldı. Türkiye'ye baktığımızda dünyanın en gelişmiş bankacılık sistemlerinden birine sahip olmamıza rağmen halen yüzde 40'a yakın banka kullanmayan nüfus var ve toplam harcamaların yüzde 60'a yakını halen nakit yapılıyor.
Bizim Paycell ile amacımız müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını karşılayan hizmetleri tek çatı altında sunabilmek. Turkcell olarak hem güçlü bir altyapımız hem de milyonlarca müşterimizin talebi var. Bu durum fintech alanında yatırım yaparken bizi cesaretlendiriyor. Şu anda mağazalarımızdan Financell kredisi, Paycell kart satış ve dolum ve fatura ödeme hizmetlerini aktif olarak veriyoruz. 2018'de 507 bin adet fiziki Paycell Kart satılırken, toplamda 2,3 milyona yakın Financell kredisi satışı gerçekleştirdik. Turkcell mağazaları fintech ürünlerimizin satış noktası olmaya devam edecek. Pazardaki diğer oyuncular ile tam bir ekosistem ve işbirliği modeli ile ilerlemek istiyoruz' dedi.
Toplantının soru cevap kısmında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erkan, iş dünyası geçmişinin ağırlıklı olarak çok uluslu ve yerli şirketlerde geçtiğini belirterek, 'Başlangıcı bir teknoloji ve haberleşme şirketi Biltam'dı. Sonrasında 10 yıl Cisco'da çalıştım. İki yıllık Aneltech Telekom deneyimim oldu. Yaklaşık 12 yıldır da Turkcell Grubu içindeyim. Bundan 12 yıl önce Turkcell Grubu çok önemli bir inisiyatif yapmak istiyordu. O inisiyatifin ne kadar değerli olduğunu da gördük. O zaman ismi Tellcom olan ve daha sonra Superonline ile birleştirdiğimiz yeni bir vizyonu hayata geçirmek istedik. O zaman Süreyya Bey (Ciliv), Turkcell'in Genel Müdürüydü. Ben de Aneltech tarafındaydım. Bu iş nasıl olur ve biz nasıl hizmet sağlarız diye bir sunum yapmıştım. Süreyya Bey bu sunumu çok beğendi. 'Ama bakalım anlattığını yapabilir misin, buraya gel ve göster' demişti. O yolculuğa 2008 yılında Superonline Genel Müdürü olarak başladım. Bu yolculuk sonucunda ise Türkiye'nin en büyük fiber hamlesini hayata geçirdik ve bugün hala kullandığımız fiber omurgamızı kurduk' dedi.
'Altyapıyı yapma konusunda ortak protokole imza attık ama maalesef gelişme olmadı'
Murat Erkan, yerel seçim süreçlerinin Turkcell'in sorunlarının çözülmesini sağlayıp sağlamayacağı sorusuna, 'Türkiye'ye baktığımız zaman altyapı konusunda gitmemiz gereken ciddi bir yol var. Teknoloji ve gelişim anlamında her şey dijitalleşme üzerine kurulu. Altyapının geniş kitlelere ulaşması çok kritik. Türkiye'de 20 milyon kadar ev var, fiber altyapının ulaştığı ev sayısı ise 5 milyon. Yüzde 25'in çok düşük olduğu aşikar. Bu iş yerel yönetimle ilgili ama son dönemde daha çok Ulaştırma Bakanlığı ve BTK ile ilerleniyor. Altyapıyı yapma konusunda ortak protokole imza attık ama maalesef gelişme olmadı. Şimdi yaklaşık 4.5 sene seçim gözükmüyor. Merkezi ve yerel yönetimlerin uyumu ve yatırımlarla bu farkı kapatabiliriz. 5G, nesnelerin interneti, yapay zeka konusunda ilerleme sağlayabiliriz' şeklinde cevapladı.
'Altyapı ortak olsun, üstyapıda rekabet edelim'
Erkan, ortak altyapıda ilerleme olmamasının sebebi şöyle açıkladı: 'Bence şirketler arasında rekabetten ziyade odaklanmayla ilgili sıkıntımız var. Kamunun içinde de burada da yönetimsel değişiklikler oldu. Hızlıca tekrardan aynı sayfaya gelip Türkiye'nin ihtiyacı olanı yapmak lazım. Neredeyse 2 yıldır ciddi bir fiber yatırımı olmadı. Hatta biz yapmak istediğimiz halde yapamadık. Konya'nın göbeğinde, Ankara'nın göbeğinde fiber altyapı yok. Biz yapmak istiyoruz yapamıyoruz, bu da içimizde bir yaradır. Ortak yapmalıyız. Altyapı ortak olsun, üstyapıda rekabet edelim'.
'Şirket olarak 39 ülkedeyiz ama gidecek çok yolumuz var'
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, şirketin gelecek planları konusunda şunları söyledi: 'Bu çok güzel bir bayrak yarışı. Geçenlerde 25'inci yılımızı kutladık, eski genel müdürlerimiz de katıldı. Her biri bayrak yarışı olduğunu gösterdi. Kişinin yaptıkları arkasından gelir. Turkcell ne yapacak: Teknoloji alanındaki farkını yeni teknolojilere yatırıma devam ederek ortaya koyacak. Dijital operatör vizyonu benim de 4 yıldır içinde olduğum bir vizyondu. Buna aynı hızla devam edilecek. Gerek yurt içi gerek yurt dışı penetrasyon artırmak çok önemli. 39 ülkedeyiz ama gidecek çok yolumuz var.
Biz sadece bireylere değil de kurumlara da çözümler üretiyoruz. Taze, çiçeği burnunda bir şirket kurduk: Dijital İş Servisleri. En küçük KOBİ'den en büyük şirkete kadar destekliyoruz. Bu da çok kuvvetli bir vizyon. Üçüncüsü ise finansal hizmetler. Adına dünyada Fintech denilen, bizim 'Techfin' dediğimiz, dijitalleşmenin finansal ayağındaki dönüşüm. Techfin yatırımları 2010'da 2 milyar dolardı; 2017'de 50 milyar, 2018'de 118 milyar dolar oldu. İnanılmaz bir değişim var. Turkcell olarak da en büyük avantajımız müşteri ile aramızda nerdeyse hiçbir boşluk yok. Doğrudan iletişim halindeyiz. Techfin'de temel amaç aracıları aradan çıkartıp müşterilerin dijital finansal servislere hızla ulaşmasını sağlamaktır. Bu pazarın da bizim için çok önemli, kritik olduğunu düşünüyoruz. Sadece geçen yıl 2 milyon 300 bin müşterimize bireysel kredi verdik. Adet olarak Türkiye'de birinciyiz. Mağazalarımızda sadece geçen yıl 507 bin fiziksel Paycell kartı çıkarttık. 334 bin civarında tahsilat yaptık. 3 tane ana geminin üstüne götüreceğiz Turkcell'i: Teknoloji çok önemli; 5G, ötesinde robot uygulamalar, yapay zeka, AR-GE faaliyetleri devam edecek. Ayrıca kurumsal dijital dönüşüme destek ve finansal hizmetler de sürecek'.
Akıllı şehir vizyonu
Seçimlerden önce Ordu'da akıllı şehir tanıtımı yaptıklarının altını çizen Murat Erkan, 'Buna bütün şehirlerde devam ediyoruz. Özellikle 5G geldikten sonra akıllı şehirlerin çok hızlanacağını düşünüyorum. 5G'nin en büyük artılarından birisi, çok fazla cihazın internete bağlı olması. Milyonlarca cihazı çok hızlı bir şekilde bağlayabiliyorsunuz. Biz burada üstün altyapımızla platformu sağlayacağız, ürün ve servisleri gerçekleştireceğiz. Hepsini biz geliştirmeyeceğiz tabii, girişimcilere platformumuzu açacağız'.
Start-up'ların değerlendirilmesi
Murat Erkan, bir gazetecinin start-up'ların nasıl destekleneceği sorunu üzerine 'Türkiye'de milyonlarca start-up çıksa bile, hepsine kapımız açık. Umarım da çıkar. Metodumuz şu: İş ortakları yönetim ekibimiz var. Belli bir değerlendirme sürecinden geçiyor. Altyapımızla uyumlu işleri portföyümüze alıyoruz. Bazen müşteriden de talep geliyor. Mesela X belediyesi diyor ki 'Benim bu tür bir şeye ihtiyacım var'. Bir örnek vereyim. Alanya Belediyesi dijital arşiv istedi. 1'e 1 milyonluk haritaları saklıyorlar ve bunun için bir veri merkezine ihtiyaç oldu. Veri merkezimizi açtık, uygulamalarını koydular. Entegrasyonunu yaptık, güvenliğini sağladık, hizmet olarak sunduk. Bunun gibi yüzlerce projemiz var' dedi.
Yeni uygulamalar gelecek
Yeni uygulamalar konusuna da açıklık getiren Erkan, 'Dijital servislere uzun zamandır yatırım yapıyoruz. Güzel olan tarafı yerli ve milli olması- datamızın ülkemizde kalması. Dünyada ticaret savaşlarından sonra millileşme rüzgarı var ve bu rüzgarın içinde doğru yerde olduğumuzu görüyorum. Hangi ülkeye gidersek gidelim, onlar da yerli milli olsun, dataları kendi ülkelerinde kalsın istiyorlar. Platformlarımızı da bu talebe cevap verebilecek hale getirmemiz lazım. Şu aşamada özellikle bu konuya çok kafa yoruyoruz. Yeni ürünler tabii ki gelecek, inanılmaz güçlü bir teknoloji ekibimiz var. Hastane otomasyon bilgi sistemleri de geliştiriyoruz. Bunu hızlı yapabilmek için bir kod alışverişi yaptık. Bizim içimize sinen doğru kodu aldık. Mühendislerimiz onu dünya standartlarına getirmek için uğraşıyor. 1000'in üzerinde mühendisimiz var. Yurtdışında operatörler kendi içinde böyle organizasyonları kuramamışlar. Bizim için bir avantaj bu' ifadelerini kullandı.
5G konusu
Türkiye'nin rekabet anlamında, dijitalleşme anlamında kesinlikle geri kalma lüksü olmadığını vurgulayan Turkcell Genel Müdürü, 'Bu kadar genç bir nüfusu olan bir ülkenin bu noktada doğru adımları atacağına inanıyorum. Dikkat ediyorum, seçimlerde bu tür teknoloji yatırımlarını öne çıkaran söylemler vardı. Evvelden bu tür vaatleri çok görmezdik ama artık vatandaş bunların hayata geçirilmesini istiyor. Dolayısıyla bence çok hızlı bir şekilde istenen noktaya geleceğiz. Ama dünya 5G üzerinden bir lisans bedelinden ziyade yerine bir fayda edinme üzerine uğraşıyor. Birçok ülke, ABD'den Japonya'ya, Almanya'dan Kore'ye kadar lisans bedeli almadan operatörlere destek olmaya çalışıyor. Biz de benzer bir şey olmasını bekliyoruz' şeklinde konuştu.
'Finansal anlamda son dönemde şirketi sağlıklı bir noktaya getirdik'
Erkan, dövizdeki dalgalanma ve enflasyonla mücadelede konusunda da şunları söyledi: 'Dün enflasyon rakamları açıklandı ve haberleşme sektörü yüzde 0.29 ile enflasyonu geriye çeken sektör olarak ortaya çıktı. Bu da elimizi taşın altına koyduğumuzu gösteriyor. Sektörün en büyük oyuncusu olarak da payımız olduğu aşikar. Döviz konusundaysa şirketlerin operasyonel verimliliği ve yaklaşımı çok değerli ama son birkaç yıl gösterdi ki finansal verimliliği daha önemli. Finansal anlamda son dönemde şirketi sağlıklı bir noktaya getirdik. Risklerden kaçınma ve riskleri yönetme konusunda çok değerli adımlar attık. Geçen hafta iki çok önemli gelişme oldu. Birincisi; Fintur hisselerimizi devrettik ve oradan 353 milyon euro nakit girişi oldu Türkiye'ye. Bu bizim kasamıza girdi ve daha sonra bir kısmını da önümüzdeki dönemde de göreceğiz ki net kâra yansıyacak. Bu arada Çin Kalkınma Bankası'ndan aynı hafta 235 milyon euro 7,5 yıl vadeli bir kredi anlaşması yaptık çok makul oranlarla'.
'T serisi telefonun bir misyonu vardı'
Murat Erkan şirketin daha önce ürettiği telefon serisinin devamı gelip gelmeyeceği sorunu üzerinde, 'T serisi telefonun bir misyonu vardı. Özellikle 3G ve 4G teknolojilerinin hızlıca penetre olması için o segmentte boşluğun belli bir fiyat aralığında ürünle dolması gerekiyordu. Pazarı bu yönde hareketlendirdik. Bugün geldiğimiz noktada sözünü ettiğimiz segmentlerde inanılmaz hareketlilik ve oyuncu sayısı var. Dolayısıyla bizim bir telefon üretme işine girmemize çok ihtiyaç yok. Bu nedenle kısa vadede planımız da bulunmuyor. Yeniden bir boşluk oluşursa değerlendiririz. Yapacak yeterliliğimiz de yetkinliğimiz de var' dedi.
'1440 stratejisini daha da ileriye götürmek istiyoruz'
Murat Erkan, 1440 stratejisi ile ilgili şunları söyledi: '1440 stratejisi zaten Dijital Operatör vizyonunun çıktısı. Bir günde 1440 dakika var ve biz müşterilerimize maksimum dakika hizmet vermek istiyoruz. Müşterimizin eğlenirken, bilgi alırken, çalışırken, konuşurken, dinlenirken bütün süreçlerinde bizimle mutlu olmasını istiyoruz. 1440 böyle bir strateji. Bu stratejinin doğduğu günden, hayata geçmesine kadar bilfiil içinde oldum. Sonuna kadar inandığım, çok doğru ve güzel bir strateji. Daha da ileriye götürmek istiyoruz. Mekanik değil, duygusal ilişki kurmak istiyoruz müşterilerimizle. Duygusal bağlarımızı güçlendireceğiz'.
Organizasyon yapısında değişiklik
Erkan; hep müşteri vurgusu yaptıklarını belirterek, organizasyonda yapılan değişiklikle satışı üç ayrı odağa böldüklerini açıkladı. Erkan, yapılan değişiklikleri de şöyle bildirdi: 'Bireysel müşterilerimiz, kurumsal müşterilerimiz, uluslararası pazarlanması ve toptan operatörlerle hizmet çalışması. Temel değişim müşteriye daha yakın bir organizasyon. Hep vurgu yaptığım şey müşteriyle yakın olmak, duygusal bağ kurmak. Organizasyonumuzda yaptığımız temel değişiklik şu: Satış organizasyonumuzu aslında 3 odağa böldük. Birinci olarak bireysel müşterimiz. İkincisi kurumsal müşterilerimiz. Üçüncü önemli konu da uluslararası servislerin uluslararası pazarlanması'.
Fintur dışında başka bir satış olabilir mi?
Murat Erkan hisse satışı ile ilgili şunları söyledi: 'Turkcell'in, bir hissesi olana da yüzde 30 hissesi olana da iyi bir yatırım olduğunu göstermek durumundayız. Hissedar yapısındaki değişiklikler her şirket için rutindir. Fintur gibi yatırımlar, Turkcell'e ve Türkiye'ye fayda sağlayabilecek yeni girişimler olursa gireriz, fayda görmediğimiz yatırımlar olursa çıkmayı düşünürüz. Çok dinamik bir yapımız var'.
İstanbul Havalimanı taşınma süreci
Yeni havalimanı için şehir büyüklüğünde bir altyapı kurmaları gerektirdiğini belirten Erkan, 'İnşallah kusursuz bir altyapı ve iletişimi yaşatacağız müşterilere. Üç operatör tek bir şebeke kurduk. Zaman zaman bunu yapıyoruz. Üç oyuncu beraber, bizim kurduğumuz şebekeyi kullanıyor olacaklar. Ciddi yatırım yaptığımızı söyleyebilirim'.
Lifecell çalışmaları
Murat Erkan Lifecell çalışmaları ile ilgili şunları söyledi: 'Ukrayna'da Lifecell şirketimiz var. Ayrıca bütün dijital servislerimizi bir araya getirdik ve Lifecell şapkası altında topladık. Yurtdışında Lifecell olarak pazarlıyoruz. Bazı operatörler bir kısmını alıyor, kimi hepsini alıyor. Bu hizmetleri yurtdışına pazarlamak adına da Lifecell Ventures şirketimiz Hollanda'da kuruldu. Lifecell çok güzel bir marka. Üzerine de çok yatırım yaptık. Bu markayla dünyada tanınacağız. Herkes global bir marka olması konusunda elinden ne gelirse yapıyor. GSMA'de de çok ciddi bir tanıtım yaptık'.
İkinci el cihaz kiralama konusu
Turkcell Genel Murudu Murat Erkan ikinci el cihaz kiralama konusunda da şunları söyledi: 'Dövizin artmasıyla beraber ikinci cihaz ve ana cihaz pazarı arasında bir boşluk oluştu ve ikinci el talebi artmaya başladı. Biz de bu konuda kendi mağazalarımızda, Turkcell garantisiyle bu hizmeti nasıl veririz diyerek çalışmalar yaptık. Burada, vergi de önemli bir konu çünkü Türkiye'de ikinci el pazarı vergisiz bir pazar. Müşteri açısından, biz bir miktar taşın altına elimizi koymak istiyoruz. Son zamanlarda daha eski nesilden yeni cihazlar satılıyor. Bunun yerine var olan cihazları daha kaliteli hale getirip ekonomiye katkı sağlamak adına ikinci eli kullanmak, ekonomik, vergisel ve cari açık anlamda ülkemiz için faydalı. Biz bu konuya girmek istiyoruz. Bu iş yetkinlik, tecrübe gerektiriyor. Otomasyon organizasyonu da gerektiriyor. Önemli bir konu, ileride daha da önemli hale gelecektir diye düşünüyorum'.