Trabzon'un Of ilçesindeki Ballıca mahallesinde evleri Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından 'kültür varlığı' olarak tescillenen ancak bu karardan haberi olmayan vatandaşlar evlerinde yaptığı tadilat nedeniyle mahkemeye verildi.
Trabzon'un Of ilçesindeki Ballıca Mahallesi'nde bazı evler yöresel mimari ve yaşları nedeniyle Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından 'kültür varlığı' olarak tescillendi. Tescillenen evlerine resmi tebligat gelmediği için tadilat yapan 10 kişiye Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan dava açıldı. Evlerinin 'kültür varlığı' olarak tescil edildiğinden haberi olmayan mahalle sakinlerinden kimine hapis cezası kimine ise para cezası verildi. Evinin çürümemesi için çatıdaki kiremitleri değiştiren 83 yaşındaki Yusuf Gurbetoğlu, hapis cezası alan mahalle sakinlerinden sadece birisi. 1955 yılında işçiliğini kendi yaparak inşa ettiği evinin 2005 yılında 'kültür varlığı' olarak tescil edildiğinden haberi olmayan Gurbetoğlu, çatıdaki kiremitleri değiştirdiği ve ek olarak evinin arka bölümüne banyo ve tuvalet inşa ettiği için 18 ay hapis ceza aldı. Hapis cezası para cezasına çevrilen Gurbetoğlu, bu sefer Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nun kararı bir üst mahkemeye başvurarak itiraz etmesiyle karşı karşıya kaldı.
Mahallede 10 kişinin bu cezalarla karşı karşıya geldiğini belirten Ballıca Mahalle Muhtarı Recep Yavuz, 'Yusuf amcadan hariç 9 kişi daha ceza aldı. Aynı mağduriyetini yaşıyorlar. Anıtlar kurulu vatandaşlar tadilat yaptı diye aslını bozmuşsa kendi görevleri gelsin onarsınlar. Bunu karşı çıkan kimse olmaz. Ama badem bu evler çok değerli, kıymetlidir. Bu evlerin çürümesine sebep olmaktansa evlerinde tadilat yapanlar taktir edilmesi lazım. Kimisi çatısını, kimisi çerçevesini değişmiş. Rutubetli böyle su aldığında çürümeye başlıyor. Vatandaşların bu mağduriyetinin giderilmesinden yanayız. Gelsinler aslına uygun onarımları yapsınlar' dedi.
Haksız bir ceza yediğini dile getiren Yusuf Gurbetoğlu ise, 'Hukuka uygun değil. Kanuni olabilir ancak hukuki değildir. Evimin kültür varlığı olarak tescil edildiği sana tebliğ edilmedi' ifadelerini kullandı.
Evi korumak için tadilat yaptığını vurgulayan Gurbetoğlu, 'Evin kiremitini değiştirdim diye ceza verdiler. Bilseydim böyle olacağını masrafımı bile isterdim. Mecburduk değiştirmeye. Çatıdaki kiremitler deforme olmuştu. Yağmur suları evin içine akıyordu. Onlar koruma altına almıyor, yaptığımız korumayı tahrip etmek istiyor. Ben evimi korumak için kiremitini değiştirdim. Evin arka tarafından ilave olarak banyo ve tuvalet yaptığım içinde ceza aldım. Yaşlandığım için klozet yapmak istedim. Eve 50 santim daha ek yaptım' şeklinde konuştu.
'Evin koruma altına alındığı bana tebliğ edilmedi'
1955 yılında bu evi inşa ettiğini kaydeden Gurbetoğlu, '1959'a kadar iki tane oda yapabildim. Evin geri kalan kısmını ise 1960'larda bitirdim. İşçiliğini kendim yaptım. 83 yaşıma geldim ilk kez böyle bir ceza aldım. Hakim mahkeme son olarak söylemek istediğin bir şey var mı dedi. Bende kalktım hakim bey bu ne kadar kanuni ise de hukuki değildir dedim. Çünkü bu evin koruma altına alındığı bana tebliğ edilmedi. Benim mülkiyet hakkım var. Bana tebliğ edilseydi ben o kiremitin parasını bile talep ederdim. Hakim bey bana sonra sizin haklı olduğunuzu biliyorum ama benim yapabileceğim bir şey yok dedi. Kanun neyse onu uygularım dedi. 18 ay ceza aldığımı onu da tecil etti. 5 sene daha suç işleme dedi' şeklinde konuştu.
'Babamın cezaevinde yatmasını istiyorlar'
83 yaşındaki Yusuf Gurbetoğlu'nun oğlu Süleyman Gurbetoğlu da, 'Bu ceza babamı psikolojik olarak çöküntüye uğrattı. Bu iş bizi çok üzdü. Mahkemede hakim bizim haklı olduğumuzu söyledi. Size bir ceza vermezsem bu sefer yüksek mahkemede daha çok sıkıntı çekersiniz dedi. Bu cezaya razı olduk. Babamın cezaevinde yatmasını istiyorlar. Biz devletimize, hukukumuza karşı değiliz. Karşı taraf itiraz etti babamın cezaevinde yatmasını istiyorlar. 18 ay ceza almıştı ama tecil edildi. O tecilin kaldırılmasını istiyor. Evin koruma altında olduğu bize resmi olarak bildirilmedi. Biz bu evi kullanıyoruz. Çürümesin diye kiremetlerini değiştirdik. Her yağmur yağdığında eve leğen koyuyorduk. Ahşap evi koruyacaksın' dedi.