Saadet Partisi Samsun Aralık Ayı İl Divan Toplantısı Gazi Sahnesinde gerçekleştirildi. Yerel Seçimler için çalışmalarını hızla sürdüren Saadet Partisi, son temayül yoklamasını da ilçe başkanları ve yönetimlerin katılımıyla tamamladı.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya ve GİK üyesi Mesut Dağ'ın katılımıyla gerçekleşen divan toplantısının açılışında konuşanSaadet Partisi Samsun İl Başkanı Temel Armutçu, ekonomik sıkıntıların artık gizlenemeyecek durumda olduğunu vurguladı. Armutçu, tüm bu sorunların çözümünün ise Milli Görüş kadroları olduğunu kaydetti.
İNSANİ YAŞANTI BAYPAS EDİLDİ
Asgari ücretlinin açlık sınırında insani yaşantıdan baypas edildiğini söyleyen Armutçu,‘’Memur ve işçinin yoksulluk sınırını sadece hayal edebildiği köylünün ve üreticilerin zor bela ürettiği mamulü değerinde satabilme mücadelesine saygı göstermek yerine ihanet ve terörist yakıştırmasına layık görüldüğü bir dönemden geçiyoruz. Ekonominin yanlış uygulamalarla çökertildiği yanlışları yapanlara soru dahi sorulamadığı 100 er günlük programlarla cehenneme dönen ekonomiyi dil ve söylemlerle tozpembe rüyalara devşirmeye çalışıldığı seçim sonrası ise acı bir tablo ile uyanacağımız seçim sürecini ülke insanı olarak hep beraber yaşıyoruz’’dedi
SAADET PARTİLİLER İÇİN ÖNCE MİLLET GELİR
Divan toplantısında partililere hitap eden Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya, yerel seçimlerin öneminden bahsetti. Kaya, Saadet Partililerin kendilerinden önce milletin iyiliğini istediğinin altını çizdi. ‘’Bazıları bazen birileri için yaşar. Kendilerini sevdiklerine adarlar. Bazıları da hayatlarını millete vakfederler.’’ diyen Kaya, ‘’İşte Saadet Partililer bu ikinci sınıfa girerler. Kendilerinden önce bu milletin iyiliğini isterler. Bu toprakların gücüne inanırlar ve asla pes etmezler.’’ ifadelerini kullandı.
YENİDEN MİLLİ GÖRÜŞ BELEDİYECİLİĞİ
Yaklaşan yerel seçimlerin büyük bir önem arz ettiğini ve kendilerinin gayretleriyle de milletin yeniden Milli Görüş belediyeciliğine kavuşturulacağını söyleyen Kaya, ‘’Bugün en önemli sorunumuz vicdan eksikliğidir. Hangi toplumsal kesim olursa olsun kimse bir diğeri ile empati kurma zahmetinde bulunmuyor. Herkes kendi mahallesine konuşuyor. Birlik deyince kendi takımındaki birliği kastediyor. Böylece ‘toprak ayağımızın altından kayıp gidiyor.’’dedi.
ADIM ADIM YAKLAŞAN TEHLİKEYİ GÖRÜYORUZ
Kaya, Türkiye’nin ekonomik durumu ile ilgili şunları kaydetti; ‘’Türkiye bugün ithalata dayalı üretim, tüketim ve ithalat yaparsa ihracat yapabilen bir modelle ayakta kalmaya çalışıyor. Tüketimle büyüme ve tüketimden alınan vergi ile kamu maliyesi yönetiliyor. Dolaylı vergilerin kamu maliyesi içindeki payı yüzde 76’lara çıkmış durumda. Aslında sistem ekonomideki bütçe, dış ticaret gibi açıklardan besleniyor. Yani bir uzmanın dediği gibi, ‘Bu ekonomik modelin narkoz etkisi var.’ Hal böyleyken bir de bunun üstüne kendisini ispatlamış, marka değerleriyle artık Türkiye’ye mal olmuş, kimi özel şirketlerimizin krizden dolayı yabancılara satılmasını doğru okumazsak bu sürecin sonunda hep beraber kaybedeceğiz. Bankaların içindeki yabancıların oranını hesaba kattığınızda, borsada, finans kapitalizmindeki oyuncuların küresel bağlantılarını dikkate aldığınızda, en basitinden Türk Telekom’un özelleştirilmesi sürecinde yaşananları düşündüğünüzde adım adım yaklaşan tehlikeyi görebiliyorsunuz.’’