'Hayal Kırıklığı'

'Hayal Kırıklığı'

Samsunspor'u konu alan yazıları ilgiyle okunup takip edilen köşe yazarımız Emre Seven, 'Hayal Kırıklığı' başlıklı yeni yazısını Samsun Son Haber okuyucuları için kaleme aldı.

"HAYAL KIRIKLIĞI"

Yaklaşık iki aydır yaşadığım olağanüstü yoğunluk ve yoğunluğun getirdiği yorgunluk sebebiyle ara vermek zorunda kaldığım Samsunsonhaber.com köşe yazılarına,  muhteşem bir galibiyetin kırmızı beyaz yazısı ile yeniden başlamak isterdim.

Başlığım bile hazırdı renktaşlar: "Dönüş muhteşem oldu"

Başlık hem iki haftalık bir kavuşmasal yaşadığım ve fakat doyamadığım Samsun'dan  - malum bir Samsun hasreti asla giderilmez, giderilemez - Sivas'a dönüşümüze hem de kaç haftadır Kırmızı Beyazlı Sevdamızın üstünde dolaşan kara bulutların gidişine, ve de naçizane benim köşe yazılarına dönüşüme tekabül edecek idi.

Hatta ikinci yarı kıpırdanış ve bulduğumuz Zeki'ce gol ile bu sezon defalarca yaptığımız gibi bu dönüşler heybesine bir de bunların en güzelini de düşündüm, fakat bizim takım benim ve tüm renktaşlarımın hevesini kursağına sıkıştırdı.

Tabii ki biliyoruz. 

Sezon başında kesin küme düşer denilen takımımızı Yüksel Yıldırım'ın liderliğinde Hocamız Reis ve bu oyuncular bu noktaya getirdi.

Hepsine minnettarız, özellikle de Reis'a. 

Fakat  "o romandaki hayali belki gerçek yapmaya" heveslenen tamirci çırağı gibi de kalmak içimizi buruyor "daa".

Dün akşam, hatta son 5-6 maçtır sahadaki oyunun bizi o hayallere sevk eden oyunla uzaktan yakından alakası yok.

Muazzam bir ön baskı, sağ kanattan sol ileriye sol kanattan sağ ileriye rakibin başını döndürürcesine atılan toplar, hepsi adrese teslim ortalar, orta alandan ileri çıkmaya çekinen çıkar çıkmaz da savunma duvarına toslayan rakip atakları, makinanın dişlileri gibi takır takır çalışan bir takım. Ve en önemlisi yüzlerinde galibiyet müjdecisi hırs dolu oyuncular.

Bunların hiçbiri ama hiçbiri yok. 

Varsa yoksa,  top bizdeyken yana pas geri pas; top karşıda ise bitse de gitsek modunda, kafasını sadece %70 topa sahip olma oranı ile oynayan rakibi seyretmek için kaldıran bir takım. 

İsim de verelim hadi;

Çok sevdiğimiz, güvendiğimiz ve fakat en olmayacak hatayı yapıp en olmayacak maçları kaybetmemize sebep olan Kalecimiz Okan;

90 dakika sahada ne yaptığına gerçekten anlam veremediğimiz, top dışında rakip ve hakem dahil olmak üzere her şey ile oynayan ve fakat kendisine muhtaç olduğumuz tek santrafor Marius

Küs mü barışık mı bilmediğimiz, takımın 'ne var ne yok' maestrosu Ntcham;

Pas atacağı yerde şut şut atacağı yerde pas atan, ayakta durduğu dakilalar yerde geçirdiği dakikalardan daha uzun olan Dimata;

Bal yapamayan Arı Muja;

Ve maalesef; o mucizevi müdahaleleri yerine, Yunus Emre'den 6 numara, Emre Kılınç'tan 10 numara, Soner Gönül'den sol açık, Holse'den 8 numara denemeye çalışan Reis.

Ayakta kalmaya çalışan bana göre sadece iki oyuncu var elimizde. Biri bizim Çarşambalı Rick diğeri futbolundan çok varlığı yeten büyük Kaptan Zeki.

Evet, koca ligde 12-13 oyuncu ile mücadele veren transfer yasaklı bir kulübün özellikle ligin ikinci yarısı belli bir performans düşüklüğü yaşayacağını elbette biliyorduk. Ancak şu anki durum bunun ötesine ulaşmış durumda.

Hâl böyle olunca burnumuza kötü kokular da gelmiyor değil.

Oyuncularımızın kafasını sahaya verememesinin sebebi ligin yorgunluğu mu; yoksa akılları başkaları tarafından mı çeliniyor?

Yoksa aralarında Samsunspor'u kafada bitirmişlerin sayısı mı çoğaldı?

Ya da bilmediğimiz başka durumlar mı var?

Sözün özü canımız sıkkın; hem de çok.

Bir masal gibi kendimizi içinde bulduğumuz Avrupa yolunda ciddi bir yara aldık ve üçüncülük şansımızı bence dün itibari ile elimizden kaçırdık. Dua edelim de Beşiktaş, Kasımpaşa ve Başakşehir'de puan ya da puanlar bıraksın.

Umutlarımızı yeniden yeşertmeye çok ihtiyacımız var.  Ve fakat bunu başaracak gücümüz de.

Başaracağız inanıyoruz.

Bir söz de tribünlerin efendisi, bu ligin en güzel rengi büyük taraftarımıza;

Takıma kızalım, ama küsmeyelim. Bu takımın en çok 12. oyuncusuna ihtiyacı var.  Avrupa yolunda boş tribünler yakışmıyor bize.

Haydi tüm şehir yeniden Kırmızı Beyaz; yolun sonu da Avrupa olsun.

 

EN ÇOK OKUNAN HABERLER