Akın Üner'in Kaleminden : KARADENİZ FIRTINASI VE KUZEYİN KRALI REKABETİ ÜZERİNE
Samsunspor bu sezon harikalar yaratıyor. Her şey sezon başında rüyada görsek inanmayacağımız kadar iyi gidiyor.
Transfer yasağına, dar kadroya ve Anadolu takımlarına kasaplık koyun muamelesi yapan hakem terörüne rağmen ilk yarıyı üçüncü sırada tamamlayan kırmızı beyazlıların başarısını herkes kabul ediyor.
Bu başarılı grafik, Karadeniz Derbisinde Trabzonspor önünde alınan galibiyetle ayrı bir anlam kazandı.
Derbinin öteki cenahındaki Bordo Mavili ekip ise tam aksine berbat bir sezon geçiriyor.
Puan tablosundaki yeri, düşme hattının biraz üstünde ve gidişat hiç de iyi değil.
Samsunspor yenilgisi ile kötü tablo biraz daha karardı.
Hal böyle olunca Karadenizin iki güzide ekibi arasındaki rekabette Trabzonspor bir adım geriye düştü.
Derbi demişken,
Trabzonlu dostlar Samsunspor maçlarını derbiden saymadıklarını söylüyor.
Gerekçesi, bordo mavililerin geçmişteki şampiyonluklarına karşılık Samsunspor'un geçmişinde böyle bir başarının olmayışı.
Onlara göre Trabzonspor için sadece üç büyükler ya da benim deyimimle üç büyütülmüşler ile oynanan maçlar derbi sınıfına giriyor.
Karadeniz Derbisi lafını kabullenmiyorlar.
Oysa derbi sözcüğünün geçmişteki başarılarla pek alakası yok. Bir futbol deyimi olarak derbi sözcüğü, aynı şehrin veya aynı bölgenin takımları arasında oynanan maçlar için kullanılır.
Adanaspor ile Adana Demirspor maçları Adana derbisidir.
Antalyaspor ile Alanyaspor maçları da Antalya derbisi!
Göztepe süper ligde, Altay ise iki lig aşağıda; ancak iki takım bugün oynasalar bu İzmir derbisidir.
Bir de bölgese derbiler var.
Bursaspor ile Kocaelispor oynadıklarında Marmara Derbisi, Denizlispor ile Karşıyaka oynadığında Ege derbisidir.
Böyle bakınca Trabzonspor ile üç İstanbullunun maçları derbi tanımına uymuyor. Çünkü aynı şehirin ya da aynı bölgenin kulüpleri değiller.
Tabii bütün bunlar Trabzonspor'un tarihi başarılarını azaltmaz, büyüklüğüne halel getirmez.
Zaten dünyadaki derbi tarifi de değişmeye başladı. La Liga'da Barcelona ile Real Madrid aynı şehrin takımları değil ama aralarındaki maçlar için son zamanlarda derbi ifadesi kullanılmaya başladı.
Böyle bakınca Trabzonspor'un üç İstanbullu ile oynadığı maçlar için bal gibi de Süper Lig Derbisi ifadesini kullanabiliriz.
Ama o maçlar Süper Lig Derbisi olsa bile Trabzonspor'un Karadeniz takımlarıyla oynadığı maçlar da bölgesel derbidir.
Samsunspor, Ordusupor, Giresunspor, Trabzonspor ve Rizespor'un aralarındaki tüm maçlar bu manada Karadeniz Derbisidir.
Trabzonlu dostlar Karadeniz'den taşınmadıkları sürece bu böyledir.
Hani olmaz ya, mazallah Trabzonspor yanlışlıkla küme düşmüş olsa, gelecek sezon Ziraat Kupasında Samsunsporla eşleşseler, o maç da bir Karadeniz Derbisidir. Ki, hiç istemeyiz ama bu senaryo gerçekleşmiş olsa Ziraat Kupasında eşleşme halinde üç İstanbullu ile Trabzonspor arasındaki maçlar Süper Lig derbisi özelliğini kaybeder.
Dediğimiz gibi, en kötü senaryoda bile Trabzonspor Türkiye'de futbolun en büyüklerindendir, parlak tarihi ortadadır, her zaman saygıyı hak ediyor.
Türkiye'de üç büyükler denince kimler akla geliyorsa dört büyükler denince dördüncünün kim olduğunu herkes biliyor.
Bundan sonra bir başka takım 2-3 defa şampiyon olsa, edineceği rütbe, beşinci büyük olacaktır.
Ben Trabzonspor Samsunspor rekabetini eski bir fıkraya benzetiyorum:
Bir çarşıda rekabet halinde iki terzi varmış.
Terzilerden birisi dükkanın girişine "dünyanın en iyi terzisi" yazmış.
Diğer terzi, bakmış ki bu tabelanın cazibesine kapılan müşteriler öteki terziye gidiyor, bir çare düşünmeye başlamış. "Galaksinin en iyi terzisi" yazacak hali yok ya.
Düşünüp taşındıktan sonra "Bu sokağın en iyi terzisi" diye yazmayı akıl etmiş.
İşin özeti şu: Trabzonspor'un müzesinde çok sayıda şampiyonluk, Türkiye Kupası, Başbakanlık Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası var. Haliyle Türkiye'nin en büyük kulüplerinden birisi olarak kabul ediliyor.
Ama Kuzeyin Kralı da Samsunspor işte!