İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ekonomi yönetiminin uygulayacağı para ve maliye politikasının, iş dünyasının üretim, istihdam ve ihracat öncelikleriyle uyumlu götürülmesinin büyük önem taşıdığını belirterek, 'Yeni finansal ekonomi politikalarının, reel sektör yani üretim-istihdam-ihracat odaklı büyüme ve kalkınma dinamikleriyle
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, İTO'nun haziran ayı Meclis toplantısında iş dünyasının gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Avdagiç, yeni kurulan hükümetten ve iş dünyasının Ekonomi Eylem Planı'ndan beklentilerini ifade etti. Avdagiç, finansal istikrar ve fiyat istikrarının hiç şüphesiz ekonomi politikalarının olmazsa olmazı olduğunu vurgulayarak, 'Temennimiz ve beklentimiz, ekonomi politikalarının tam bir bütünlük içinde, tutarlı ve kararlı programlarla hayata geçirilmesidir' değerlendirmesinde bulundu.
Şekib Avdagiç, yeni kurulan hükümetin önünde yoğun bir gündem ve önemli başlıklara sahip bir ajanda durduğunu belirterek, 'İş dünyası olarak bizim için 'enflasyon, cari açık, finansmana erişim' öncelikli konular arasında yer alıyor. KOBİ'lerimizin rekabet gücünü geliştirmek, üretim desenimizi yeni çağın rekabet koşullarıyla uyumlaştırmak zorundayız. Hedef odaklı bu tek yönlü yolculukta üretimi, ihracatı, istihdamı önceleyen politikaları ve stratejileri kamu-özel sektör birlikteliği ile oluşturmak ve kararlılıkla uygulamak zorundayız' dedi.
'Reel sektör olarak arzumuz piyasanın ani kur şoklarından bir an evvel sıyrılması yönünde'
İçinde bulunduğumuz hafta döviz kurunda ciddi bir artış yaşandığına dikkat çeken Avdagiç, 'Belki bozulmuş olan kur dengesinin hızlı tesisi adına bir düzeltme hareketi olarak değerlendirebiliriz. Tabii reel sektör olarak arzumuz piyasanın ani kur şoklarından bir an evvel sıyrılması yönünde. Bu düzeltme hareketinin akabinde önümüzdeki süreç için tahmin edilebilir, tutarlı, enflasyona paralel fiyat hareketlerinin yaşanmasını bekliyoruz' değerlendirmesinde bulundu.
Şekib Avdagiç, 'İhracat ilk 5 ayda sadece yüzde 0,2 artış gösterdi. Bu tabloda ana hedef pazarlardaki yavaşlamanın yanı sıra değerli TL nedeniyle özellikle son üç çeyrektir rekabetçi fiyat verememenin de etkisi büyük' yorumunu yaptı.
Avdagiç, kurlarla ilgili ikinci beklentilerinin de yüksek boyutlara ulaşan kur makaslarıyla karşılaşmama olduğunu ifade etti.
Enflasyona paralel, piyasa gerçekleriyle örtüşen, öngörülebilir bir kur düzeyine ihtiyacımız olduğunu kaydeden Şekib Avdagiç, 'İhracat ilk 5 ayda yüzde 0,2 artış gösterdi. Bu tabloda ana hedef pazarlardaki yavaşlamanın yanı sıra değerli TL nedeniyle özellikle son üç çeyrektir rekabetçi fiyat verememenin de etkisi büyük' yorumunu yaptı.
'Vakit, attığımız her adımda ileriye bakma vaktidir'
Avdagiç, Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerinin ülkemize yaraşır bir siyasi olgunlukla tamamlandığını hatırlatarak, 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı yemin töreninde yaptığı konuşmada söylediği 'Türkiye'nin bir büyük kucaklaşmaya ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Gelin seçim dönemindeki kırgınlıkları bir tarafa koyalım' sözlerini çok önemsiyoruz. İş alemi olarak bu yaklaşımı destekliyoruz' dedi.
Türkiye'nin parlak geleceğine olan inançlarının tam olduğunu vurgulayan Avdagiç, 'Daha iyi bir geleceğe giderken geçmişin muhasebesini yapmak, hatalarımızı ve eksikliklerimizi görmek elbette ki önemli. Ama bunları kısır bir döngüye çevirerek, kaybedecek vaktimiz yok. Vakit, attığımız her adımda ileriye bakma vaktidir' diye konuştu.
'Yeni kabineden AB ile ilişkilerimizi, Ankara Anlaşması'nın ruhuna uygun bir yapıya kavuşturmasını arzu ediyoruz'
Avdagiç, yeni uygulanacak ekonomik programın küresel ekonomiyle dengeli ve rekabetçi entegrasyonunu da önemsediklerini kaydetti. Şekib Avdagiç, şöyle devam etti: 'Diplomaside olduğu gibi, ticarette de iyi komşuluk ilişkileri esastır. Bu çerçevede, bir yandan rakiplerimizle rekabet ederken, bir yandan da başta büyük ticaret ortaklarımız olmak üzere tüm ülkelerle dengeli ve karşılıklı yarara dayalı iş birliğini daha da geliştirmek zorundayız. Bu bağlamda biz yeni kabineden Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi, Ankara Anlaşması'nın ruhuna uygun bir yapıya kavuşturmasını arzu ediyoruz. Gelişen koşullar paralelinde Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesine yönelik taleplerimizi daha yüksek sesle dile getirmeliyiz.'