Ramazan ayında yeterli ve dengeli beslenmek için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi veren Diyet Uzmanı Melisa Karataş, 'İftar ile sahur arasında en az 3 öğün yemek yenmeli ve mutlaka sahura kalkamaya özen gösterilmelidir' dedi.
Ramazan ayında dengeli beslenmek ve yeterli miktardan sıvı almak hayati önem taşıyor. Uzun süre açlık sonucu kan şekerinin düşmesi ile baş ağrısı, sinirlilik, uyku hali gibi rahatsızlıkları beraberinde getiriyor. Dolayısıyla Ramazan boyunca hem yeterli sıvı almaya hem de dengeli beslenmeye özen göstermek gerekiyor. Medical Park Ordu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Melisa Karataş, iftar ve sahur için sağlıklı beslenme önerilerinde bulundu.
Mutlaka sahura kalkılmalı
Ramazan ayını sağlıklı bir şekilde geçirebilmenin şartlarından birinin sağlam bir sahur öğünü yapmak olduğunu söyleyen Dyt. Melisa Karataş, 'Sahur, bütün günün besin ve enerji ihtiyacını karşılayacağı için çok önemlidir. Gün içerisinde daha uzun bir tokluk hissi için sahurda protein içeren yumurta, peynir, süt ve yoğurt gibi besinler tüketilmelidir. Sahurda kahvaltının yanı sıra çorba, sebze yemekleri, bulgur pilavı gibi yiyecekler de tüketilebilir. Yemeklerle beraber fındık, ceviz, badem gibi kuruyemişlerin tüketilmesi enerji açısından destekleyici olabilmektedir. İçecek olarak kafeinli içeceklerden uzak durulmalı bitki çayları, az şekerli kompostolar tercih edilmelidir' şeklinde konuştu.
İftara çorba ile başlanıp 15 dakika beklenmeli
Ramazan ayının en keyifli yanının kalabalık sofralarda yenen güzel yemekler olduğunu belirten Dyt. Melisa Karataş, 'Ancak uzun süreli açlık sonrası bu sofralarda hızlı ve kontrolsüz bir şekilde yemek yeme kilo almaya, ani tansiyon ve şeker yükselmelerine yol açabilmektedir. Bu yüzden Ramazan'ı sağlıklı geçirebilmek için iftar sofralarında bulundurulması gereken olmazsa olmaz besin öğeleri vardır. Bunların en önemlisi sudur. Oruç mutlaka su ile açılmalıdır. İçilen su da ne çok soğuk ne de çok sıcak olmalıdır' dedi.
İftarda yapılan hatalardan birinin besinleri hızlıca tüketme isteği olduğunu söyleyen Dyt. Karataş, sözlerine şöyle devam etti;
'Bu durumu aşmak için oruç iftariyeliklerle bozulduktan sonra bir kâse çorba içip, 15 dakika beklemek gerekmektedir. Çok yağlı ağır yemekler yerine ızgara, haşlanmış ya da fırınlanmış kırmızı veya beyaz et yemekleri, sebze yemekleri, salata ve yoğurt ile devam edilmesi gerekmektedir. İftarda pide yerken 1 avuç içi büyüklüğündeki pidenin yaklaşık 50-70 kalori olduğu, yani 1 dilim ekmeğin kalorisine eşit olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle belirli miktar pide tüketmek gerekir. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine sütlü tatlılar tercih edilmeli, yemekler yavaş yavaş ve iyi çiğnenerek tüketilmelidir.'
Saat başı 2 bardak su tüketilmeli
İftardan sahura kadar olan süreçte sıvı ihtiyacını karşılamak için aralıklı olarak su içmenin çok önemli olduğunu hatırlatan Dyt. Melisa Karataş, 'İftardan sahura kadar olan zamanda her saat başı 2 bardak su içerek bu açığı kapamanız mümkündür. İftar yemeğinden sonra hareket etmek hazımsızlık gibi problemleri önlenmeye yardımcı olur. Ramazan ayında değişen beslenme düzeninin neden olabileceği bağırsak sorunlarını yaşamamak için yemeklerde lif oranı yüksek besinler (tam buğday ekmeği, bulgur, sebze yemekleri gibi), ara öğünlerde kuru yemişler (ceviz, fındık, badem vb.), meyve veya kuru meyveler tüketilmelidir' açıklamasında bulundu.
Sağlıklı bir Ramazan için bu 2 minerale dikkat!
Kalsiyum içeren gıdaların hem daha rahat bir Ramazan geçirmeyi sağladığını hem de kemik erimesini önlediğini ifade eden Dyt. Melisa Karataş, 'Demir de kalsiyum da artı 2 değerlikli minerallidir. Bu nedenle bir arada tüketilmeleri, birbirinin emilimini engellemektedir. Aynı öğünde tüketilecekse de, birinin miktarını daha az tutarak bu engeli biraz olsun ortadan kaldırın. Kırmızı et tüketirken ayran içmek isterseniz, 1 su bardağında sınırlayın. Demirden zengin beslenmek kansızlığı önlemektedir. Böylece demir eksikliğine bağlı oluşacak halsizlik, yorgunluk, sabahları uyanamama gibi sıkıntılarınızın görülmemesi için de önlem alınmış olunur. Şeker hastaları, kalp ve tansiyon hastaları, kanser hastaları, mide-bağırsak ülseri olanlar, böbrek yetmezliği olan veya diyalize girmesi gereken bireyler oruç tutacaklarsa, mutlaka doktor onayı istenmelidir' diye konuştu.