Eskişehir'de aynı aileden 2 kişinin hayatını kaybettiği, 2 kişinin de yaralandığı kazanın ilk duruşmasında tutuklu araç sürücüsünün, kazadan saniyeler öncesine ait güvenlik kamerası kayıtlarının değerlendirilmesiyle tahliyesine karar verildi.
Geçen Kasım ayında Eskişehir-Seyitgazi yolu Büyükdere Mahallesi yakınlarında meydana gelen kazada, Yakup Efe Sarı (19) idaresindeki 10 F 6761 plakalı otomobil ile karşı istikamette ilerleyen Onur Cihan'ın kullandığı 26 ADZ 133 plakalı hafif ticari araç çarpıştı. Kaza sonucunda 10 F 6761 plakalı otomobilin ön koltuğunda oturan polis memuru Ercan Sarı olay yerinde hayatını kaybetti. Kazada otomobil sürücüsü Yakup Efe Sarı, arka koltukta oturan annesi Zeynep sarı ve kardeşi Elif Zeycan Sarı sağlık ekiplerince yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Sürücü Yakup Efe Sarı tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Hafif ticari aracın sürücüsü Onur Cihan ise hastanedeki tedavisinin ardından çıkarıldığı sulh ceza hâkimliğince 'taksirle bir veya birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olmak' suçundan tutuklandı.
Bilirkişi asli kusurlu buldu, 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi
Kazayla ilgili Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının ardından sanık Onur Cihan hakkında hazırlanan iddianame 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Düzenlenen bilirkişi raporu çerçevesinde hafif ticari araç sürücüsü Onur Cihan'ın 'şerit ihlali' yaptığı gerekçesiyle asli kusurlu olduğu kanaatine varıldı. İddianamede, sanık Onur Cihan hakkında 'taksirle bir veya birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olmak' suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk celsesinde tutuklu sanık Onur Cihan, duruşma salonunda hazır edildi. Duruşmaya kazada yaralanan Elif Zeycan Sarı ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme heyeti savunma yapması için sanığa söz verdi.
'Keşke onlara değil bana olsaydı, vicdan azabı çekiyorum'
Kazada karşı istikametten gelen araç sürücüsünün şerit ihlali yaptığını ve çarpışmamak için direksiyonu sola kırdığını söyleyen sanık Onur Cihan, 'Bir süt fabrikasında gıda teknikeri olarak çalışıyordum. Kaza günü Han ilçesindeki köylere numune toplamaya gitmiştim. O gün Seyitgazi-Eskişehir yolunda yokuşu çıkıyordum. Çukurdan çıktığım sırada önüme diğer araç çıktı. Diğer aracı gördüğümde aramızda 5 metreden az mesafe vardı. Ben kafa kafaya çarpışmamak için direksiyonu tarlaya doğru sol tarafa kırdım. Diğer araç da sağa kırınca çarpışarak savrulduk. Ben de böyle bir kaza olmasını istemezdim. Kazada ben de yaralandım. Keşke onlara değil bana olsaydı. Kafa kafaya çarpışsaydık belki sonuçları daha ağır olacaktı. Yaralanan ve ölenler için vicdan azabı çekiyorum' dedi.
'Babam emniyet mensubu olduğu için hız konusunda bizi sürekli denetler ve uyarırdı'
Sanık savunmasının ardından söz hakkı verilen Elif Zeycan Sarı kaza anını hatırlamadığını belirterek, 'Kaza anını hatırlamıyorum. Ben şoför koltuğunun arkasında oturuyordum. Hızımızı bilmiyorum, ancak hızlı olmadığımızı düşünüyorum. Babam emniyet mensubu olduğu için hız konusunda bizi sürekli denetler ve uyarırdı. Kazadan sonra gözümü hastanede açtım. Sanıktan şikâyetçiyim' ifadelerini kullandı.
Güvenlik kamerası görüntüleri tahliyeyi getirdi
Mahkeme heyeti, sanık avukatı tarafından dosyaya sunulan kazadan saniyeler öncesine ait güvenlik kamerası kaydındaki görüntüleri ve ifadeleri değerlendirerek sanık Onur Cihan'ın tahliyesine karar verdi. Kazaya ilişkin yeni bilirkişi raporu alınmasına ve sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol uygulanmasına karar veren mahkeme heyeti duruşmayı Nisan ayına erteledi.