Bursa'da geçtiğimiz yıl 1 infaz koruma memurunun şehit olduğu 23 kişininde yaralandığı cezaevi servisine düzenlenen bombalı saldırının 4 failinin 913'er yıl hapis cezası ile yargılanmasına karar verildi.
Edinilen bilgiye göre, geçtiğimiz yıl nisan ayında Bursa E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumuna giden infaz koruma memurlarını taşıyan otobüsün geçişi sırasında aydınlatma direğine bırakılan EYP'nin uzaktan patlatıldığı terör saldırısına ilişkin soruşturma tamamlandı.
Cumhuriyet Başsavcılığınca 'Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma', 'tasarlayarak kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bombalama suretiyle tasarlayarak öldürme ve öldürmeye teşebbüs', 'tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme', 'kamu malına zarar verme', 'mala zarar verme' ve 'resmi belgede sahtecilik' suçlarından sanıklar Seda Baykan, Dilek Arsu, Mehmet Mustafa Uzkar ve Cebrail Gündoğdu için 913'er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesine sunuldu.
İddianamede, patlamadan hemen sonra ivedilikle saldırıyı gerçekleştiren şahısların tespiti amacıyla yoğun bir araştırmaya başlandığı, özellikle çevrede bulunan kamera görüntülerinin incelendiği ve sosyal medya üzerinden patlamaya ilişkin araştırmalar yapıldığı aktarılarak, 'Patlamayı Devrimci Karargah, DKP/BÖG, MKP, MLKP, MLSPB, TİKB, TKEP-L, TKP/ML ve PKK/KCK/YPG' silahlı terör örgütlerinin birlikte oluşturduğu HBDH terör örgütünün üstlendiği kaydedildi.
Yapılan araştırmalarda, öncelikle el yapımı patlayıcının konulduğu aydınlatma direğini gösteren görüntülere ulaşılmaya çalışıldığı kaydedilen iddianamede, şu ifadeler yer aldı:
'Bu çerçevede yapılan araştırmalarda, olaydan bir gün önce akşam saatlerinde EYP'nin konulduğu aydınlatma direğinin yakınında dolaşan bir kadın şahsın belirlendiği, İl Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce söz konusu şahsın, hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle başka bir soruşturmada yakalama kararı bulunan Seda Baykan olduğu belirlendi. Bunun üzerine şüphelinin olay tarihinden önce ve sonra yapmış olduğu hareketlerin takibi için hemen hemen şehirdeki tüm güvenlik kamerası görüntüleri incelendi ve şüpheliyle hareket eden, yine hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yakalama kararı bulunan Dilek Arsu'ya ulaşıldı.'
İddianamede, şüphelilerin patlamadan 10 ay önce Bursa'ya geldiklerinin tespit edildiği vurgulanarak, 'Zanlıların eylem yapmak amacıyla keşif faaliyetlerinde bulundukları, Gülbahçe Mahallesi'nde bulunan bir evi kiraladıkları ve burada kalmaya başladıkları belirlendi. Şüphelilerden Dilek Arsu'nun kendisini Rüya, Seda Baykan'ın ise Aysun olarak tanıttığı tespit edildi.' ifadesi kullanıldı.
Zanlıların her hareketi belirlendi
Saldırının gerçekleştiği 20 Nisan'da ise Seda Baykan'ın çeşitli aktarmalar yaparak saat 07.41 sıralarında patlamanın gerçekleştiği yerin karşı tarafına ulaştığı, burada beklemeye başladığı, ceza infaz kurumuna ait servis aracının geçişi sırasında uzaktan kumandalı düzenekle EYP'yi infilak ettirdiği bilgisi verilen iddianamede, sanığın daha sonra olay yerinden hızla uzaklaşarak kendisine yönelik takibi zorlaştırmak amacıyla çok sayıda toplu taşıma aracı kullandığı ifade edildi.
Saklandıkları evlerde sanıklara ait biyolojik örneklere rastlandı
İddianamede, haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklar Seda Baykan ve Dilek Arsu'nun İzmir'in Dikili ilçesinde eylem hazırlığı içerisinde bulundukları ve hücre evinde saklandıkları yönünde bilgiler edinilerek Mehmet Mustafa Uzkar ile yakalandıkları aktarıldı.
Sanıklar Seda Baykan ve Dilek Arsu'nun yakalandıktan sonra susma hakkını kullandığı, Uzkar'ın ise savunma yaptığı bilgisine yer verilen iddianamede, Cebrail Gündoğdu'nun da Menemen ilçesinde yakalandığı ve saklandıkları evlerde sanıklara ait biyolojik örneklere rastlandığı, bomba yapımına yönelik dijital materyaller ele geçirildiği kaydedildi. İddianamede, şüpheliler Seda Baykan ve Dilek Arsu'nın saldırı için keşif yaptıkları sırada Mehmet Mustafa Uzkar ve Cebrail Gündoğdu'nun Balıkesir'in Edremit ilçesindeki hücre evinde patlamaya neden olan el yapımı patlayıcıyı hazırladıkları, saldırıdan sonra izlerini kaybettirdiklerini düşünen sanıkların başka eylem arayışına girdikleri ve İzmir'de eylem yapmaya karar verdikleri anlatıldı.