Samsun'da Asit Fabrikasının bacasından çıktığı ve son derece tehlikeli olduğu iddia edilen SO2 ve SO3 gazlarını görüntüleyen vatandaşlar durumu yetkililere şikayet etti.
Samsun'da endüstriyel kalitede yılda 429 bin ton Sülfürik Asit'in üretildiği Eti Bakır A.Ş Gübre Asit Fabrikasının bacasından tüten dumanlar, çevre sakinleri tarafından şikayete neden oldu. Vatandaşlar, "Normal şartlarda zararsız bir bacadan bu dumanlar çıkmaz" dedi.
Samsun'un Tekkeköy İlçesi'nde bulunan ETİ Bakır A.Ş. Gübre Asit Fabrikasının Sülfürik Asit Bacasından çıkan ve belirlenen ölçünün çok üzerindeki değerlere sahip olduğu iddia edilen gazın, insanları boğucu ve asit yağmuruna yol açabilen gaz karışımını içerdiği belirtiliyor.
Asit yağmuruna neden oluyor!
Sülfürik Asit Bacasından çıkan gazın tehlikelerine dikkati çeken bir vatandaş konuya CİMER ve Çevre İhbarda oluşturduğu kayıt numarası ile dikkat çekmeye çalıştı. Vatandaş şikayetinde şu açıklamalara yer verdi: "Samsun Tekkeköy Etibakır A.Ş. Gübre Asit fabrikasında maksimum 200 ppm olması gereken baca yaklaşık 6000-7000 ppm mertebesinde SO2 ve SO3 gazı salmaktadır. İnsanları boğucu ve asit yağmuru etkisi olan bu gaz karışımı çok tehlikelidir. Çevreye yayıyorlar. Bu tehlikeye karşı acil müdahale edilmesi gerekiyor. Uzun tüten bacadan teknik olarak hiçbir şey çıkmaması gerekiyor. Bunun için Cimer ve Çevre ihbar kayıt oluşturdum ama ilgileneceklerini sanmıyorum."
Görüntü ile ilgili yapılan şikayette uzmanların görüşü ise şu şekilde:
Bakır izabe tesislerinde ham madde olarak kullanılan pirit kavrularak, Sülfürik asit ham maddesi SO2 oluşur. Bu tehlikeli ve boğucu gazın katalizörler ile SO3 dönüşmesi sağlanır. SO3 nispeten SO2 ye göre daha az tehlikelidir ve atmosferde rutubet veya yağmurlarla asit yağmuru oluşturur. Bu da ekolojik denge, içme suları ve bitki örtüsü için çak tehlike arz eder.
Oluşan SO3 absorbsiyon sisteminde tutularak H2SO4 dediğimiz sülfürik asit oluşumu sağlanır. Tesis sürekli çalışan tesistir ve sıcaklık yüksek olduğundan tesisin ara sıra durması istenmez, ona göre proses dizayn edilir.
Fakat ekipman ve katalizörlerde gerçekleşen arızalar veya kronik bozukluklar bu dönüşümü olumsuz etkiler ve tesisin durdurularak düzeltilmesi gereklidir. İşveren durdurma taraftarı olmaz ve kaçan gaza ham madde para kaçıyor gözüyle bakmaz, dur kalk maliyetlerinden dolayı masraf olarak bakar. Tesisin soğuk duruşa geçmesi 36 saat, devreye girişi de 24 saati bulur. Sıcak duruşlar sadece birkaç saatle sınırlıdır.
Videoda gördüğünüz tütme, SO2 ve SO3 karışımı tehlikeli gazlardır. Katalizör verimleri düşüktür, değiştirilmesi gerek. Absorbsiyon sistemleri sıcaklıktan dolayı verimsizdir, kontrol edemiyorlar.
Bu gibi sorunlardan dolayı, bitkiler, hayvanlar, çevremiz, sularımız, havamız kirletiliyor.
Sürekli ölçüm yapıldığını iddia eden yetkililer çevre denetlemesinde tesisi sıcak duruşa alıp ölçüm yaptırarak kandırma yoluna gidiyorlar. Ölçüm esnasında probu baca tarafından çıkartarak boş atmosferden ölçüm yapmasını sağlıyorlar. Bu şekilde doğru ölçü almıyor değil, prob zaten bacadan ölçmüyor. Sıcak duruşa almak demek, 30-45 dk. sonra üretime başlayabilirsiniz demektir. Çevre yetkilileri gider, atmosferi kirletmeye devam ederler.
Bu gibi tesislerde en az 30-45 günlük duruş yapılarak arızalar ne ise giderilmelidir. Üretim yapalım ama böyle çevreyi kirleterek üretim yapmak, insanlığa, ahlaka ve vicdana sığmaz.
Sülfürik asit tesislerinin uzun yapılmasının gayesi çıkacak zehirli gazın yüksekten hiçbir insan yaşama alanına veya floraya etki etmesini sağlamadan kısa süreli etkisini yok etmek içindir. Fakat videoda çıkan gaz tamamen zehirlidir. Boğucudur, asit yağmurlarına zarar verir. Yağmur ile birlikte toprak, bitki örtüsü, içme suları, insan derisi, çatı, arabalarda, metalde aşınma ve oksitlenmeye sebep verir. İnsan sağlığı SO2 gazıyla tehlike altındadır. 200 ppm olan baca emisyon sınırı, video da tüten şekli ile 6000-7000 ppm civarında, hatta daha da üstündedir. O uzun bacanın tütmemesi gerekiyor. Tütmesi demek zehirdir, tehlikedir.
Devleti kandırabilirler ama, mühendislik, teknik, bilim kandırılamaz. Neyi ne olduğu bellidir. Yazıktır, günahtır. Buradan başka bir dünya yok ve gidecek bir yerimiz de yok. Dünyamızı, çevremizi korumak namus borcudur. Toprağımıza, memleketinize sahip çıkalım.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü: Ölçümlerimizi yapıyoruz. Risk yok!
Samsun Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nden Samsunsonhaber'e yapılan açıklamada, konu ile ilgili olarak her hangi bir risk durumunun söz konusu olmadığı, asit yağmuruna ya da insan sağlığını tehlikeye atacak her hangi bir durumun ve kontrolsüz bir salınımın söz konusu olmadığı belirtildi. İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada; "Biz buranın ölçümlerini düzenli olarak yapıyoruz. Her şey kontrolümüz altındadır. Ölçümler ve değerler ayrıca sim.csb.gov.tr adresinden de yayınlanmaktadır" ifadelerin yer verildi.