Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, '2019 yılını pozitif bir büyüme ile kapatmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Sanayi sektöründe dördüncü çeyrekte yüzde 5,9 seviyesinde gerçekleşen büyümeyi önemli buluyorum' dedi.
ASO Başkanı Özdebir, 2019 yılı büyüme rakamlarını değerlendirdi. Açıklamasının başında böyle günlerde söz söylemenin oldukça zor olduğunu belirten Özdebir, İdlib'deki hain saldırıdan dolayı millet olarak herkesin yüreğinin yandığını belirterek, 'Tek tesellimiz kahraman ordumuzun bu hainlere gerekli cevabı veriyor olması. Ankara Sanayi Odası olarak öncelikle kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Tüm milletimizin başı sağolsun. Böyle günlerde ekonomiyi konuşuyor olmak biraz can sıkıcı olsa da bu hain saldırılar niye güçlü bir ekonomi ve güçlü bir ülke olmamız gerektiğini bize bir kez daha hatırlatıyor. Bu coğrafyada var olabilmek için milletçe birlik içinde olmalıyız. Türk milleti çok büyük zorlukların üstesinden geldiği gibi hiç kimsenin şüphesi olmasın bu hainlerle de başa çıkacaktır' dedi.
Büyüme rakamlarını değerlendiren Özdebir, 2019 yılı dördüncü çeyreğindeki yüzde 6 büyüme rakamı ile beklentilerin gerçekleşmiş olduğunu aktararak, 'Özellikle büyümenin önemli öncü göstergeleri olan, sanayi üretimi, perakende satış endeksi, kapasite kullanım oranında ve kredi büyüme hızındaki üçüncü çeyrekten itibaren başlayan artış, ülke ekonomisinde dördüncü çeyrekte de pozitif bir büyümenin olacağına işaret ediyordu. 2019 yılını pozitif bir büyüme ile kapatmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Sanayi sektöründe dördüncü çeyrekte yüzde 5,9 seviyesinde gerçekleşen büyümeyi önemli buluyorum. Özellikle makine ve teçhizatta 6 çeyrek sonra gelen 11,7 seviyesindeki artış önümüzdeki dönem büyümesini kuvvetlendirecektir. Sanayi üretiminde ekonomimiz halen istenilen seviyeden uzak olup, gayri safi sabit yatırımlardaki daralmanın önceki çeyreklere göre azalması oldukça önemli bir gelişme. Yatırımlarda 0,6 daralma var ancak, yatırımlardaki pozitif gelişmeyi yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde görebiliriz. Ekonomi politika yapıcılarının hedefi yatırımları teşvik eden reformları önceliklendirmesi olmalıdır. Kalıcı bir büyüme ve büyümede toparlanma için gayri safi sabit sermaye oluşumunun pozitife dönmesi gerekmektedir' ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan dış talebin büyümeyi aşağıya çeken bir gelişme olduğunu ve büyümeye stokların katkısının tahmin edilenden fazla olduğunu kaydeden Özdebir, 'Harcamamalar zayıf kalırken stoklardaki artış büyümeye önemli katkı sağlamıştır. Burada büyümenin kalitesine de bakmamız gerektiğini düşünüyorum. Büyümenin en önemli dinamiği yatırım kalemlerinin artmasıdır. Yatırım seviyesindeki artış gelecek dönemde potansiyel büyümemizi artırabilecek en önemli kalem iken, gerçekleşen büyümenin tüketim ve kamu harcamaları desteğiyle ortaya çıktığı görülmektedir. Net dış talep katkısı büyümeyi aşağıya çekerken, iç talepteki artış büyümeyi yukarıya doğru çekmektedir. İhracat olumlu katkısı az da olsa devam ederken, ithalattaki artış büyümeyi aşağıya çekmektedir. İhracatımız artıyor ama ithalat seviyesi daha hızlı artıyor. Bu noktada üretim yapısının değişerek, rekabette üstün olduğumuz alanlarda üretime dönülmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Küresel ekonomide belirsizlikler her geçen gün artmakta ve bu belirsizlikler öngörülen toparlanmayı kırılgan hale getirmektedir. Orta vadeli büyümenin hızının devamı ve kapsayıcılığını artırmak, hem maliye hem de yapısal politikalar gerektirir. Özellikle kaliteli eğitim, AR-GE ve dijitalleşmeye yatırım yapmak gelecek dönemde büyüme açısından büyük önem arz edecektir' açıklamasında bulundu.