Beşte Beş Elli beş
Emre Seven'in kaleminden Beşte Beş Elli beş
Bu sezon Samsunsporumuz için yazı yazmak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Her yazıda heyecandan ve mutluluktan parmaklarım daha da titriyor çünkü.
Kadrolar açıklandığında ufaktan bir "acaba" demedik değil. Kasımpaşa deplasmanına Bennasser, Satka, Muja ve Celilsiz gitmek hayli can sıkıcıydı.
Sezon başından beri kadro derinliğimizin yetersizliğinden dem vuran bizler, başımıza gelmesinden hep korktuğumuz senaryoda ne olacağını görecektik.
Aslında Reis çıkabilecek en doğru kadroyu çıkarmıştı diyebiliriz. Satka'nın yerine genç Bedirhan, Bennasser ve Celil'in yerine geçtiğimiz iki maçın kurtarıcısı Soner, Muja'nın yerine de Schindler makul ve biraz da mecburi tercihlerdi. Fakat yine de yürekler ağızdaydı.
İlk yarı her iki takımın da sahada futbol adına herhangi bir varlık gösterdiği söylenemez.
Ntcham'a ise diyecek bir şey yok. Tarihte aynı maçta art arda iki penaltı kaçıran kaç oyuncu vardır bilmiyorum ama canı sağolasıca onlardan biri olmayı başardı. İlkindeki Panenka macerasına çok kızdık, ikincisinde de kaçıracağını sanırım hepimiz hissettik.
Tıpkı atamayana atarlar kuralının bir efsane değil gerçek olduğunu göreceğimizi de hissettiğimiz gibi.
Nitekim penaltıdan birkaç dakika sonra golü kalemizde gördük. Maç boyunca çenesi durmayan Kaptan Aytaç geçen seneki maçta olduğu gibi golü takımının lehine skor hanesine yazdı.
Fakat biz bu filmi daha önce de izlemiştik. Bu sene dönüşlerin sezonuydu ve biliyorduk ki Reis bu işin de Reis'iydi.
İlk yarı oturduğum yerden izlediğim maçın ikinci yarısında geriye düştüğümüz her maçta yaptığım gibi bir uğur olarak 55. dakikadan sonra ayağa kalktım.
Tıpkı takımın da 60. dakikadan sonra gelen değişikliklerle ayağa kalkması ve bu sezon bir Samsunspor klasiği olarak erken sevinenlerin sevinçlerini fena halde kursaklarında bırakması gibi.
Devre arası soyunma odasına 1-0 mağlup giderken bir skor tahmininde bulunduğumda evdekiler yok canım dedi. Olmaz.
Haklı çıktılar diyebiliriz. Çünkü ben 3-1 kazanacağız demiştim, bizim çocuklar maçı 4-1 aldılar. Böyle yanılgıya can kurban!
Bu sezonun en önemli hikayelerinden biri kulübeden aldığımız destek hiç şüphesiz. Bugün Reis'in hem 11'i hem de kulübeyi ne kadar doğru kullanabildiğini bir kez daha gördük.
Oyuncu performaslarından bahsetmeye gerek yok. Bugün ikinci yarıda tüm sezon yaptığımız gibi bir takım olarak oynadık. Ve böyle oynadığımızda neler yapabileceğimizi de gördük.
Dile kolay deplasmandaki beşinci maçımızdan da büyük bir zaferle ve daha büyük bir umutla dönüyoruz Samsun'a.
Başta Reis ve büyük taraftarımız olmak üzere takımımızın her rengini her zerresini yürekten tebrik ediyorum.
Ve her galibiyette itidalli olma gerçekçi olma, ayaklarımızı yere sağlam basma çağrısı yapan bendeniz bile diyorum ki:
Yeni yıl zamları gelmeden pasaportları hazırlayın renktaşlar. Bu yolun sonu Avrupa!