'Atakum'a gider iken aldı da bir yağmur!'

ATAKUM'A GİDER İKEN ALDI DA BİR YAĞMUR!

Meşhur İstanbul türküsüdür, Üsküdar'a gider iken aldı da bir yağmur diye başlar. Yağışlı bir İstanbul günü Avrupa'dan Anadolu'ya geçiş çilesi içerinde yeşeren bir aşkı anlatır.

Küçük İstanbul diye nam salan Samsun'da ise İlkadım İlçesiyle Atakum ilçesine karşılıklı geçişte, özellikle yağışlı günlerde çile yaşanır.

Bu çileler sırasında "setresine çamur bulaşan katiplerle yalancıktan mendil düşüren dilberler" arasında filizlenen aşklar var mıdır, bilemiyorum. Ancak ışıklarda bekleyen, otopark arayan ve korna gürültüsü eşliğinde yolculuk eden Samsunluların bu sevdalarını notalara dökme fırsatı bulabildiklerini sanmıyorum!

*

2015 yılında kaleme aldığım bir makalede, Atatürk Bulvarı'nın 10 yıl içinde tıkanıp kalacağını yazmıştım. Gerçekten de alışveriş merkezlerinden vilayete, üniversiteden stadyuma, sanayiden yazlığa, ilçelerden okula kadar nereye giderseniz gidin aracınızla çiğnemek zorunda olduğunuz Atatürk Bulvarı, mevcut haliyle bu yükü taşıyamaz hale geldi.

O yazıyı kaleme aldığım günlerde Büyükşehir Belediyemizin üst düzey bir yetkilisi beni davet etmiş ve Recep Tayyip Erdoğan Bulvarının açılmasıyla bu yükün dağılacağını söylemişti. Ancak fiilen Atakum Çevre yolu olarak çalışan bu Bulvar yolu, gerçek bir çevre yolu açılmayınca günümüzde kendisine zor yeter hale geldi.

Oysa Atatürk Bulvarı'nın kapasitesini arttırmak adına bazı kritik yerlerde battı çıktılar yapmak ve belli bir bölümünü viyadüğe almak gibi çareler üretmek gerekiyordu.

Ancak aradan geçen yıllar içinde Büyükşehir Belediyesi yönetimi, akıllı kameralarla yönetilen akıllı trafik teknolojileriyle bu işin halledilebileceğine inandırdılar.

Belediyemizde görev yapan ve bu işin Trafik Mühendisliği yönünden yanlışlarını dile getirecek liyakatli kadroların itirazlarına kulak asılmadı.

Sonuç ortada!

*

Yeni Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Halit Doğan'ın iyi niyetle sorunları çözmeye çalıştığını ve arayış içinde olduğunu görüyorum.  Yeni tramvay projesi, otogarın taşınması ve benzeri radikal işler yaparak soruna neşter vurmaya çalışıyor.

Kendisine samimiyetle destek vermek isteyen bir Samsunlu olarak önerim, Amerika'yı yeniden keşfetmeye çalışmamasıdır.

Ulaşım ve Trafik Mühendisliğinin bir bilim dalı olduğunu, her meslek gibi liyakat ve tecrübe istediğini kabul etmesi gerekiyor.

Kentin geleceğini doğrudan etkileyecek kararları alırken kendisine teknik hatırlatmalarda bulunabilecek öz güveni ve mesleki yeterliliği olan kimseleri etrafında bulundurması halinde "raydan çıkmak üzere olan" ulaşım sorunlarını büyük ölçüde dizginleyebilir.

*

Belki o zaman biz Samsunlular da "Atakum'dan İlkadım'a gider iken" zevkle araba kullanırız ve dilimize dolanan bir şarkıları neşeyle mırıldanmaya başlarız. 

Sevgiyle kalın!