'İlk Yazı'
Samsun Son Haber köşe yazarları ailesine katılan Harun Fırıncı, 'İlk Yazı' başlıklı il yazısını samsun son haber okurları için kaleme aldı
"İLK YAZI"
Uzun süredir üzerinde düşündüğüm, ancak şimdi hayata geçirme fırsatı bulduğum köşe yazarlığı projesiyle sizlerle buluşmanın heyecanını yaşıyorum. Köşe yazarlığı, benim gözümde, yalnızca bir kişinin fikir ve görüşlerinin okurlara aktarılması değil, aynı zamanda düşünce kuruluşları ve akademi arasında köprü olması açısından da önemli bir iştir. Köşe yazarlığı, bana göre, akademik bağnazlığa kaçan ve kimsenin okumadığı makalelerle, düşünce kuruluşlarının kapalı kapılar ardındaki tartışmalarının dışında kalan, tabiri caizse bir üçüncü yoldur.
Bu açıdan bakıldığında, köşe yazarlarının zor konuları Cicero'nun deyimiyle 'göklerden yeryüzüne indiren' ve hatta yemek masalarına getirip tartışılmasını sağlayan bir işlevi olduğunu da düşünüyorum. Toplumun bu tarz bir diyalog üzerinden sorunlarını konuşması kendine ayna tutması toplumsal gelişmeyi de beraberinde getirir. Buradan hareketle, genel olarak bu köşede hangi konular hakkında yazacağıma kısaca değinmek istiyorum. Bu köşede toplum, edebiyat, sanat, felsefe ve uluslararası ilişkiler gibi farklı alanlardaki fikirlerimi paylaşmayı planlıyorum. Tabii ki beni ben yapan doğduğum şehir Samsun ve Atatürk armalı Samsunspor üzerine de görüşlerimi yazacağımı belirtmek isterim.
Bu yolculukta bana eşlik edeceğiniz için şimdiden teşekkür ederim. Eğer sizin de yazdığım konularla ilgili düşünceleriniz varsa, bunları çekinmeden paylaşmanızı rica ederim. Zira yorumlarınızın, üzerine düşünüp yazdığım konulara farklı bir açıdan bakmamı sağlayacağını belirtmek isterim. Başka bir deyişle, yazma sürecinin monolog yerine diyalog şeklinde ilerlemesi, her iki tarafın öğrenmesine katkı sunacaktır. Okurun edilgen bir tutumdan etken bir pozisyona geçmesi de yapılan işe yeni bir yükseklik getirecektir. Umarım burada okyacağınız yazılar, sizin için hem bilgilendirici hem de ilham verici olur. Son olarak, yazılarımı edebiyatçı kimliğiyle okuyup beni yüreklendiren, kıymetli fikirlerini benimle paylaşan, ayrıca bu köşede yazmam konusunda telkinde bulunan Mehmet Yılmaz ağabey'e de bu vesileyle teşekkür etmek isterim.