Hayati Tosun: 'Bu proje tarımın iflasını, çiftçinin bittiğini gösteren bir projedir'
Tarım ve Orman Bakanlığının iki yıl üst üste işlenmeyen gerçek ve tüzel kişilere ait tarım arazilerini kiraya verecek olmasına tepki gösteren Samsun Ziraat Mühendisleri Odası Önceki Dönem Başkanı Hayati Tosun, 'Bu proje tarımın iflasını, çiftçinin bittiğini gösteren bir projedir' dedi
Türkiye'deki tarım arazisi varlığının ve çiftçi sayısının hızla düştüğüne dikkati çeken Samsun Ziraat Mühendisleri Odası Önceki Dönem Başkanı Hayati Tosun, tarım arazisi varlığının hızla daraldığını ve çiftçi yaş ortalamasının ise hızla yükseldiğini belirterek tarımın büyük bir tehlikede olduğunu belirterek mevcut durumda AK Parti'nin uygulamaya çalıştığı sistemin bütünüyle Türkiye'deki tarımı iflasa götürmek olduğunu söyledi.
YÜRÜRLÜĞE GİRDİ
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik bugün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmelik, mülkiyeti gerçek ve tüzel kişilere ait ve üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen tarım arazilerinin, Bakanlıkça tarımsal amaçlı sezonluk olarak kiraya verilmesine ilişkin iş ve işlemleri kapsıyor.
Üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen tarım arazileri, arazinin vasfının değiştirilmemesi ve kiralayan tarafından tarımsal üretimde kullanılması şartıyla Bakanlıkça sezonluk olarak kiraya verilecek.
Kiraya verilecek arazilerin tespiti amacıyla il veya ilçe müdürlüğü bünyesinde Arazi Tespit Komisyonu oluşturulacak. Arazi Tespit Komisyonu il müdürlüğünde il müdür yardımcısı veya şube müdürü, ilçe müdürlüğünde ilçe müdürü başkanlığında toplanacak. Komisyon, başkan dahil toplam beş asil iki yedek üyeden oluşacak.
HAYATİ TOSUN'DAN TEPKİ!
Var olan mevcut tarım alanlarında bütün çiftçilerin üretim yapar hale gelebilmesi için desteklenmesi gerektiğini önem vurgulayarak, tarım arazilerinin kiralanmasına ilişkin yönetmeliğe tepki gösteren Samsun Ziraat Mühendisleri Odası Önceki Dönem Başkanı Hayati Tosun, "Bu proje tarımın iflasını çiftçinin bittiğini gösteren bir projedir. Bu yönetmelik ülkemiz ve toprağımız için orta ve uzun vadede çok büyük riskler oluşturacaktır. Bugün ülkemizdeki tarımın en büyük problemlerinden birisi işlenen arazilerin küçük ölçekte olmasıdır. Bir değer önemli problem ise üretimde bulunan, tarım sektörüyle ilgilenen ve bu amaçla arazide bulunan kişilerin yaş ortalamalarının yüksek olmasıdır. Nihayetinde bu durumu fırsata çevirmeye çalışan da bir zihniyetle karşı karşıyayız" dedi.
MÜLKİYET EL DEĞİŞTİREBİLİR?
Bu proje ile ilk etapta tarım arazileri sanki üretime kazandırılacakmış gibi gösterilse de, bu sürecin devamında arazilerin, mülkiyetin el değiştirmesi şeklinde bir sonuçla karşılaşılabileceğine dikkati çeken Hayati Tosun, "Bugün devlet, bir öncesi süreçte mevcut Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü bünyesindeki tarım arazilerini özelleştirme süreciyle şirketlere, kişilere, şahıslara devredildiği süreçle birlikte gelinen noktada, bugün bu araziler üzerinde hakların, mülkiyet haklarının, kullanım haklarının tarım arazisi sıfatından çıkarılıp sanayi ve diğer ticari alan statüsüne çevrilmesi süreciyle zaten olumsuz bir şekilde kullanıldığı bir örneği otaya koymaktadır. Bugün bu sadece devletin mülkiyetindeki arazilerden de çıkartılıp, vatandaşın bireysel mülkiyetindeki araziler sürecinde de kullanılacak" diye konuştu.
CUMHURİYET TARİHİNDEKİ EN KÖTÜ TABLO!
Özellikle bölgemizde tarım arazilerinin parçalanamaması şeklindeki oluşan tablonun Cumhuriyet Tarihi boyunca en kötü şekliyle yaşanan bir duruma evrilmiş durumda olduğunun altını çizen Hayati Tosun, "Sonuçta üretilen tüm ürünlerin fiyatları üretici açısından son derece düşük ve kötü durumda. Mevsimsel etkiler, artan üretim maliyetleri ve karşılığı olmayan fiyatlamalarla birlikte üretici ciddi anlamda zarara uğratılmıştır. Şu anda gıda enflasyonu ile de mücadele edeceğiz derken, kapıda ithalat beklemektedir. Birden bire sadece enflasyonu düşürmek için de ithalat lobilerini harekete geçirecekler ve yine tamamen yine bir rantın kazandığı, yine yabancı ülkelerin çiftçilerinin kazandığı biri süreç bizi beklemektedir. Böylece ülkemizdeki üreticiler üretimden uzaklaşmak olacaklar ve dolayısıyla çiftçi bunca sıkıntının içerisinde borç üretmektense mevcut arazilerini kiralayarak bu makastan kendisini çıkartmaya, kurtarmaya çalışacaktır. Bir taraftan artan işçilik maliyeti nedeniyle birlikte bu kaosun içinden tek çıkış yolu olarak ta maalesef sadece bunu görecektir. Sonuç olarak bu ülkemiz ve toprağımız için orta ve uzun vadede çok büyük riskler oluşturmaktadır" şeklinde konuştu.
İTHALAT LOBİLERİ VE RANTÇILAR KARLI ÇIKACAK!
Mevcut yönetmelikle ithalat lobilerinin ve rantçıların karlı çıkacaklarının altını önemle çizen Hayati Tosun, "Kendi arazilerimizi ithalat lobilerinin ticaretiyle baskılandığı ama bireysel mülkiyetin şirketlere ve ranta peşkeş çekildiği bir sürece mahkum edilmektedir. Dolayısıyla bu tarımda bir kurtuluş değildir. Çünkü tarım sadece bir ekonomi değil, aynı zamanda sosyo-ekonomik açıdan son derece önem taşıyan bir sektördür. Bu anlamda bu mevcut uygulamalarla tarımın sosyal kısmını, ekonomiye, yerele ve özellikle kırsala, köye olan katkıları göz ardı edilmiş olacak. Artık, her artan maliyetle şehir üzerindeki yük artarken diğer taraftan da kırsal artık kır diye bir şey kalmayacaktır. Böylece tarım ve gıda sektörü tamamen kapitalist sistemin ve global güçlerin eline geçmiş olacaktır. Bu tamamen tarım üzerinde oynanan ticari bir oyundur" ifadelerini de sözlerine ekledi.
KİRALANACAK TARIM ARAZİLERİNİN TESPİTİ
Arazi Tespit Komisyonu, kadastro parsel verileri, uydu görüntüleri, coğrafi bilgi sistemleri, diğer kamu kurumlarından elde edilecek veriler üzerinden yapılacak çalışmalar ve yerinde gerçekleştirilecek arazi kontrolleriyle işlenmeyen tarım arazilerini tespit edecek. Tespit çalışmalarına altlık teşkil edebilecek veriler Bakanlıkça sağlanacak.
İşlenmeyen tarım arazilerinin tespitinde, içinde bulunulan yılın 1 Eylül tarihi ile bölgelere göre değişen hasat dönemi dikkate alınarak en geç takip eden yılın 31 Ağustos'a kadar olan süre dikkate alınacak.
Arazi Tespit Komisyonu tarafından yapılan kontrol sürecinin tamamlanmasının ardından, ekonomik bütünlüğü sağlayan parseller ve ekonomik bütünlük kapsamı dışında kalıp Arazi Tespit Komisyonunca ekonomik tarımsal üretim yapılacağı değerlendirilen parseller tespit edilecek.
Dikili ve örtü altı tarım arazileri kiralama işlemleri kapsamına alınmayacak. Arazi sınıfı, parsel büyüklüğü ve verimlilik durumu tarımsal üretim için ekonomik olmayan arazilerin bu durumu tutanak altına alınmak sureti ile o yılki kiralama işlemlerine dahil edilmeyebilecek.
Parselin bir kısmında işlenmeyen arazinin tespit edilmesi durumunda bu kısımlar işlenmeyen tarım arazisi kapsamında değerlendirilebilecek.
Kira bedeli, Komisyon tarafından takdir edilen rayiç kira bedelinden düşük olamayacak. Komisyon, kesinleşen kiralanacak tarım arazileri listesini, elektronik ortamda ve il müdürlüğü internet sitesinde yedi gün süre ile ilan edecek.
İlan edilen tarım arazilerini kiralamak isteyenler, tarım arazisi kiralama talep formunu eksiksiz olarak doldurarak ilan süresi içerisinde il müdürlüğüne başvuru yapacak. Kiralama başvuruları Tarım Arazileri Değerleme ve Edindirme Bilgi Sistemi üzerinden de gerçekleştirilebilecek.
TARIM ARAZİLERİNİN RAYİÇ KİRA BEDELİNİN TESPİTİ
Tarım arazilerinin rayiç kira bedelinin tespitinde emsal olarak kullanılmak üzere, kiralanacak tarım arazisi ile benzer özellikte ve aynı yerleşim yerinde bulunan en az üç adet kiralanmış tarım arazisi tespit edilecek.
Emsal olarak kullanılacak tarım arazisinin belirlenmesinde akrabalar ve hissedarlar arası kiralama, sosyal nedenlerle kiralamalar gibi özel amacı olan kiralama bedellerinin piyasa koşullarını temsil kabiliyetlerine dikkat edilecek.
HABER MERKEZİ: H.ASLAN