'Burnuna Mandal Takan Yetkililer'

BURNUNA MANDAL TAKAN YETKİLİLER

Efendim, bu kokarca başka kokarca!

Çizgi filmlerde gördüğümüz, ürkünce pis koku salan memeliden bahsetmiyorum.

Fındık bahçelerini perişan eden kahverengi kokarca böceğini söylüyorum.

Geçen sene fındıkçılar çok şikayetçiydi.

Bu sene şikayetler, imdat isteme seviyesine çıktı.

Üstelik, fındıkçılara sebze bahçesi olanlar da eklendi.

Kokarca illeti, Karadeniz kıyısında çiftçiye kan ağlatıyor.

*

Baktım ki durum vahim, bir bilene soralım dedim.

Samsun Son Haber'de "Bilirkişi Raporu" programında uzmanlığından yararlandığımız, önceki dönem ziraat odası başkanı Hayati Tosun'a "nedir bu kahverengi kokarca mevzusu?" diye sordum.

Birkaç cümle ile durumun vahametini anlattı.

Meğer bu illet, Gürcistan'dan ülkemize gelmiş.

İstilacı bir böcek türüymüş. Çekirge misali, hangi ürüne dadansa ağır zarar vererek yayılıyormuş.

Söylediğine bakılırsa yetkililer, bu tehlikeli zararlıya karşı topyekun bir mücadele yerine üretici eğitimi ile durumu idare etmiş.

Haliyle mücadele işi çiftçinin kendi bireysel çabasına kalmış, oda bir yere kadar!

Vatandaş kendi arazisinde en iyi biçimde mücadele etse bile komşular aynı başarıyı gösteremeyince bataklıkta sivrisinek avlamaktan öte gitmemiş.

*

Hayati Tosun diyor ki: " Mevcut durumda bu yeni Üreyen jenerasyonu eğer kışlaklarına çekilmeden kimyasal mücadeleyle kontrol altına alınmazsa kış dönemi artı erken bahar döneminde de pek çok üründe ciddi zarar ile bu süreci pek çok üründe görmeye ve yaşamaya devam edeceğiz."

Çare nedir diye sordum. "Vatandaş bireysel olarak ilaçlı mücadeleyi tek başına yapamaz mevcut her vatandaş da ilaçlama sürecine dahil olamaz. Dolayısıyla bu mücadele devletin ekipmanlarıyla devletin kendi ilaçlı mücadelesi şeklinde tek elden yapılmalı." dedi.

*

Anladığım kadarıyla yetkililer, kokarcanın kokusundan rahatsız olmamak için burunlarına mandal kıstırmış.

İki kelam biz yazalım, belki okurlar da durumun vahametini kavrarlar.

*

Sevgiyle kalın.