Emre Seven'in Kaleminden Samsunspor Kitabı Değerlendirmesi
Akademisyen Emre Seven, Samsunspor Tarihinden 55 Portre'yi yorumladığı bir yazı kaleme aldı
Samsunlu akademisyen Emre Seven, sitemiz köşe yazarlarından Mehmet Yılmaz'ın yazdığı Samsunspor Tarihinden 55 Portre adlı kitabı yorumladı.
***
Sizin için anlam yüklü bir kitap için değerlendirme yazısı kaleme almak zordur.
Özellikle kalbiniz gurbetin, acısını tatmayanın anlayamayacağı köhneliğinden yorulmuş, kaleminiz ve zihniniz bir süredir akademik nesnelliğin o soğuk katılığından nasırlaşmış ise?
O nasırları yumuşatan; Kurupelit'te kıyısına dalgalar vuran çocukluğumun Pazar günü banyoları gibi hissettirdi kitap bana.
Kıymetli ağabeyim hemşerim ve renktaşım Mehmet Yılmaz Hocamın Samsunspor Tarihinden 55 Portre eseri elime ulaştığında, çocukluğumda babamın evimize getirdiği gazetenin spor köşesindeki haftanın karmasında Samsunsporlu oyuncuları gördüğüm günlerdeki gibi sevindim?
Kitabın benim için bambaşka bir anlamı daha vardı elbet:
Kitap Şehri Samsun nam Atatürklü Arma'nın kutsal mekânında, Samsun ve kitaplara müşterek sevdamızın vesilesi ile tanıştığım ve Şehri Samsun isminin isim babası olan ve benim gibi bir Samsun gurbetinde olan "gönüldaşım" bir yazar tarafından bir 19 Mayıs günü imzalanmıştı.
Memleketimin kokusunu, çocukluğumun sesini kitap marifeti ile bir başka Kırmızı Beyazlı şehir olan Sivas'taki evimize taşımıştı.
İçindekiler kısmındaki isimleri görür görmez zaten kırmızı beyaz oldum?
Uzun süredir ilk kez bir kitabı aman bitmesin telaşında bu kadar yavaş okudum. Ve fakat yine de bir günde bitti? Bittikten sonra pek çok yerini döndüm tekrar tekrar okudum.
Kitap edebiyat profesörü Ertuğrul hocanın da, tribündeki Ahmet Amcanın da, kitap okumaya daha yeni başlamış ilkokul 4. sınıftan Buğlemin de sevebileceği bir dille yazılmış. Kızılırmak gibi akıp gidiyor? Akıp giderken sizi de alıyor götürüyor.
Bu bir ırmak gibi gürül gürül ve fakat bir dere kadar narin akışın içerisinde kimi zaman göz yaşartan insanın ta kalbinin içine oturan yaşanmışlıklara (bir Teoman Taş bölümü var ki gözlerim kan çanağı oldu), kimi zaman da bilimsel çalışmalara yerel kaynak olabilecek derecede kıymetli bilgilere yer veriliyor.
Yazarının portrelerini sunduğu kişilerle olan kişisel hatıraları kitaba son derece samimi ve son derece özgün bir hava katıyor.
Samsunsporu onu en iyi bilen kişiden okumanın keyfi de cabası?
Bir Samsunspor kitabı yazılacaksa zaten bunu Mehmet Yılmaz yazmalıydı dedirten bir keyif.
Okurken yaş itibari ile yetişemediğim yıllara ait "vay be ne büyük bir hikaye imiş" dediğim o kadar çok şey öğrendim ve "evet ya hu gerçekten de böyleydi dediğim" o kadar çok şeyi hatırladım ki?
Her sayfayı çevirirken sanki yine babamın elinden tutup eski(meyecek) stadımızın kapısındaki turnikeden geçtim. Harfler beni bazen çocukluğuma bazen de babamın çocukluğuna götüren efsunlu bir portal oldu desem yeridir?
Ama kitabın asıl vurucu noktası bunların çok ötesinde: Bir dava manifestosu bu eser.
Gençlerimize çocuklarımıza "Başka diye soranlara inat Sadece Samsunspor" düsturunu edindirmek gibi muazzam bir davanın bayraktarlığnı yapıyor?
Maalesef benim de yıllarca ve cahilce kapılmış olduğum ve fakat kurtulduğuma şükrettiğim, İstanbullu üç büyütülmüşlerin suni ışıklarına kapılmış gençleri tekrar Kırmızı Beyazın huzuruna kavuşturmayı, mümkünse böyle bir yanlışa düşmelerini en baştan engellemeyi dava edinmiş bir felsefenin bir emanetin davası?
O kutsal davanın tüm hissiyatı harf harf işlenmiş? Her satır, sayfalardan taşıp yüreğinize yerleşiyor.
Bir son uyarı yapmış olayım.
Eğer şu an bir Şehri Samsun gurbeti tüketiyorsanız kitap içinizdeki kırmızı beyaz hasreti daha da daha da büyütecek?
Bunu göze; tüm anlatılanları gönüle alarak okuyun ve okutun.
Ve kitabı noktaladığınızda haykırmaya hazır olun:
BU ŞEHRİN ÇOCUKLARI SAMSUNSPORLUDUR?
Öğr. Gör. Emre SEVEN - Sivas Cumhuriyet Üniversitesi